Kar küresi

38 7 4
                                    


Media : Miray

Babamın bizi bırakıp gitmiş olduğu tam on yıl olan o yıl başı akşamı Annem gözlerimin içine baktı sen dedi eğer biri olmak istersen kardan adam gibi ol oğlum karla oluşsun vücudun ama sen bi gün güneşle ölüciğini unutma sen öyle bi sev ki oğlum kardan Adamın yılbaşı gecesinde aşık olup körü körüne bağlanması gibi olsun Güneş'in seni eriteceğini bilsende sen güneş gelene kadar Aşkın'dan erimiş ol.annemin dediklerini hiç anlamamıştım on yaşındaki bir çocuk bu cümleleri Nasıl anlardı ki ama burdan tek anladığım şey kardan adam gibi sevmekti. Annemin sözleriyle düşüncelerim iç içe girmiş birbirini tırmalıyordu Ogün annemle yılbaşını kutlamadık ama annem başımın ucuna içinde yolda yürüyen kardan adamlı bir kar küresi koydu.gözlerimin içine bakarak bana uyumam için bir masal anlatmaya başladı
'Bir varmış bir yokmuş günün birinde kimsenin kışı sevmediği bir ülke varmış.bu ülkenin yakışıklı mı yakışıklı bir prensi varmış prens O ülkede kışı seven tek insanmış bir Kışı birde köyden fakir bir ailenin kızına sırılsıklam aşık olmuş bu prens bir gün bütün hayal gücüyle bir kardan adam yapmış ama prensin sevdiği köylü kız kışı hiç sevmeyen biriymiş bu kız kardan adamı görünce çok sinir olmuş o kardan adamı bozmaya kalkışmış kardan adam canlanmış ve prens bunu hissedip sarayından dışarı çıkmış sevdiği kızı orda görünce çok korkmuş kızın yanına gitmiş ve kardan Adama doğru bakmış kardan Adamın elinde bir kar küresi varmış kardan adam prense bakarak 'bu kar küresindeki kardan Adam sensin evlat eğer bu kar küresi sende durursa ömrün boyunca kışı seven bir insan olup ölümsüzlüğe kavuşacaksın ama bu sevdiğin kız  soğuk bir yılbaşı akşamı o sevmediği karların içinde ölücek.ya bir kardan adam olup Güneşin seni aşkın için öldürmesini bekliceksin ya da sevdiğin kızı ölüme terkediceksin aşkın mı yoksa Canın mı ?hikayedeki prens  hangisini seçti bilmiyordum çünkü bu güzel masaldan sonra uyumuş olmalıyım ki devamını hatırlamıyorum.annemin verdiği kar Küresinden ve anlattığı masaldan sonra kışı sevmeye başladım ne kadar tuhaftı.annemle konuştuğumuz o günden sonra bütün yılbaşlarında kardan Adam yapıp onu incelemeye başladım bu tam 23 yaşıma kadar süren bir serüvendi taki 23 yaşıma girdiğim o gün gelene kadar doğum yılım tam yılbaşına denk gelen 1 ocak günüydü herkes yılbaşı hazırlıklarını yapmış bembeyaz pamuk gibi karları noel heyecanı sarmıştı.herkesin evinde bir gülüşme sesleri sokağa huzur yayıyordu adeta her bir kar tanesi yere düştüğü için kendiyle gurur duyuyordu.bu kadar güzel bir günde aman allahım oda neydi biryerden hıçkırarak ağlama sesi geliyordu sokağın bütün mutluluğu o hüznü kaldırmaya çalışıyor fakat karşılaşılan o hüzün duvarına karşı koyamıyordu resmen sesin geldiği yöne doğru ilerledim köşede oturmuş duvara yaslanmış bir kız gördüm soğuktan resmen titriyordu o kız kimdi bilmiyordum ama onun neden böyle bir günde ağladığını merak ediyor ve iç dünyasını keşfetmek istiyordum.kız kafasını kaldırıp bana öyle bir baktı ki sanki büyülenmiştim bir insan bu kadar güzel olabilirdi anca onun yanına eğilip
'böyle bir günde neden ağlıyorsun'
Kız bana dalga geçer gibi
'Böyle bir günde mi diyorsun bu günün nesi var berbat bir gün keşke böyle bi gün olmasa ve yaşanmasaydı keşke yeni bir yıla girmek için herkes bu kadar hevesli ve istekli olmasaydı keşke böyle dondurucu bir mevsim olmasaydı belki bu gün olmasaydı şuan ailem yanımda olucaktı ve böyle bi mevsim olsa bile benim kalbim sımsıcak olucaktı ama şimdi buz tutmuş bi kalbim var ve sizin gibi hiç birşeyden haberi olmayıp yaşayan insanlar var.Ah bayım gerçekten size acıyorum'
O kadar güzel bir kızın kalbinde ne kadarda dertleri varmış ortaya dökemediği ve anlatıcak kimsesinin olmaması.ben bunları düşünürken güzel kızın lafıyla kendime geldim
'Hadi gidin bayım ve sizde o Mutlu insanların içine katılın.bu üzgün insanların ne yaşadığı umrunda olmayan o ailesiyle gülüşen Mutlu ama kendinden başka kimseyi düşünmeyen bencil insanların'
Artık kızın içinde benimde bulunduğum o insanları aşşşağalamasına taviz vermez bir şekilde
'Sadece bir senin derdin yok o senin Mutlu dediğin insanların içinde illa ki bir acısı vardır kalbine gömdüğü ve bazı insanlar acılarıyla Mutlu olurlar peki ya sen? Bu gün benim babamın bizi bırakıp gitmiş olduğu gün bu mevsim annemin duraksızın ağladığı mevsim.sen aileni kaç yıl gördün kim bilir ben babamı hiç görmedim Nasıl biri acaba kalsaydı beni severmiydi bana OĞLUM dermiydi.sana baban evladım demiştir kızım demiştir seni sevmiştir peki ya ben? Bir dertleri olan sen değilsin ben babam için üzülmeyi 10yaşımda bıraktım çünkü Mutlu olmalısın sevmelisin hayatı bir kardan Adamın elinden tutmalısın mesela bir insanın elinden değil benim babamdan tek istediğim şey benim için bir kardan Adam yapmasıydı mesela ama babamı hiç görmedim her yılbaşı günü bir kardan adam yapıp onu babam gibi gördüm annemin o kardan Adamla babam gibi dertleşirken pencereden bana acıyan gözlerle bakıp ağlamasını umursamadan.Hayatı sevmelisin Hemde bir kış mevsiminde'
Daha fazla gözyaşlarıma hakim olamayıp o pamuk misali karların üstüne doğru uzanmalarına izin vermiştim adeta.güzel kız söylediğim sözlerden etkilenmiş olucak ki yerinden kalktı gözyaşlarını sildi ve yanıma gelip
'Özür dilerim haklısın senide üzmek istemezdim fakat hiç bir zaman kışı sevmeyeceğim.bu arada ben miray'
Bu güzel kızın adı miraymış diye tebessüm ederken içimden mirayın benden uzaklaşmış olduğunu farkettim hemen gitmişti yanımdan sokağı dönmeden yüksek bir sesle bağırdım
'Bende çağaaaannn'
Miray duymuş olmalı ki oda sokağı dönmek üzereyken gülerek
'Memnuunn olduuum Çağaan'

Kardan Adamın Aşkı ❄️ #WattyTR2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin