1.Bölüm

68 4 0
                                    

    Ruhun ayağına dolanıp onu kördüğüm eden kasvetli histir ölüm.Ilık ama sert esen rüzgar içimin titremesine sebep oluyordu fakat tuhaf bir şekilde beni rahatsız etmiyordu.
   Çimenlere uzandıktan sonra bana hissizliği andıran gri gökyüzünü izlemeye başladım.Bulutlar bana şekilleri değilde hayatın özetini anlatıyordu sanki.Baktığınızda herhangi bir cisimle adlandıramayacağınız bu bulut bana kendimi hatırlatıyordu.Herhangi bir ifadesi yoktu ya da bir şekli.Durgundu,herşeyiyle.Burnum sızladığında gözlerimi araladım,ardı ardına kesilmeyen gözyaşlarım akmaya başladığında dudaklarımı birbirine bastırdım.
  Tanıdık bir ses işittiğimde aniden ayağa kalkıp başımı iki yana salladım.Gözü seğirdiğinde vakit kaybetmeden ona sarıldım.
Hıçkırarak ağlama başladığımda teselli edercesine omzumu sıvazladı.
"Rahatlıyacaksan ağla,kızmayacağım"
Hıçkırıklarım şiddetlendiğinde bankta oturan adam bakışlarını bana doğru çevirdi Tek kaşını kaldırıp bana baktığında hıçkırıklarımı durdurmak için nefesimi tuttum ve kasılmamın bitmesini bekledim Bir süre beni izledikten  sonra bakışlarını kol saatine çevirip  ayağa kalktı.
Sert yüz hatlı,ela gözlü,aşırı yakışıklılığa sahip olan bir adam geldiğinde bakışlarımı elindeki dosyaya doğru çevirdim.Onlar aralarında konuşurken ela gözlü adama odaklandım,dikkatli bir şekilde karşısındaki adamı dinliyordu nadiren konuşuyordu fakat duyamıyordum.Konuşmaları sonlandığında el sıkıştılar ve bana kaş göz işareti yapan  adam hızlı adımlarla ilerlemeye başladı.
Ela gözlü adamla gözlerimiz buluştuğunda donuk yüz ifadesiyle bakışlarını gözlerime çevirdi bir süre gözlerime baktıktan sonra ilerlemeye başladı.
Ilgın sonunda kollarını sırtımdan çektiğinde dudaklarımı yukarı kıvırmaya çalıştıktan sonra yeniden çimenlere uzandım
"İyi misin diye sormuyorum çünkü değilsin,ağlamaya ihtiyacın var."
Başımla onu onayladıktan sonra gözlerimi kapattım,baş ağrım şiddetini arttırdığında kaşlarımı çatarak gözlerimi araladım.
"İyimisin?" sorarcasına konuştuğunda kaşlarımı kaldırıp geri indirdim.
"Bir insan bu kadar anormal olamaz,kızım bu üstünün hali ne?" gözlerimi araladıktan sonra yorgunca ona bakmaya başladım.
Bakışlarıma rağmen konuşmaya başladığında gözlerimi devirdim ve onu dinlemeye çalıştım.
"Hadi kalk size gidiyoruz ve seni güzel denilebilen bir insana benzettikten sonra film izliyoruz.
Ördüğüm saçlarımı saldığında bakışlarımı baygınlaştırmama rağmen saçlarımı geriye doğru bıraktım.
"Gözlerini kapat ve beklemene değecek olan sonuca hazırlan" her şeyiyle deli dolu olan Ilgın'a gözlerimi devirdim.
Kalp atışlarım hızlanırken kaşlarımı çatarak nefesimi tuttuktan sonra  gözlerimi kapattım.
"Saçın neredeyse bitti, taradığın için çabuk açıldı ve elim değdiği için mükemmel oldu" deyip göz kırptı.
Makyajıma başlayacağı için her zaman işittiğim uyarılara ayak uydurmak zorunda kaldım ve kendimi sıkmadan gözlerimi kapattım.
Gözlerimi açtığımda gördüğüm görüntüyle afalladım.Ördüğüm saçlarımdan eser yoktu ve çok hoşuma gitmişti.
Dudaklarımı kıvırmaya çalıştıktan sonra bakışlarımı gözlerine çevirdim.
"Şimdi,dünyanın en güzel kısmına geldik " ona baygınca baktıktan sonra adımlarına ayak uydurmaya başladım.
Dolabımı açtığında kıyafetlerime göz gezdirdi,Düz bordo eteğimi işaret ettiğinde başımı onaylamazca salladım ve yırtık siyah jean pantolonumu elime aldım parmağını şıklatıp üzerine salaş bir tişört aldı.
Kıyafetlerimi giydikten sonra yeni bir film izlemeye başladık.Ya da o izlemeye başladı bense kendi düşüncelerimde boğuldum.Sakinleşmek için derin bir nefes aldıktan sonra bakışlarımı tavana çevirdim.
Zil sesini işittiğimde kapıya doğru ilerledim.Gördüğüm kişiyle gözlerimi devirmemek için zorlandım ve odama doğru hızlı adımlarla ilerledim.
O kadar boş, çaresizdim ki kalbimdeki acının,kırgınlığın sonu gelmiycek gibi hissediyordum.
Sarsılarak ayağa kalktığımda gözlerimi sıkıca yumdum ve derin nefesler aldım.
"Bana tavır yapmayı kes artık." kanın beynime sıçramasına neden olan bu söz beni daha da kötü hissettirmekten başka birşey yapmamıştı.Hiçbir tepki göstermeden bardağımda doldurduğum suyu yudumladım,kulaklarımı tıkamıştım ya da öyle olduğunu sanıyordum.
Burnumun sızladığını hissetdiğimde yeter diye hayıflandım,ağlama artık.
Ilgın'ın yanına döndüğümde yatağıma uzandım ve gözlerimi sıkıca yumdum.
Karanlık bir süre sonra beni boğmaya başladığında gözlerimi araladım,lakin ben bu karanlığın beni boğmasını değilde hapsetmesini istemiştim.
"Bu gece bizde kalırmısın?" sorduğum soruya karşın bakışlarını bana doğru çevirdi ve başıyla onaylayıp tebessüm etti.
Hava artık hissizliği değilde ilk baharın başlarını anımsatıyodu,gökyüzünün şuanda tanımlayamadığım renkleri aynı zamanda kusursuz güzelliği vardı.
Güneşin batışını izlerken karnımın acıktığını hissettim ve mutfağa doğru ilerlemeye başladım.
"Anne?" dedikten dudaklarımı yukarı kıvırmaya çalıştım.Bana gülümsedi ve yemeğin biraz sonra tamamiyle hazır olacağını söyledi.
"Ben orada yemek yemek istemiyorum." dedikten sonra ona sorarcasına bakmaya başladım.
"Yemekleri odanda yiyebilirsiniz,ama önce bunları taşıyorsun."
Gösterdiği tabak,çatal ve kaşıklara kısa bir bakış attıktan sonra başımla onayladım ve onları çifter çifter taşımaya başladım.
"Sana inanmıyorum ben bunları getirmek için nelerle başa çıkıyım ve sen burada otur" deyip başımı onaylamazca salladım.
"Görende ağır birşey taşıdığını sanır"dedikten sonra gözlerini devirdi.
Güldüm,gülüşümle gözleri bana döndü ve ses efekti yapıp çekilmem için beni itledi.
"Artık senin evde kalacağına cidden inanmaya başlıyorum,biraz iş yapmaya ne dersin?" dedikten sonra şirince gülümsedi. Gülümsemeye çalıştıktan sonra göz kırptım.
"Kaldın zaten kalacağın kadar,evlende kurtulayım senden."
Bana baygınca baktıktan sonra mutfağa doğru koşmaya başladı.Elindeki yemeği görünce gözlerim irileşti ve mutfağa doğru ilerlemeye başladım.
Şu an çok iyiydim işte,sakince yemeğimi yerken odayı incelemeye başladım.Ya da bu odanın içinde yaşadıklarımı.
Ağzıma attığım lokmayı sertçe çiğnerken dişlerimi birbirine bastırdım.
"Sakın kasılma,sakın." ona iyi olduğumu kanıtlamak istercesine zoraki bir şekilde gülümsedim.Beni başıyla onayladıktan sonra yemeğini yemeye devam etti.
Kitaplığın üstündeki kumandaya anlamsız bir bakış attım ve televizyonun sesine birkez daha hayıflandım.Sonunda aradığım eşyayı bulduğumdan çattığım kaşlarım gevşedi.
Ilgın'ın yatağını yapmayı başardığımda kendini yatağa  doğru attı.Bu haline güldükten sonra ona iyi geceler dileyip gözlerimi kapattım.
"Sakın! sakın bağırma ona,bunların tek suçlusu sensin!"
"Kes sesini ikinizide öldüreceğim." Ardı ardına gelen göz yaşlarıma aldırmadan ona yalvardım.
"Lütfen,bize vurma." Yalvarışlarıma aldırmadan anneme doğru ilerledi ve ona okkalı bir tokat attı.
"Hepsi senin suçun!" Hızla yatakta doğrukurken donup kalmıştım bacağım kasılıyordu derin derin nefesler almaya çalışırken Ilgın'ın sesini işittim.
"Sakin ol,lütfen" bana lütfen demesiyle sinirim arttı.Bana okkalı bir tokat attığında dolan gözlerimi kırpıştırdım ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim.
"Daha iyi misin?"
"Hayır."
"Mutfaktan yemek çalıcam,istermisin?"
Hızla başımı iki yana salladıktan sonra sertçe yutkundum.
"Dışarı çıkıcam."
Bana alaycı bir bakış attıktan sonra bakışlarını yüzümde dolaştırdı,ciddi olduğuma kanaat getirdikten sonra gözleri irileşti.
Ona her zamanki tehtidimi söylediğimde bana karamsar bir bakış attı.
"Alya,canın söz konusu yapamam."
"Ilgın,umursama."
Başını onaylamazca salladıktan sonra yatağa oturdu.Bu konuda kendime güvenmemin sebebi birçok kez deneyimimin olmasıydı.Kapıyı yavaşça araladıktan sonra ses çıkarmamaya özen göstererek merdivenlerden inmeye başladım.
Bilmediğim bir caddede ilerlerken işittiğim gür,bir o kadarda güzel ses kulaklarımı doldurdu.Olduğum yerde dururken bağırışının sonlanmasını bekledim.
"Asla!"
Ses tonu birkez daha sıçramama sebep olurken bakışlarını bana çevirdi.Gördüğüm yüz boğazımın düğümlenmesine sebep olurken sertçe yutkundum.
Yüzümü taradıktan sonra yavaşça üzerime yürümeye başladı.Kasılan vücuduma bir kez daha lanet okuduktan sonra ezberlediğim sert yüzüne bakmaya başladım.
Hiçbir şey net değildi ne ela gözlü adam ne de orada baygınlık geçiren ben.

KrizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin