Kahvaltılarını yapar yapmaz yürüyüş yapmak üzere ikiside üzerine eşofmanlarını geçirdi merry saçını toplarken jessy de köpeğinin üstünü giydiriyordu.hatta giydirip tasmasını takmıştı bile merry jessynin yanına gelince jessy acaba buna ne isim versek çok tatlı baksana ne koyalım ismini diye sordu.merry düşündü ve işmini davranışlarına göre ve dışarıda Nasıl olduğuna göre bakarız mesela enerji doluysa oan göre bir isimkoyarız belli mi olur? Dedi ve kapıyı kitleyip dışarı yürüyüş yapmaya çıktılar köpek gerçekten de çok enerji doluydu merry bir banka oturuyordu jessy ise cebinden çıkarttığı topu köpeğe getirmesi için atıyor ve onunla oyun oynuyordu.bu sırada merry nin telefonu çaldı.arayan annesi idi.telefonu açıp açmayacağı konusunda kararsızdı ama sonuçta annesiyim nereye kadar kaçacaktılar ki.
Merry telefonu açtı ve annesi bir anda soruları saydırdı
Alo merrycim ay çok özlemişiz seni nerelerdesin okul Nasıl gidiyor birde işte çalışıyor Musun otel de mi kalıyorsun yoksa ev mi tuttun kendine arkadaşın var mı hadi anlat annene"merry telefonu biraz uzakta tutuyordu kendinden çünkü annesi çok bağdıyordu.sonra telefonu kulağına götürdü sanda günaydın anne Dedi annesi neyse sen bırak şimdi onu bunu işin var mı Dedi merry evet az da olsa bir para kazanalım diye işe girdik.annesi dik derken yoksa sevgilinle mi Dedi hayır anne daha geleli 5 gün oldu arkadaşımla birlikte Dedi ve olanları anlatmaya devam etti jessy ise köpeği ile oynamaya devam ediyordu. Bir anda bu kadar iyi bir köpeğe Nasıl bir ad vereceğini buldu BEST çünkü o gerçektende çok iyi bir köpekti ve bu ismi hak ediyordu.bunu hemen merry E söylemek için döndü merry tam konuşmasını bitirmişti ki jessy köpeğe ne ad vereceğini bulduğunu söyledi.sonra köpeğin adını BEST koydular.merry saate baktı saat10:30 du.yeni başladığı işten kovulmak istemiyorlardı bu yüzden Eve koşarak gittikleri hemen iş kıyafetlerini giyip işin yolunu tuttular.saat 11:00 olmuştu tam Zaman'ında yetişmişlerdi ama patronlarından biraz azarda işitmişlerdi.öbür garsonlar Merry ve jessynin eline tepsi ve üstündeki yemeklerle birlikte servisi yapanları için onları itiyorlardı hemen servis yapıp geri geliyorlar başka bir servis yapıp hiç aralıksız duruyorlardı.saat 15:30 du yemek için içeri geçtiler yemeklerini yedikleri anda bir grup kızlar gelipte İkisininde kafasından tutup yemeğe batırdılar ne olduğunu şaşıran merry ve jessy kafalarını kaldırdılar ve son yemeklerini de onların üstüne döktüler bunu gören patron onları işten kovdu halbüki iş onun bildiği gibi değildi.üzgün bir biçimde eve gittiler ve banyolarını yaptılar sonda biraz çıkıp en sevdikleri Eyfel kule manzaralı lokantaya oturup pastalarını yediler şimdi ne yapacaklarını soruyorlardı bir birlerine o sırada bir kağıt uçak onların pastasına saplandı içini açtılar ve ne yazdığına baktılar şöyle yazıyordu:
O kızları ben gönderdim Ah yazık işimizden de oldunuz bakalım şimdi ne yapacaksınız eğer benim karşıma gelmessen yakında evinizde kaybedeceksiniz yazıyordu
İkiside korkulu yüzlerle birbirlerine bakıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paris'te başlarına ne geleceğini bilmeyen iki kızın esrarengiz hikayesi
FantasíaLütfen okuyun ⭐️⭐️⭐️⭐️ vermeyi unutmayın