Karya , mutsuz kadın. Seneler önce , senelerin de gerisinde bıraktığı bir yara tam da 'yeni başlangıç yapıyorum.' dediği anda tekrar kanamisti. Şimdi ne olacak peki , Karya geceler boyunca ağladığı , hickiriklarini tuttuğu zamanlara mi geri dönecek. Hayır Karya! Yaşamak için güzel nedenlerin var artık. Yıllar önce sonunu bilmediği için yarım bıraktığı romanı tamamlama zamanı mi geldi yoksa Karya?
Bir roman yazıyordu Karya , seneler önce aldığı darbe onu hayattan kopartılan bir çiçek gibi kırmışken kalemini kağıda vura vura yazıyordu üstelik. Sonra hevesi tükenmiş , kendine dur demek zorunda kalmıştı. Şimdi seneler sonra yine o kahraman Karşısındaydi. Bir bilinmezlik dünyası bu Karya , hayat sürprizlerle dolu. Fakat senin payına düşen hep yanılgılar sanırım..
Karya , senelerdir sakladığı bir kutuyu bulmak için bütün evi alt üst etti. Yeni bir başlangıç yapmak için o kutuyu yanında getirmediğini unutmustu bile. Bir an oturup düşündüğünde anımsadi ve telefona sarıldı. Rehberdeki tüm isimleri geçtiğini bile fark edemeyecek kadar güçsüzdu. Sonra başa döndü aradığı isim belliydi. "Ilk aşkım..."
Ilk aşkı kardeşi Fırat'tı. Mutsuz bir ailenin iki ferdiydi onlar. Fırat ve Karya... Bir kızın ilk aşkı babası olmalıydı fakat Karya'nin ilk aşkı da karşılıksızdi. Babası bir an olsun sarıldığı içki siselerini bırakıp onlara sarılmayı denememisti bile. Oysa Fırat, babasının Oğlu olmak yerine kendini kurtaracak bir tıp öğrencisiydi. Karya , ona gerekli tüm maddi desteği sağlamak için atanana kadar çeşitli işler de çalışmıştı. Fırat, emeklerinin karşılığını boşa çıkarmadı hiçbir zaman , şimdi dördüncü sınıf bir tıp öğrencisi. Üstelik Hacettepe Üniversitesi'nde...
Karya , Fırat'ı aradı hemen ve telefon yine aynı şekilde karşılık verdi:
"Bal köpüğüm , nasıl gidiyor yeni hayatın , yeni okulun... "
"Sorma Fırat... Her şey için yeni bir başlangıç dediğim an da başa dönüyorum sanırım. "
"Bal köpüğüm neyin var? Hatırladım deme sakın , unutmak için çaba verdiğin şeyleri sırf onun memleketinde öğretmenlik yapıyorsun diye hatırlama."
"Hayır Fırat... O burada. Hemde bir öğrencimin velisi olarak. Ilk günden çıktı karşıma. Ben hala inanamıyorum."
"Yapma bal köpüğüm. Hayat sana yine bir oyun oynamak için uğraşıyor sanırım. Senin için yeni bir hayat bu , hatırlamamıs gibi yap. O hiç yokmuş gibi..."
"Bunları daha sonra uzun uzun konuşuruz Fırat. Ben sana bir şey soracaktım..."
"Sor tabi , bal köpüğüm. En kısa zamanda yanındayım ben. Merak etme sen..."
"Yarım bıraktığım romanı bulamıyorum. En son sana vermiştim galiba , olur da birgün yazmak istersem alırım diye. Onu naptin?"
"Yapma bal köpüğüm... Kendini okula , mesleğine ver. Inan onun daha zamanı var. "
"Hayır Fırat. Tam zamanı... Kargo ile hemen göndermeni istiyorum Fırat. "
"Tamam bal köpüğüm. Ben gönderince seni arayacağım..."
Telefonları ilk defa böyle hüzün dolu ve sessizce kapanmıştı. Karya , Mehmet'in ihanetini ve hayatını alt üst ettiği zamanları yazarak geçirmişti. Ağır psikolojik tedaviler görmüş , üniversiteye bile ara vermişti. Bütün bunlar olurken yanında olan tek arkadaşı, destekçisi Fırat'tı.
●•●
Birkaç gün geçti aradan. Karya , okula alışmış öğrencileri de onu sevmeye başlamıştı. Fakat o günden sonra Mehmet ile tekrar karşılasmamisti. O da karşılaşmak istemiyor olacak ki okula bir daha asla uğramamıştı.
Günler çok hızlı geçiyordu Karya için. Bugün günlerden cuma , haftasonu çabuk gelmişti. Karya sınıftaki tüm öğrencilerini eşit tutmaya çalışıyordu ama minik Karya'ya karşı nedensiz bir öfke vardı içinde. Mesleği gereği bunu bastırmaya çalışıyordu ama bazen başarısız oluyordu. Bunun aksine minik Karya , öğretmenini tüm sınıftan daha fazla seviyordu.
Bir okul günü daha sona erdi. Karya çantasını alıp çıkacakken minik Karya yanına geldi:
"Öğretmenim..."
"Efendim Karya'cım. "
Karya elinde tuttuğu küçük bir paketi uzatırken "bu sizin için..." dedi. Öğretmen paketi açarken şaşkındı. Paketin içinden seneler önce Mehmet'in ona aldığı bir kolye çıkınca Karya tekrar bir rüyanın içinde olduğunu düşündü.
"Bu ne?"
"Sizin için küçük bir hediye öğretmenim..."
"Bunu nerden buldun sen?"
"Babamla beraber aldık öğretmenim. "
Mehmet... Hiç değişmemis olacak ki hala açtığı yaraların peşinden gidiyordu. Karya , küçük kıza teşekkür ederek aldı kolyeyi fakat onu takmaya henüz cesareti yoktu. Okuldan koşarak kaçmak isterken , bahçe kapısının ordaki bir siluete bakıp kaldı. Yine bir şok daha geciriyordu.
"Senin burda ne işin var?"
"Ne o bal köpüğüm , beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa ?"
Fırat yine yapacağını yapmış , her zaman olduğu gibi Karya'nin yanında olmak için kalkıp gelmişti. Her zaman böyle bir kardes olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET KOKAN SEHRIN YALNIZ KADINI
Non-FictionLeş gibi ihanet kokuyorsun ey şehir! Beni yanlız bırakıyorsun körpe halimle... Bu şehir ihanet kokarken kaybediyorum iffetimi... Çıplak vücuduma dokunan eller kadar kirliyim şimdi...