Sakura'nın Alfred hakkında öğrendiği şeylerden biri de hamburgerlere karşı olan sevgisiydi.
"Alfred-san kaçıcı o?!"
"Altıncı.Sende ister misin?"
Japon kız iç çekerek başını hayır anlamında salladıktan sonra sandalyesinde geriye yaslandı.Cebinden telefonunu çıkararak umutsuzca mesajlarını kontrol etti. Abilerinden hala haber yoktu. Kesin bildirim sesleri kapalıydı yine!
Telefonunu masanın üzerine bıraktı ve ayağa kalktı. Meg, Alfred'in kardeşi takma adını kullanmasına izin vermişti, uzun zamandır etrafta yoktu.Biraz hava alacağını söyleyip dışarı çıkmıştı.
"Alfred-san, Meg gideli çok oldu...hala gelmedi."
Sarışın Amerikan başını hamburgerlerinden kaldırıp masmavi gözlerini Sakura'nın çikolata renkli gözlerine dikti."Haklısın.En son hava alacağım demişti." belli etmemeye çalışsada endişelendiği gayet açıktı.Elini cebine atıp telefonunu çıkardı ve kulağına götürdü.Biraz bekledikten sonra telefonu kapadı."Yok,açmıyor."
Sakura sandalyesine astığı çantasını aldı."Boşuna endişeleniyoruz ama ben yinede etrafa bakınacağım."
"Ama Sakura-chan ya sende kaybolursan?"
"Yapma Alfred hamburgercide kaybolacak değilim!"Sakura kıkırdadı.Ardından araksını döndü ve geride kızarmış bir Alfred bırakarak kapıya doğru yürümeye başladı.
Alfred kızın arkasından bakakalmıştı.Salak salak sırıtarak fısıldadı.
"İlk defa sadece adımı söyledi.Gülümsedi."
---------------------------------------------------------------------------------------------
Sakura tüm hamburgerciyi aramasına rağmen hala Meg'i bulamamıştı.Arabada morali bozuktu,diye düşündü.Kandalı utangaç güzelin bütün yolculuk boyunca keyfi yoktu.İç çekerek camdan dışarıyı izliyoru,dokunsan ağlayacaktı sanki.
Alfred'in hevesini kaçırmamak için birşey demediğinden pişman olmuştu.Endişesi gitgide artarken bakmadığı son yer olan kızlar tuvaletine yöneldi.Gri kapıyı ittirdi ve içeri girdi.Kimse yok gibiydi.
"Ağlamayı kes seni gerzek!Biri girdi içeri."
Sakura sesin geldiği kabine doğru ilerledi.Kapıyı tıklattı.
"Meg? Orda mısın?"
"Saku-...mpphh!"
Meg'in sesini duyan kız kapıya sertçe vurdu."Meg kim var orada?!"
Ses yok.
"Açın şu kapıyı!Derhal!" Sakura bağırmaya başlamıştı.Bir yandan da kapıyı zorluyordu.Kilitliydi.Telaşla geri çekildi ve kabin kapısına bir tekme savurdu.
"Tamam kırma kapıyı!"
Kilitten klik sesi geldi ve kapı açıldı.İçeriden siyah saçları beline kadar uzanan bir kız çıktı.Sakura'ya sırıttıktan sonra hiç birşey olmamış gibi dışarı süzüldü.Topuklu ayakkabılarıyla yeri döver gibi adımlar atıyordu.Dışarı çıktı.
Sakura hızlıca kabinin içine girdi.Gördüğü manzara karşısında ağzı açık kalmıştı.Meg yerde oturuyordu.Gözlükleri kırılmış ve gözlerinden biri mosmordu.Yanakları kıpkırmızıydı.
"Meg! Ne oldu sana böyle.."kızın yanına çömeldi ve kollarını ona doladı.Fiziksel temastan nefret etse de şu an umrunda bile değildi.Megurite kendini tutamayıp tekrardan ağlamaya başladı.Hıçkırıkları arasında ancak bir cümle söyleyebildi.
"Gil..Gilbert'ın K-kız arkadaşı"Yüzünü tekrar Sakura'nın gömleğine gömdü.
Meg azda olsa yatışana kadar bekledikten sonra onu elinden tutup dışarı çıkardı.Boş bir sandalyeye oturttu ve Alfred'i aradı.
"Alfred-san Meg'i buldum.Çabuk gel!"
Ardından Megurite'nın yanına oturdu.Abilerini beklemediği için sessizce şükretti.Zavallı kızın saçını okşayarak sakinleştirmeye çalıştı.
Alfred daha beş dakika geçmeden yanlarında bitmişti.Kız kardeşinin yüzünü görünce gözleri fal taşı gibi açıldı."Kim yaptı bunu sana?!"dedi yüksek bir sesle.Zaten korkmuş olan Meg'i daha da korkuttu.
"Alfred-san üstüne gitme!"Sakura azarlar gibi konuştu.Meg'i göğsüne bastırarak içini çekti.
"Gilbert adlı birinin kız arkadaşı."
-KISA OLDU BİRAZ AMA UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hetalia/Ameripan
FanfictionSakura Honda'nın yurt odasında bir erkek vardı. Elinde tuttuğu çantasından oda numarasının yazılı olduğu kağıdı çıkardı. Oda 13/ Kuzey Kanadı Burası gerçekten doğru odaydı -ama belki yanlış kanattaydı.Okul içindeki tüm koridorlar nerdeyse birbirini...