Lanet Dolu İlk Gün

lanetli ilk gün

O ses hadi kal artık aptal şey diye seslenen o ses.Bu bir çalar saat ve bana durmuş öylece bağırıyor kalkmamı söylüyor. Tamam kaptan isteğin oldu kalkıyorum işte okulun ilk günü başlıyor böylelikle

I. Lanet..
Yatağımın üstünde duruyorum yaklaşık on dakikadır hiç kıpırdamadan ve ağzımın kurumuş olduğunu fark edip kalkıyorum.
Aynanın karşısındayım ve odane iğrenç bir surat gözaltlarım çökmüş saçlarım darmadağın olmuş haldeyim.. Aman tanrım anlımın tam ortasındaki yoksa yoksa o bir sivilcemi hayır olamaz olmamalı hemde okulun ilk gününden bundan kötü ne olabilirki...
Tamam bozma morelini uzay bugün herşey güzel olacak
Karnım gurulduyor ve mutfağa doğru adımlarımı atmaya başlıyorum
Masanın üzerinde annemin koyduğu zeytin var etrafıma bakıp çatal arıyorum ve bulamıyorum arkama dönüp çekmeceden çatalı almak zor geliyor ve odama geçiyorum
Yatağımın üzerine oturuyorum Yastığımın altındaki telefon aklıma geliyor şimdide, ve alıp kurcalıyorum hadi bir selfi yapalım diyip kamerayı açıyorum taki anlımın ortasındaki o iğren kocaman kırmızı sivilceyi tekrar görene kadar lanet olsun diyip telefonu yatağın üstüne fırlatıyorum. Evet çantamı hazırlama vakti geldi ders programıma göre hazırlıyorum çantamı ve servisi bekliyorum tekrar oturuyorum yatağımın üstüne kafamı çevirip boy aynasına bakınca aklıma geliyor üstümü giyinmediğim. Okula üstüne sos damlamış ayıcıklı pijamalarla gitmek hoş olurdu aslında diye söylenirken servisin kornası duyuluyor hazırlanıp çıkıyorum evden. İşte orda kocaman beyaz lanetli bir araba.. gözlerimi dikmiş bakıyorum arabaya ardından bi korna daha camı açıp hadisene uyuşuk diye bağırdığını duyuyorum insanların beni bu kadar iyi tanımaları hoşuma gitmedi daha doğrusu.
Servisin içindeyim en ön sırada oturan bir çocuk dikdik suratıma bakıyor bi arkasındaki uyuyormu o evet evet kesinlikle uyuyor. Bi arkasına bakıyorum umarsızca sakın çiğneyen bir kız neyse hiç sevmediğim tipler yani
En iyisi arkadaki boş koltuklardan biri diyip oturuyorum. Araba ilerlemeye başlıyor aradan beş dakika geçmeden lüks bir sitenin önünde duruyoruz ve sitenin içinden üç kız çıkıyor daha doğrusu Pembe oha cidden herşeyleri pembe.
Servisin içine biniyorlar ve aynı hizaya gelip duruyorlar elleri bellerinde ağızlarında pembe bir sakız öylece boş koltuklara bakıyorlar ve yanımdaki boş üç koltuğu görüp oturuyorlar. Göz göze gelmemek için çabalıyorum taki aralarından en kısası laf atana kadar
-Amaan tanraam giyinişe bak tam bir firasko!..
Umursamıyorum bile tek duyduğum onların salakça kahkaları. İşte son durak içeri bir çocuk giriyor hafif tombik yanakları soğuktan pespembe olmuş gamzeli bir erkek çocuğu.
Heeyy bu oğuz bnim ilk okul arkadaşım hatta bi dönem ful kopya verdiğim çoçuk evet evet bu kesinlikle oğuz. Tam çaprazımdaki koltuğa oturuyor. İçimden oğuz diye bağırasım geliyor fakat yapmıyorum.
İşte geldik OKULL.. servisten teker teker iniyoruz ve benim aklımsaki şey acaba oğuz beni tanırmı.
Bunu düşünürken birses
-Uzayy..!!
Ne bu oğuzun sesi işte bu tanıdı beni.
Bakıyorum bu oğuz,ve bana sesleniyor. Yanına gidiyorum ve demek tanıdın bni diyip koluna hadifçe vuruyorum. Bi andan suratı değişiyor ve..
- hayır tanımadım sizi yaka kartınızda isminiz yazıyor.
Demezmi.
- ne yani tanımadınmı bni oğuz...
- tanımammı gerekiyordu
İşte bu cümle bitirdi bni kalbim kırılmadı resmen söküldü çocukluk arkadaşım bni unutmuştu tanumamıştı ağlamak istiyordum...
Hiç bozuntuya,vermeden
-kusura bakmayın başkasıyla karıştırmışım diyip indim arabadan.
Okulun ilk günü böyle berbat olamazdı olmamalıydı!!
İşte okul o iğren sarı bina hadi bakalım seriven başlasın diyip okulun kapısına doğru yürüdüm ve tam girişte durdum girmek istemiyordum başıma ne geliceğini tahmin bile edemiyordum zil çaldı hayır hayır girmek istemiyorum derken arkamdan bi embesil sürüsü bni okulun koridoruna kadar sürüklediler sağolsunlar...

Sınıfa geçtim birbirinden iğrenç insanlarla dolu bir sınıf ve oğuz lanet olsun işte serivenim şimdi başladı......

            II.gün
Evet işte evdeyim kafamı yastığa uzatmış duvara bakıyorum ve okulda olanları düşünüyorum aca hangisi daha kötü oğuzun beni tanımamasımı, yoksa onunla aynı sınıfta olmamızma,  yada serviste gördüğüm o üç saçma salak kızlarlada aynı sınıfta olmamızmı hangisi daha kötü hangisi.
Kapı çalıyor ve büyük ihtimalle annem gelmiş olmalı diyip kapıyı açıyorum ve karşımda tombul kapkara bir amca çıkıyor. Bu evet bu bizim evsahibimiz ne istiyor peki bunları düşünmeyi bırakıp onu dinlemeye koyuluyorum bana evi satacağını söylüyor ve aşağıya iniyor
Mutfağa gidiyorum ve gördüğüm çikolata kavanozundaki çikolataları yiyorum bitirene kadar kalkmıyorum masadan
Ağzım yüzüm çikolata olana kadar yiyorum ve en sonunda dayanamayıp kalkıyorum odama dönüp tekrar hayatımda neden bu kadar embesil var diye düşünmeye devam ediyorum

Okul zamanı