Bölüm 6

87 7 8
                                    

Merhabalaar! Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.KEYİFLİ OKUMALAR :))

Abime bağırmama rağmen bana bakmamıştı bile. Kuzey'e attığı yumruklara birkaç saniye kendime gelememiştim. Tabi göz açıp kapamadan Kuzey de abime bir yumruk geçirmişti. Koşarak yanlarına gittim ve aralarına girdim.

"Siz manyak mısınız ya? Neyin kavgası bu. Koskoca insanlarsınız adam gibi konuşup anlaşamıyor musunuz?! " diye bağırdım.

Azra abimi tutuyordu. Abim hala Kuzeye vurma peşindeydi. "Azra al abimi git." dedim sertçe. Azra abimi kolundan tutup çekiştire çekiştire götürdü. Kuzey'e dönüp baktığımda dudağının kenarı kanıyordu.

"İyi misin?"diye sorduğumda gülerek başını salladı. Kızlara dönüp "Peçeteniz var mı kızlar?" diye sordum. Asya çantasından çıkraıp uzattı. Peçeteyle kanayan yeri sildim. Hira bana bakarak "Canım biz gidelim sen gelirsin sonra." diyince başımla onayladım onlar bizden uzaklaşırken Kuzey'e döndüm. Dudağının kenarındaki yaraya elleyip "Çok acıyor mu?" diye sordum "Hayır." dedi gülümseyerek. "Neden kavga ettiniz? Ne dedi benim öküz abim sana?" "Yürüyordum burda işte geldi yanıma Miraydan uzak durucaksın falan dedi bende Miray rahatsız olsaydı uzak durmamı söylerdi rahatsız olmadığına göre sorun yok dedim sonrasını biliyorsun zaten." "Öküz ya tam öküz.Abim yerine ben özür diliyim senden.Kusura bakma." diyince güldü. "Abi oda sonuçta. Kardeşini kıskanması doğal bişey. Sorun değil."diyince güldüm. "Birtek kıskanmayı biliyor ya sorun orda."
Kuzey gülümseyip "Biyere gideceksin galiba ben seni tutmayayım."
"Evet gidecektik. Aa sizde gelsenize söyle arkadaşlarına."
"Bizimkilere söyler sana haber veririm." dedi ve uzaklaştı yanımdan.

Aklıma gelen şeyle hemen Asya'yı aradım. "Asya nerdesiniz gittinizmi? Lan ben bilmiyorum nerede orası?" diye sordum. Issız yerlerdi ve korkmuştum. Asya "Çok kolay ya sen bulursun. Bak şim-" sözünü keserek "Kızım ya birşey olsa vicdan azabı yani. Gelin alın beni." dedim Asya'da "Kanka kusura bakmada kendin gel adresi mesaj atacağım." diyerek yüzüme kapattı telefonu. Bende tek gitmeye korktuğumdan otelim kapısına gidip, Kuzey'i beklemeye başladım. 15 dakika sonra Kuzey, Poyraz, Umut ve Akın'ın geldiğini gördüm. Kuzey şaşırarak "Sen gitmedin mi hala?" diye sorunca Akın "Gitmiş kanka görmüyomusun?" diye dalga geçince ufak bir kahkaha attım. Kuzey pek umursamamıştı. "Ya ben nerede olduğunu bilmiyordum tam olarak. Asya'yı aradım beni al diye ama almadı, mesaj attı adresi bende korktum kaybolurum diye burada bekledim sizin gelmenizi." Kuzey "Neresiymiş tam olarak hadi gidelim o zaman." diyince Asya'nın attığı mesajı sesli okudum ve otelden dışarı çıktık. Yürüyerek gideceğimizi düşünürken Kuzey cebinden anahtar çıkardı ve önümüzdeki o güzel arabanın ışığı yanıp söndü. Kuzey Poyraz'a dönerek "Senin arabayla gidin." diyerek yolcu koltuğunun kapısını açıp benim binmemi bekledi.

Yolculukta pek konuşmamıştık. Ben konuşacak konu bulamamıştım yani. İndiğimizde hava hafiften esiyordu ve kolsuz bir elbiseyle olduğumdan fazlasıyla üşümüştüm. Koşar adımlarla cafe'ye girdim. Kuzey'le bizimkilerin nerde olduğunu görmek için bakınıyorduk. Duvar kenarında büyük bir masaya oturmuşlardı. O sırada Umut,Poyraz ve Akın'da gelmişti ve hep beraber masaya doğru yürüdük.

Masaya oturduğumuzda Azra'nın burada olmadığını farkettim. Eğer gelmezse gerçekten kızardım. Bunları düşünürken kapıda Azrayı gördüm. Gözleri bizi arıyordu. "Azra!" diye bağırınca bize döndü ve gülümseyerek masaya doğru ilerledi. "Selam." diyip oturdu. O sırada sipariş almak için garson gelince Kuzey içki söyledi. Garson içkiyi getirince Kuzey ve arkadaşları bardaklarına içkiden doldurdu. Onları öyle görünce gaza gelmiştim. Tatildeydik ve aile baskısı veya onlara yakalanma korkusu yoktu. Bir kereden birşey olmaz diyip bardağıma içtikten doldurdum. Bunu gören kızlar şaşkın bakışlarla bana bakıyorlardı. Ne var der gibi başımı salladım. "Bir kereden birşey olmaz. Deneyin sizde." dedim. Nehir de bunu bekliyormuş gibi hemen doldurdu bardağına. Sonra Hira doldurdu. Asya hala tedirgin ve şaşkınca bakıyordu bize. Oda birazcık doldurdu bardağına. Yavaşça bardağı dudaklarıma yaklaştırdım ve bir yudum aldım. Tadı garipti. Yüzümü buruşturunca Kuzey güldü. Kızlarda aynı tepkiyi verince Umut, Poyraz ve Akın'da gülmeye başladı. İçtikçe güzel gelmeye başlıyordu. Kaçıncı bardağı içiyordum bilmiyorum ama başım hafif dönmeye başlamıştı.

BİZİM HAYATIMIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin