1

77 9 0
                                    

Yıl 2077 idi, bazı şeyler çok değişmişti ama bazı şeyler hiç değişmemişti: İnsanlar böbrek taşı düşürmeye ve hala watsap kullanmaya devam ediyorlardı; ikisinin de çaresi bulunamamıştı!

1

Arkadaşın Özge seni "Hindi" adlı gruba ekledi.

Arkadaşım Özge yedi kişiden oluşan watsap grubunda beni geçen hafta çıkarmıştı. O zamanki grubumuzun adı "Dostlar Kıraathanesi" idi. Kıraat kelimesinden nefret ediyordum ama Özge böyle eski antin kuntin şeyleri seviyordu, eskiden insanlar kıraathanelerde oturur sohbet edip bişeyler okurmuş filan. Kıraathanedeki dostlar idik. Daha doğrusu ben onları dost sanıyordum, meğer yanılıyormuşum. Hepsi birlik olup beni aralarından dışladılar. Sebep ise böbrek taşı düşüren Arda'nın Gökyüzü Hastanesi'ne ziyaretine gitmeyişim. Vay sen misin arkadaşını ziyarete gitmeyen, başladılar söylenmeye. Çok bencilmişim. Hiçbir zaman hatamı kabul etmiyormuşum. Hep başkalarını suçluyormuşum. Arkadaşlar insanın aynasıymış ama ben o aynaya hiç bakmıyormuşum falan filan... Hep aynı çocukça hikayeler işte. Saçmalıyorlar. Sanki taş değil böbrek düşürdü mübarek!

Arda iyiymiş. Watsap grubundan yazdılar. Herhalde iyi olacak, çok önemli bir hadiseymiş gibi bir de ikide bir ikide bir geçmiş olsun yazmaları yok mu! Bazı insanlar ayda bi kere taş düşürüyor, Arda beyimiz kırk yılın başında bir kere düşürünce olay oldu.

Ölmediğine ya da çok ciddi bir şey olmadığına göre hastaneye gitmeme gerek yoktu. E Arda'nın taşını çıkaracak doktor da ben değildim, yani birisi sırf hastaneye gitti diye otomatikman hemen e-çiçek kapıp onun ziyaretine mi koşmak gerekiyor? O zaman ozon gazı bağışıklık aşısı olmaya falan gittiğimizde de arkadaşlarımıza haber verelim ve gelip yanımızda dursunlar, merak etme çok acımayacak desinler. Çok saçma değil mi? Oldu olacak yapışık yedizler gibi, protein hapı yutma törenlerine de birlikte gidelim!

O akşam çok önemli bir başka işim vardı. Şimdi söylemek istemiyorum ama önemliydi yani. Evet. Sırf arkadaşız diye herşeyi açıklamak zorunda mıyım? Ve onlar bu işimin önemli olduğunu kabul etmek istemiyorlardı. Ben onların önemsiz hastalıklarını önemsiz buldum mu suç, ama onlar benim önemli işlerimi önemsiz buldular mı bencillik! Hem önemsiz olsa ne çıkar?

Bir gün hatalarını anlayacaklarını ve tıpış tıpış yanıma geleceklerini biliyordum. Sırf daha kalabalıklar diye ben mi onlara gidecektim yani! İşte bakın iki güne kalmadan yeni bir grup kurdular ve içine beni de kattılar. Grubun ismini başta biraz tuhaf buldum ama sonra anlaşıldı mesele. Dünyada Hindi yılıymış bu yıl. Mars'ta ilk Hindi çiftliği kuruluşunun 5. yılı kutlanacakmış, biz de onun şerefine yılbaşında hindi yiyecekmişiz. Eskiden insanlar öyle yapıyormuş. Eskilerin hayatı ne zormuş öyle. Her gün her gün yemekle uğraşmak eziyetten, vakit kaybından başka bir şey değil. Eskilere acıdım şimdi.

Mars'a gıcık kapıyorum, dünya şimdi onun eskilerini giyen küçük kardeş gibi. Herkes Mars'a bakıyor, Mars'ı seviyor, merak ediyor. Bazıları iyice abarttı, geçen yıl Mars'ta kurulan ilk solucan çiftliğinin kutlaması yapıldı. Sanki solucan çok önemli bi hayvan.

Neyse arkadaşlarım yılbaşı partisi verecekler ve beni de çağırıyorlar. E tabii ki çağıracaklar, grubun en eğlenceli en şakacı insanı benim. Bensiz yılbaşı partisi olamayacağını anladılar. Beni terk edip gidersiniz ama işte parti vereceğiniz zaman birden bire yokluğumun ne fena bir şey olduğunu anlarsınız. Neyse affedeceğim sizi merak etmeyin. Sonuçta sizi seviyorum.

Sanırım onları affetmemi çok istiyorlar, çünkü bana özel bir sürpriz hazırlamışlar. Ne olduğunu çok merak ediyorum.

..

BENCİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin