Korku

1K 98 33
                                    

Mavi uçlu kalemimi parmaklarımın arasına sıkıştırdım ve defterime yazıları dökmeye başladım. Dün gece olanlar gerçek miydi, peki her şeyin kafamın içerisinde olma ihtimali de var mıydı yoksa? Çığlık atmak istiyorum, ancak onun tekrardan geleceğinden korkuyorum. Lütfen bunların hepsi rüya olsun, tek kötü bir kabus... lütfen... Çok korkuyorum, biri bana yardım etsin, ne olurs-

Telefonuma gelen ani mesaj sesi ile elimdeki kalemi 2 metre yukarı fırlattım. Hafif bir iniltiyle telefonu açtım ve baş parmağımı ekranın üzerinde gezdirdim. Lütfen Armin olsun, veya Mikasa, Sasha- herhangi birisi! Ama ''o''  olmasın, hayır!

Bilinmeyen Numara:

Selamlar. Camın dışından sana bakmayı ne kadar sevsem de başkalarının seni rahatsız etmesini istemem. Perdelerini kapa, veya ben geleyim.

Nefesim derinleşti ve bir süre sonra kesik kesik olmaya başladılar. Hemen camın önüne geçip perdeleri hızla çektim ve kendimi yere attım. Gözlerimin üstüne sertçe bastırdım ve kafamı dizlerimin üzerinde dinlendirdim. Tam o sırada lambamın ışığı azaldı ve pat! Beni korunmasız bırakarak elektrikler kesildi. Yatağın süngerinin altından sakladığım küçük bıçağı aradım. Hadi, hadi! Lütfen burada ol! Şaka mı bu?!

Nerede? Nere-

*Çıtırt*

Yavaşça ayağa kalktım ve bir yerlere çarpmamak için ellerimi öne uzattım. Kalbimin atışı kulaklarımda yankılanmaya başladı ve yutkunmamak için kendimi zorladım. Bir, iki... Daha ben üçüncü adımı atmadan bedenime güçlü bir kol sarıldı. Ağzımın üstüne sıcak bir el koyduktan sonra kulağıma yaklaşarak ılık nefesini üfledi.

"Hmpf!"

"Şşşş..." Elini dudağıma kaydırdı. Parmaklarını zorlamadan, yumuşakça ağzıma soktu ve dilimde dolaştılar. Parmaklarını geriye doğru çekip diğer eliyle ağzımı kapattı. Kafamı sağa çevirdim. Telefonuma tekrar bir mesaj geldi ve etrafa az da olsa ışık saçıldı. Demin ağzıma soktuğu parmaklarını yaladığını görebiliyordum. Tüylerim diken diken olmuştu.

"Hmp- hmmhhnh! Hmnnnm!" Ses çıkarmaya çalışıyordum.

"Benden korkuyor musun?" Kanım donmuştu. Sesi derin ve soğuktu. Midem berbat olmuştu. Ellerim buz gibiydi, nefes alamıyordum. Elini dudaklarımdan ayırdı. Ben ise çığlık atmak yerine salak gibi kısık sesle konuştum.

"B-b-be-beni öldürecek misin?" Onun gülümsediğini hissedebiliyordum.

"Senin kadar güzel bir yaratığı öldürmeme imkan var mı sence?" Gözlerim doldu. Sıcak gözyaşları çenemden süzülerek halımın üzerine damlıyordu.

"Ağlıyor musun? Şşşşş- Üzgünüm, seni korkutmak istememiştim." Beni yavaşça yatağıma yatırdı ve alnıma bir öpücük kondurdu.

"Bunu bil ki sana asla zarar vermeyeceğim. Zarar verenleri de affetmeyeceğim." Şu an bana verdiğin zihinsel hasar dışında mı? Titredim.

Sonra hatırladığım tek şey derime dokunan soğuk rüzgar ve camın sertçe kapanmasıydı.

İsterseniz oy verip yorum yapabilirsiniz, bana çok yardımcı oluyor. Eğer beğenmediyseniz de bunu okumak için zamanınızı verdiğiniz için yine de teşekkür ederim.

Şeffaf Kalpler (ERERI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin