4 ocak 1990 yılında dünyaya gözlerini açmıştı Melis.Uzun zaman sonra gelen bebekle mutluluktan havalara uçan anne ve babası Melis'in başına gelenleri bilse belki de O'nu dünyaya getirmekten vazgeçerlerdi.Melis 7 yaşına kadar mükemmel bir çocukluk geçirmişti.Anne ve babası onu gözlerden sakınıyorlardı.Taki Levent isimli kişi hayatlarına girene kadar.Levent'in hayatlarına daha doğrusu Melis'in hayatına girmesiyle kabus zamanları başladı.Levent babasının yanında çalışan,kişilik bozukluğuna sahip,25 yaşında kısa boylu fakat güçlü yapıya sahip biriydi.İşe başlar başlamaz gözde eleman olup Melis ve ailesinin de evine girip çıkan biri olmuştu.Kimse Levent'in korkunç biri olduğundan habersizlerdi.Ya Melis,O'nun başına gelecekler.Bir pazar kahvaltısında kapı çalındı.Annesi Melis'e"Kızım kapıyı açar mısın."diye seslendi.Melis koşarak kapıyı açtı.Gelen Levent idi."Hoşgeldin Levent abi.Bizde kahvaltıya oturuyorduk."dedi Melis."A bende taze simit almıştım."diyerek içeri girdi Levent.Melis'e bakışları tuhaftı Levent'in.Melis anlam verememişti bu korkunç bakışlara.Pazartesi günü Melis'i okul çıkışına Melis'in annesi Emel ve Levent almaya gelmişti.İşte o gün herşeyin değişeceği gündü.Melis ve Levent arabanın arka koltuğuna oturdular.Sol ön koltuğun arkasında sandık gibi bir oturak vardı.Levent Melis'e "Gel buraya otur düşersen ben tutarım seni" dedi o ürkütü bakışlarıyla.Melis korka korka oturdu Levent'in önünde duran oturağa.Levent ürkütü bakışlarla Melis'i süzüyordu.Birden Melis'in önlüğünün altından Melis'in bacaklarını okşamaya başladı.Melis öylece kalmıştı.Bağırmak istedi ama Levent belindeki silahı gösterdi"Sesin çıkarsa anneni öldürürüm"dedi Melis'in kulağına doğru eğilerek.