1 hafta sonra
1 hafta geçmişti. ben ise çok arkadaş edinmiştim gökçeylede gökçe ile aynı sınıfta olmak için müdüre gidip yalvardık müdürde bizim dırdırımıza dayanamadı kabul etti tabii gökçe ile benim dırdırıma dayanmak zor gökçe ile gurup kurmuştuk. Arkadaş edinmiştik . Gurup altı kişiden oluşuyordu . Ecem neşeli bir kız ancak çabuk incelen bir kız ayrıca gurubumuzun üyesi Çağan ile sevgiliydiler . Çağan ise kavgacı bir çocuktu . soğukkanlı acımasızdı yani birbirlerinin tam tersiydiler . ayça, gurubumuzun en saçma espiriler yapan kızı aynı zamanda can ile sevgililer . canda saçma espiriler yapmaya bayılır yani tam birbirlerini bulmuşlar . ben bunları düşünürken kafamda soğukluluk hissettim . düşüncelerimden ayrılınca kafamda bir adet ayça elinde su ona doğru baktığımda anıra anıra gülmeye başladı . Normalde ağzına çakardım da Selim'i düşünmekten çakamıyorum . birşey yapmadığımı görünce yanıma oturdu
- Kim üzdü seni Selin kim üzdüyse söyle hemen icabına bakalım işte benim canım arkadaşım. Yüzüne üzgünce baktım kaşlarını çattı.
- Yoksa Selimmi ? Diye sordu kafamı onayladım birkaç kez ona gıcık olduğumdan bahsetmiştim . beni anlayışla karşılayacağına emindim. Şimdi siz soruyorsunuz . Hani saçma sapan espriler yapıyordu . Benim arkadaşım benim üzüldüğümü görse gerekirse esprileri bile bırakır. Hepsi benim için 1 haftada Gökçe kadar değerli olmuşlardı.
- Neyse sen beni boşver bizimkiler nerde ? Diye sordum neredeydiler bu gün ilk ders görmüştüm bir daha görmedim dedim
- ha onlarmı ecemin annesi hastalanmış oraya gittiler . bende seni üzgün görünce gitmedim bende seni yalnız bırakamadım dedi demek ecemin annesi hastalanmıştı. acaba bende mi gitsem. Onu orada yalnız bırakmak olmazki gidiyim gidiyim birden bire ayaklandım. ecem noluyo der gibi baktı . takmadım onunla uğraşamam sınıftan çıktım . arkamdan geliyordu gelmese olmayacakdı sanki '' Selin nereye ! '' arkamı döndüm. . '' hastaneye '' ''dur beni bekle '' yanıma geldi hastaneye gitmeye başladık . yolda karnında bebeği olan bir kadın vardı. ayça kadına doğru gidip '' merhaba abla karnındaki ne ? '' yavrum '' onu seviyormusun '' evet hemde çok '' o zaman niye yedin manyak karı ''
dedi ve her zamanki gibi anırarak gülmeye başladı . kadında terbiyesiz diye söylene söylene gitti . yanına gidip cimcikledim '' kızım biraz olsun espiriyi bırak '' dedim kolunu ovuşturdu '' acıdı ya '' zaten acısın diye vurdum yürü hadi '' yürümeye başladık tabii benim ayaklar koptu para gitmesin diye taksiye binmemiştik . hemen odayı öğrendik . o kata çıktık . Gökçe, can , çağan koltukta üzgün üzgün oturuyordu ecem ise ağlıyordu ayça ile koşarak hatta uçarak yanlarına gittik. ecem bizim geldiğimizi görünce bize baktı yanına oturdum '' kötü birşey mi oldu ecem ? '' dedim merakla kafasını salladı '' annemin durumu kritik '' bizimkilere baktım hepsi üzgündü çağan kendisinden taviz vermeyerek toparlandı ''Ecem hadi gidelim biraz dinlen sabahtan beri buradayız '' eceme baktık biraz itiraz edicek gibi oldu ama '' annen senin ağlamanı istemezdi değilmi dedi çağan ecemde itiraz edemedi
*************************************************
Çağan hepimizi tek tek eve bıraktı . Gökçe ile Ecemin annesinin durumuna çok üzülmüştük kız kız dertleşiyorduk . o sırada telefonum çaldı . gizli numara arıyordu Gökçe kim bakışları atıyordu telefonu açtım . '' akşam saat tam 8 de ***************** orada ol '' hey bu selimdi numaramı nasıl almıştı . '' selim numaramı nereden buldun dedim Gökçe selimin ismini duyunca kaşları çatıldı gözleri açıldı şuan bir maymuna benzediğini söyleyebilirim telefondan ses duyduğumda gökçeyi bırakıp telefona odaklandım '' çantanı açık bırakmaman gerektiğini kimse öğretmedi mi orada ol okey bekletilmeyi sevmem çabuk gel '' dedi ve telefon kapandı Gökçenin meraklı bakışlarına aldırmadım . Çantamı karıştırmıştı demek. gitmeyeceğim . gitmeyeceğim işte . çantamı karıştırmamalıydı . Gökçeye anlattım ağzından çıkan tek şey '' gidiceksin selin '' bundan başka bir cümle çıkmıyordu. itiraz edicek oldum ama susturdu
'' oraya gidilecek Selin '' dedi ve elime elbise tutuşturdu sürünerek giydim kolumdan tuttuğu gibi makyaj masasına oturttu. eline kırmızı ruju aldı yüzümü çevirdim asla sürdürmem yüzüme öyle bir baktı ki kıyamadım sürmesine izin verdim yarım saat sonra yüzüm resmen duvar gibi boyanmıştı hemen evden çıktım daha fazla boyamasına izin vermeden selimin tarif ettiği yere gitmek için durağa geldim acaba taksiyemi binsem yoksa yürüyerekmi gitsem boşver selin yürüyerek git ne gerek var zaten yakın yürürken yolda annesinin elini tutmuş bir kız gördüm . Gözlerim doldu . kendimi toparlamam uzun sürmedi hemen toparlanıp tarif ettiği yere gitmeye başladım geldiğim yer restauranttı tabi lüks bir restaurant . içeri girdim kapıda görevli vardı . '' isminiz neydi ? '' diye sordu '' selin '' bana baktı ve sayı duruşuna geçti bu ne ya prensesmişim gibi '' buyrun efendim '' efendim nedir ya içeri geçip selimi buldum yanına oturdum '' çok beklettin saat sekiz buçuk saate bakınca gerçekte sekiz buçuk olduğunu gördüm yolda oyalanmasaydım yetişirdim '' niçin çağırdın beni buraya söylede hemen gideyim senle uğraşamam '' yüzüme baktı ve '' nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum be-n seni seviyorum benimle çıkarmısın '' dedi bir süre şok geçirdim . Demek 1 hafta önce aşık olmaya başladığım Selim bana aşık olmuştu bu sırada arkadan ses '' duydum '' gözlerim doldu umarım kavuşursunuz arkama baktığımda Burağın elinde silah vardı selime tutmuştu ağladığımı bile fark etmedim ben birine aşık olmuştum ve onun için ağlıyordum . Selim lafa atıldı '' bırak şu silahı burak saçma bir şey yapıyım deme '' Burakona kötü kötü baktı '' babamı öldürdün sen ! bu mu saçma şey bumu ! '' deyip tetiği çekti duyduklarımın üzerine şok geçirdim ağlamam daha da şiddetlendi bir adet silah sesi duydum ve bayıldım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yetimhanedeki kız
Sonstigesselin gerçekleri öğrenince acaba selimi tekrar sevecekmi ? kolay kolay affedecekmi yoksa olmamış gibi mi sayacak ? bu ikilinin kavuşmaları çok uzun sürecek Burak iste ikilinin peşini bırakmayacak . selin selimin böyle birşey yapmayacağına inansada...