I don't wanna be..(Olmak istemiyorum)
a murderer (Bir katil...)
our love (Aşkımızın )
His trust (Güveninin )
I might as well take a gun and put it to his head (İyi bir silah almalı ve başına dayamalıyım)
Get it over with (Cezasını vermeliyim)
I don't wanna do this(Bunu yapmak istemiyorum)
Anymore(Artık )........................
Elimi tozlu defterin üzerinde gezdirdim. Siyah derisi yepyeniydi. Parlıyordu...
Kayıp eşyaların içinde tozlu olmasına rağmen kendini belli ediyordu defter.
Yılan deseni olan kilidini yana çevirdim. Kilitten gelen tık sesini duyunca rahatladım. Bu defterin içinde yazanları gerçekten merak ediyordum.
Tam olarak kime ait olduğunu bilmesemde içimdeki ses ona bakmamı söylüyordu.Defterin kapağını kaldırdım ve tam sayfaya bakıyordum ki Eva'nın seslenmesi ile elimdeki defter yeri boyladı.
"Hey hadi ama seni beklemeyeceğiz yola çıkıyoruz Daphne " diyerek içeri giren Eva'ya küfrettim. Tabiki içimden.
"Tamam geliyorum hemen " defteri yerden alıp kilidini kapattım. Kayıp eşya kutusunun içine geri koyduktan sonra görevli odasından çıkıp kapıyı çektim.
Derin bir iç çektikten sonra elbisemi düzelttim. Koridorda ilerleyen Eva'nın peşinden koşarak ona yetiştim.
"İlla ki buradan hemen gitmek zorunda mıyız o düğüne ?Cidden o kızdan hoşlanmıyorum. O benim eski sevgilim Eva ! " diyerek hafiften sesimi yükselttim. Aslında eski sevgilim olması pek de umrumda değildi. Ben sadece düğüne gitmek istemiyordum.
"Tatlım oraya gitmeliyiz ki senin ezik olduğunu düşünmesinler " göz kırpıp güldükten sonra önüne döndü.
"Kim ? Ben mi ezik mişim ! ? Nereden çıktı bu ?" Dedim
"Ne kadar bizim şirkette olmasan bile ben onun şirketinde çalışıyorum ve senin hakkında konuşulanları duyuyorum bebeğim. O yüzden itiraz etme hakkın yok. İnadımı biliyorsun"
Ah Eva ve takıntılarında nefret ediyordum.
"Belki de sürtüklük peşinde olmayıp patronumla da çıkmasaydın böyle olmazdı . Adam senden 8 yaş büyük ve sen tam bir gerizekalısın Daphne " Tamam ilk başta adamın yaşını bilmiyordum. Ama adam çok yakışıklı ve karizmatikti sadece bir kez konuştuktan sonra adam benden hoşlanmıştı. Bunda benim bir suçum yoktu.
"Çok salaksın Daphne . Lanet olsun hala senin peşini topluyorum." derken ikimizde arabaya bindik. Diğerleri de araba da bizi bekliyordu.
"Tamam tamam üzgünüm " dediğimde çenemi kapatmamı söylediğine dair bir işaret yaptı.
❄❄❄❄❄❄
"Burası neden bu kadar kalabalık " diyerek sesimdeki titremeyi engelleyemedim. Hep böyle oluyordu. Mutlaka başımı belaya sokmanın bir yolunu buluyordum.
"Çünkü o tanınan biri farkındaysan . Kendin çıktığın adamı tanımıyor musun ? " bugün üzerimdeki salaklığı hala atamamıştım. Umarım kendimi rezil edecek şeyler yapmazdım.
"Hey Eva ! " bize doğru seslenen sesi duyduğumda o yöne döndüm. Sarı kafalı bir adam Eva'ya sımsıkı sarıldı.
"Aman Tanrım Niall ! Seni görmeyeli ne kadar zaman oldu " diyip adama koala gibi yeniden yapıştı Eva.
"Çocukluk arkadaşı Niall " diyerek merakımı giderdi Melissa.
"Galiba siz taşındıktan sonra bir daha görüşemedik " akıllı çocuk.
"Galiba bir tek Daphne ile tanışmıyorsun Niall "Sarı kafa onayladığında yalancı bir gülümseme sergiledim
"Ben Niall Horan , Daphne " diyerek elimi sıktı
"Daphne Milson, memnun oldum " diyerek elimi çektim.
Eva , kızlar ve Niall uzun bir konuşmaya dalınca bunu fırsat bilerek yanlarından ayrıldım.
Tören büyük bir villadaydı. Dışarda birçok insan sohbet ediyordu. Pasta yiyip içkilerinden içen yaşlı bir kısımda vardı.
Villlanın içine girip mutfağı aramaya başladım. Bir bardak su içmem fazla olmazdı herhalde. Sonuçta adam eski , yaşlı -orta yaşlı- sevgilimdi.
Evin içinde kaybolmadan uzun bir koridorodan geçtim ve mutfağı buldum. Mutfağa girdiğimde gördüğüm manzara ile şaşkınlık nidamı durduramadım.
Tabiki yiyişen iki kişiden başka ne olabilirdi ki ?
Birkaç saniye kızı sömüren adamla bakıştık. Kız beni fark etmemişti bile.
Daha fazla bakmak istemediğimden bir bardak bulup musluktan suyu doldurdum. Kızın tuhaf inleme sesleri kulaklarımı aşındırıyordu resmen. Bardağın dibinde kalan suyu lavaboya döktüm ve adamın yeşil gözlerine bir kez daha bakıp oradan ayrıldım.
Ah burada fazla bile kalmıştım . Şuan gitsem Eva'dan fazla bir azar işitirdim. Ben ilerlerken büyük bir alkış sesi duydum. Herkesin toplandığı yere ilerledim.
Eski sevgilim ve sürtük sevgilisi tamda şan evleniyordu. Alkış sesleri o yüzden vardı. İçimdeki sürtük bu töreni bozmamı söylesede onu boşverdim. Buna üşeniyordum şuan. Aslında şan içimden kendimi 5 çocukla ortada kalmış gibi hissediyordum.
Sonuçta oradaki adam benim eski sevgilimdi. En uzun ilişkimi bu adam ile yaşamıştım. Ondan ayrılan da bendim. Cidden salaktım.
"Tören seni sarmamış gibi görünüyor ha " tam arkamda nefesini hissettiğim kişiye dönmek istesemde izin vermedi ve kollarımdan tuttu.
"Güzel kızsın seninle bir gece geçirmek isterim tatlım. İstediğin kadar da para veririm " dediğinde şaşkınlık ve sinirle bir çığlık attım. Çığlığımın hemen ardından insanlar bize döndü. Arkama döndüğümde adamın arkamda olmadığını gördüm. Ama kafamı önüme çevirdiğimde tamda önümde olduğunu gördüm. Yine çığlık atacak iken eli ile ağzımı kapattı.
Bu adam biraz önce mutfakta kız ile yiyişen adamdı. Uzun kemikli ellerini ısırmak zorunda kaldım. Kim bilir bu eller ile kızın nerelerine dokunmuştu.
"Dostum onu rahatsız etme. Baksana çok korkmuş görünüyor " diyerek kahkaha atan sarı kafalı adam ve Eva yanımıza geldiğinde, yeşil göz ellerini ağzımdan çekti.
Ne yani onlar arkadaş mıydı ?
"Seni tanıştırayım Daphne. Arkadaşım Harry Styles " adama baktığımda tuhaf bir sırıtış vardı yüzünde.
"Memnun oldum sevgili Daphne "
Bölüm sonu
*************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry's Diary ~ h.s
Fanfiction"Bana üzgün olduğunu söyleme çünkü değilsin. Ama tamamen çok iyi bir gösteriydi. Gerçekten gitmemem için beni kandırdın Harry. Ama şimdi gitme zamanı. Çok Eğlenceli. Şimdi Bitti."