Yine kendi kuytusuna çekilip sessiz sessiz ağlamaktaydı kadın.Ansızın içeri dalan adam onu ürkütmüştü. Kadın gözyaşlarını saklarken adam "affet" deyip uzaklaştı.Daha sonra kapıdan başını uzatarak;
-Kusura bakma üstüme vazife değil ama seni ağlatan kimse inadına karşına geçip gül.İt gibi kalsın öyle.dedi.Kadın cevap vermedi sadece gözlerine bakmakla yetindi adamın. Adam sessizce kayboldu ortadan.
Kadın hıçkırıklara boğuldu.Sessizliğin yerini hıçkırıklar doldurdu. Bütün kinini, nefretini, öfkesini, çaresizliğini kusarcasına ağladı.
Peki neydi bu kadını böyle hıçkırıklara boğan?Kadın aynaya yansıyan yüzüne çaresizce baktı.
Hıçkırıkları arasında dudaklarından birkaç kelime yüzünden süzülen incilere karıştı.
-Neden bana bu kadar acı çektiriyorsun? Neden?dedi.
Ne zordur insanin kendiyle savaşması.Yenemeyeceği en büyük düşmanın kendi benliği olması.
Ansızın gelip kaybolan adamın sözleri kulağında çınlamıştı yine.
Kadın başını ellerinin arasına alarak yüzünden süzülen damlaları seyre dalmıştı zira bakamıyordu artık gözlerinin içine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL
ChickLitHangi günahın bedelini ödüyorum.Hangi suçun cezası bu.Yeter bitsin.Bedenimi ayakta tutan iskelet parçasını bile ayakta tutamıyorum.Boğazım düğüm düğüm.Düşüncelerim tutsak.Kalbim idam sehpasında.Ruhum en büyük düşmanım. Söylesene ben hangi günahın be...