Sevgi galiba herşeyin anahtarı,Annemle babam ayrılalı 1 Ay olmuştu annem hala depresyondaydı.Ama o babam dediğim adam annemle beni bırakıp gitmişti,üzülüyomuydum?hayır asla.Annem,babam gittikten sonra beni okula yazdırmıştı Atahan lisesi:hayranı olduğum ünlü oyuncu mete ATAHAN'ın okuluydu.Ama okula gitmekmi :) hiç bana göre değildi.Hafta sonu gibisi yoktu,Gerçi yarın pazartesi olmasına rağmen moralim yerinde idi.Yatağıma uzandım baş ucunda duran kitaplara göz attım kitap okumayı hiç sevmezdim,en sevdiğim şey;müzik dinlemekti kitabı bıraktıktan sonra telefonumun titrediğini gördüm mineydi bu.mineyi severdim buraya taşınalıdan beri beraber takılırdık telefonu elime aldığımda "aynı okula düştüğümüzü ve barışın bizi gezdireceği"yazıyordu.Barış Mİ?Ah pardon size tanıtmadım değil mi barış;1.80 boylarında,kahverengi gözlü kahverengi saçlı bir çocuktu diğer adı suratsız dı bazen de gizemli diyebiliriz...Barışın en önemli iki şeyi vardı siyah deri ceketi,ve sigarası onlardan asla vazgeçmezdi.minenin mesajına cevap verdikten sonra; üstüme siyah dar kotumu,bordo kazağımı,siyah deri ceketimi ve olmazsa olmazım boyunluğumu taktıktan sonra saçlarımı unutmadan dağınık bir topuz yapıp hızla aşağı indim siyah üstü açık bir porshenin içinde en sevdiğim şarkı Güliz Ayla:Bahsetmem Lazım çalıyordu.Her sıkıldığımda ve her depresyonumda bunu dinlerdim gerçi hiç depresyona girdiğimi hatırlamam ama neyse..Arabaya doğru yol aldğımda bir şeyin eksik olduğunu hatırladım Karamelli rujum olmazsa olmazlarımdan birtanesiydi mineye 5dk geliyorum işareti yaptıktan sonra hızla yukarı çıktım anahtarı almak üzere elimi cebime soktuğumda ruhumun cebimde olduğunu farkettim.Hemen İpone mu çıkardım ve hızla rujumu sürüp aşağı indim.Barış bekletilmeyi hiç sevmez di beni biraz azarlasa da o bana kıyamazdı.. Arabaya atladığımız gibi ATAHAN Lisesinin yolunu tuttuk .okul siyah beyaz rengiyle adeta dikkat çekiyordu girişte kapı gibi bekçi duruyordu sonuçta zengin bir oyuncunun okuluydu bu hatırlatmayı kendime yaptıktan sonra yürümeye devam ettik.Okulun giriş katında bale ve opera sınıfı vardı orta katıında sınıflar ve en üst katında lüks bir kafe vardı.Birer kahve içmek üzere yukarı çıkmıştık.Barış ve mineye "ben kahveleri alıp geliyorum"dedikten sonra soluğu kahve makinasının önünde aldım parayı attıktan sonra beklemeye başladım bittiğinde "Oh sonunda" diye mırıldandım sanıyordum ki mırıldanmamış resmen bağırmış gibi herkes bana bakıyordu ve yine kendimi rezil etmeyi başarmıştım.Kahveleri alıp tam yürümeye başlamıştım ki yine sakarlığım tuttu hep kötü anlarda gelirdi başıma ama bu sefer iyi bir anda gelmişti çünkü kafamı kaldırmamla bir taşa çarptığımı farketmiştim.."Hop dikkat"dediğinde afalladım."çok özür dilerim istemeden oldu "diye fısıldadım.."önemli değil ben burak bu arada", "memnun oldum bende azra" dedikten sonra biraz gülüştük,sonra arkadan tipik havalı kız sesi ile biri seslendi o okulun en popüleri cansu idi "burak napıyosun,uzaklaş o kızın yanından" diye sesini yükseltti bende:"sandığın gibi birşey yok" diyecekken beni susturdu ve"birileri aramızda yeni galiba benim kim olduğumu bilmediğine göre" bende yine kendimi tutamayıp "kimmişsin bizede öğret bakalım" dedim hayatımın en büyük hatasını yapmıştım biliyordum çünkü bana takacaklardı ama bunca şeye de susamazdım böylede bir yapıya sahiptim arkadan barış ile mine gelip beni oradan uzaklaştırdılar.. Barış;"Evet kızlar bir maceranın daha sonuna geldik lütfen arabaya buyurun dediğinde mine "sen git bi geliyoruz dedikten sonra beni otutturdu ve çabuk anlat bakışları vardı bende"tamam şimdi sen beni boğmadan anlatmaya başlıyorum" dedim ve mine pür dikkat beni dinlerken bir yandan da kahvelerimizi yudumlamayı Unutmuyorduk..konuşmamız bittikten sonra barışı daha fazla bekletmeden ayaklandık giderken karşımıza burak çıktı ve konuşmak istediğini söyledi bende göz işaretiyle onayladım mineyi barışın yanına yolladım burak;"Cansunun adına çok özür dilerim bazen çok acımasız olabiliyo"diye üzülerek mırıldandı.Bende"senin bir suçun yok"diyecekken parmağını dudağımın üzerine koydu ve "yarın görüşürüz"diyerek göz kırpıp gitti.yani,gideri vardı sonuçta Ama sahibi belli cansu,birden aklıma o gıcık gelince çığlık atasım geldi nasıl sardın o belayı başıma of azra of salaksın diye kendi kendime söylendikten sonra arabaya doğru yol aldım dışarı çıktığımda minenin gözleri üzerimdeydi ne oldu çabuk anlat bakışı vardı nerde görsem anlardım bende"evde" diye fısıldadım ve eve doğru yola koyulduk yine öyle böyle bu günüde bitirmeyi başarmıştık yarın ola hayrola...