VİLLA MODA

AŞKIN EN VURUCU HALLERİ

Balkon demirlerine tutunup parmak uçlarına kalkarak aşağıya bakmaya çalıştı ve" pataaa pataaa" diye bağırdı Savaş. Sonra kara parlak gözlerini , Hümeyra Hanım'ın sade kahvesini getirmiş olan Yasemin'e çevirdi ve yamuk yamuk, küçük sivri dişlerini göstererek sırıttı. Hümeyra Hanım, sade kahvesini uzatan uzun boylu , cılız kızı acıyan gözlerle süzüp "Hadi Yasemin"dedi.
Yasemin başını öne eğip merdivenler yöneldi. Ilk basamakta sessiz bir off çekti. Üçüncü basamakta mırıldanmaya başladı."Ben de bir buçuk yaşıma geri dönmek istiyorum. Ben de aşağıya attığım helikopterimi alacak bir Yasemin istiyorum. "
Salon kapısını açıp bahçeye çıkarken saatine baktı. "Saat kaç oldu bu , bu çocuğun sorumsuz anası hala yok ortalıkta. Oh ne güzel! Anası gezsin biz burda Savaş Bey'in helikopterin peşinden koyalım. Sonra da sorarlar, sen niye kilo alamıyorsun diye. Küçük beyin 'pataaa pataaa'sı yüzünden. O helikopteri hediye eden bir elime geçirsem..." deyip çimlerin üzerine baktı. Sinirle ayağını yere vurduktan sonra "Ya yine güllerin arasına düşmüş" deyip ilerledi. Dalları örümcek ağı örülmüş pembe, sarı, kırmızı güllerin arasında duruyordu oyuncak helikopter. Yasemin , esmer , cılız elini dikkatle dallarında arasına soktu. Kolu dirseğine kadar dallarında arasındaydı. Helikopteri tuttu. Asıl iş bunda sonra başlıyordu. Kolunu aynı dikkatle geriye çekmezse devasa dikenler derisini boydan boya yırtabilirdi. Helikopterin pervanesi , Yasemin 'in cılız kolunun girdiği sık dalların arasından geçemeyecek kadar büyüktü. İlk denemede zavallı Yasemin biri ağır olmak üzere dört diken darbesi aldı. Gözleri doldu. Kolundan kan süzülme başlamıştı. Sinirlendi, "Ne olacaksa olsun artık." deyip gözlerini yumdu ve var gücüyle çekti helikopteri. Daha gözlerini bile açanmadan "Ah!" diye bağırdı. Kolu cayır cayır yanıyordu. Gözlerini açtı. Esmer derisi kırmızı çizgili bir haritayı andırıyordu. Sıkı sıkıya tuttuğu helikopteri yere fırlattı. "Hediye edenin anasını avradını..." diyerek sıkı bir tekme attığı helikopter havada daireler çizip tekrar güllerin arasına düştü.

Yasemin'in gözleri yuvalarından çıkmıştı. Tom okkalı bir küfür sallamaya hazırlanıyorduki acı birden sesi yankılandı Villa Moda'nın kapısının önünde, sonra bir el silah sesi. Yasemin korkudan az önce cebelleştiği gül dallarının arasına saklanmaya çalıştı, sanki kendisini kurşundan koruyabilecekmiş gibi. Arka arkaya üç el silah sesi daha duyuldu. Yasemin gül dallarında bütünleşmişti artık. Korkudan dikenlerin çizdiği ellerininin ve yüzünün acısını hissetmiyordu bile. Sesler kesildi. Sokakta çıt çıkmıyordu. Yasemin gül dallarıyla bütünleşen ince vücudunu geriye çekti. "Kapının önünde neler olup bittiğini görmeliyim. " diye geçirdi içinden. Çok korkuyordu; ama meraktan da çıldırabilirdi. Merak, korkuyu yendi. Yasemin , tüm cesaretini toplayıp kapıya doğru koşmaya başladı. Cılız, parantez bacakları birbirine çarpıyor.

Ve onu gördü."İşin bu noktaya varacağını tahmin etmeliydim. " dedi içinden.