Gün geceye karışırken karışıyorum bende en çok içimdeki düğümlere.
Çözmeye çalışırken daha çok kayboluyorum gecenin karanlığıyla beraber.
Açmaya çalıştığım her düğüm, daha da düğümlenip sarılıyor boğazıma.
Unutmaya çalıştığım her şey gecenin karanlığıyla ortaya çıkıyor.
Her şeyin üzerini örten o simsiyah örtü yetmiyor acılarımın üzerini örtmeye.
Gecenin siyahından sıyrılmaya çalıştıkça kendi karanlığıma çarpıyorum.
Yüz yüze geliyorum yüzleşmekten korktuğum ne varsa.
Çözemediğim düğümler icin makaslar biriktiriyorum ceplerimde.
Elimi cebime her attığımda yok oluyorlar.
İhtiyacım olan her şey gibi.. İhtiyacım olduğunda kayboluyorlar.
Boş yere ağırlık yapmamayı öğreniyorum ceplerimde.
Tek başıma çözemediğim düğümler için artık ceplerimde biriktirmiyorum onları.
Biliyorum çünkü ihtiyacım olunca orada olmayacaklarını.
Ve ben artık
Tek başıma üstesinden gelemediğim her şeyi zamana bırakıyorun
Çözemediğim her düğümü gecenin karanlığına emanet ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞIT
RandomYaktığım ağıtları yakamadığım sayfalarda biriktiriyorum. Ne yazdıysam kendime, Yaktığım ağıtlar kendime, Hep kendi kendime.