Lise de ilk günüm ,çok heycanlıyım, çünkü ilk defa köyümden bu kadar çok uzaklaştım herkezden annem,babam,ablam,erkek kardeşim kısacası ailem sen ,olsun hayatımda birşeyler başarabileceksem bazı şeyleri göze alabilmem gerekiyor. Neyse ki ilk gün herkes yanımda çünkü EK Fen Lisesini kazandım ve köyümüzde tek okuyan benim bu da babamların benimle gururlanması için ufacık bir neden. Çünkü bundan sonra başarabileceklerim onlar için ve benim için en büyük mutluluk kaynağı olacak,yani en büyük temenlim bu.Babam ve ben önde,annem ve kardeşlerim arkada okula doğru yürüken babam bir anda elini omzuma attı ve o an içimden " evet bu adam benim babam ne olursa olsun beni büyüten adam iyi varsın " dedim.Okula az bir mesafe varken babam bana dönerek " bak karşıda ki okul varya işte orası senin hayallerini gerçekleştirebileceğin bir fırsat,bu fırsatı iyi değerlendir.Çünkü sen bizim umudumussun ,sana güveniyorum " dedi.Çok şaşırmıştım, çünkü babam ilk defa bu kadar açık konuşmuştu .Sonra annemlerin bize yetişmesini bekledik ve beraber okula gitmeye devam ettik .Ve işte okulum.Çok heycanlandım galiba ya,gerçekten burası benim okulum mu ? Duygulandım yine ya ,belki sizin için bu kadar duygu fazla geliyordur ama bu okul benim kurtuluşum.Farzedin ki ben kanatları bağlı bir güvercinim ve beklenmedik bir anda kanatlarıma kavuştum ancak ben size böyle anlatabilirim . Neyse ki okula vardık . Babamlar kapıda beklediler ve ben okulun içine girdim. Girişte listeler vardı,herkes oraya toplanmıştı baya kalabalıktı ,ben de bir boşluk bulup aradan listelere baktım.Galiba bu listeler okula kaçıncı sırada ve hangi sınıfta olduğunu gösteriyor. İnanmıyorum okula 2. Sırada girmişim çok mutlu oldum bilmiyordum,şoku atlattıktan sonra hangi sınıfta olduğuma baktım, 9 D sınıfındaymışım.Babamlara haber vermek için tam kapıdan çıkacakken biri "hşttt kız" diye bağırdı.Bana seslendiğini düşünmediğim için dönüp bakmadım.Ben bakmayınca arkadan koşarak kolunu tuttu ve "bakarmısın ?" dedi.Ben de "buyrun" diye cevap verdim."Sen ağa köyden misin ?"dedi."evet,sen beni nereden tanıyorsun" dedim ." biz yazın sizin köye geliyoruz seni orada görmüştüm" dedi.Biraz ayak üstü sohbet ettik.Bu arada çocuğun adı Semih'miş. Uzun boylu,esmer tenli,zayıf,kahverengi gözleri olan yakışıklı bir çocuk ve çok kibar konusuyor .Bir anda bizim köye böyle insanlar geliyomuydu ya diye düşündüm.Neyse sohbet bittikten sonra annelerin yanına gittim ,sonra okulumun iki sokak arkasında bulunan yurda yerleşmek için oraya doğru yürüyordum.Sonunda yurda vardık ve bavullarımı odama yerleştirdikten sonra ,annemle birlikte aşşağıya indik ve artık veda vakti geldi çünkü annemler bu aksam köye gidicekler.Annemleri uğurladıktan sonra odama çıktım,bir tuaf oldum sanki çünkü yalnız ilk dakikalarımı yaşıyordum ,odamda 4 tane baza vardı birinde ben kalıyordum, hatta odanın en güzel tarafı benim,çünkü cam kenarı sıkıldığım zaman uzun uzun dışarığı izleyebilicem bugün yaptığım gibi.Çok sıkıldığım için bu gece erkenden uyudum.
" uyumamım sebebi ,uykumun gelmesi değil,sadece uyumak istedim belki de yalnız kaldığım için. Firuze sofrayı topla ,firuze çay koy diyen birileri olmadığı için belki de uyudum,uyudum ki hemen günler geçsin ve köye gitmek için uyudum özledim çünkü.İlk defa bu kadar sessizliğe büründü benliğim,çünkü bir odada 5 kişi kalmıyoruz".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİRUZE
Short StoryFiruze ; uzun boylu,siyah saçlı,beyaz tenli,ela gözlü liseli bir kız.Köyünden okumak için Bursaya gelen ve hayatında bir şeyleri başarmak için bazı şeyleri feda ediyor.Bu süreçte aşk hayatı,iş hayatı sonucunda eski masunluğunu yitiren Firuzenin yaşa...