Multimedia: Gece'nin giydiği şort
Playist:
Selena Gomez- Me&my girls
Sia- Chandelier
One Direction- Drag me down
Maroon 5- Animals
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
"Egemen" dedim Derin bir nefes alarak "Yemin ediyorum baklavan olup olmaması umrumda bile olmaz, seni öldürürüm."
"Neden lan" dedi sırıtırak "Yoksa seni yarısı evde kalmış pantalonla dışarıda dolaştığını Eren'e söyleyeceğim için mi tırstın?"
"Birincisi o 'yarısı evde kalmış olan pantalon' değil şort. İkincisi tabiki abimden gizli şort giydiğim için tabiki beni ona şikayet edebilirsin" dedim yüzüme sinsi bir sırıtış yerleştirirken "Ve tabi ben ibne olmadığım için senin sütyenle çekilmiş fotoğraflarını sosyal medya hesaplarında paylaşmam"
Yüzündeki sinsi ifade kaybolurken, yerini şaşkınlık aldı "Sen nerden biliyosun lan?" dedi sesinde hafif endişe tınıları taşırken.
"Kuşlarım söyledi"dedim alayla karışık sırıtırak "Fazla içmenin zararlı travesticiğim" dedim. Yüz ifadesinin gittikçe bozulmasını zevkle izleyerek. "Gece, Kanka seni çok seviyorum. Allah 'tüm günahlarını affettim' dese yok Gece cehennemdedir bende oraya gitcem yarabbim derim." Hafiften ednişesi artarken. "Vallaha bak. Dünyanın 6 ay gündüz olan yerine bıraksalar ben her türlü Gece fanıyım derim, kalmam orada. Kanka acı bana. Kanka tatlı bana. Kanka göt korkusu ne boktan bişeymiş lan, oysaki tehtid ederken insanların kıvırışlarını, yalvarmalarını, renkten renge girmeleri büyük zevk veriyodu. Çok ters etkiymiş lan bu. Sikiyim" dedi. Bi ara yaptığı esprinin hesabını sormak için kafamın 'YİEHS' tarafına yolladım. Bu grubun tek üyesi Egemen'di ve grubun açılımı: Yapılan iğrenç esprilere hesap sorma idi. "Eden bulur."
"Bok yiyen, bok sıçar' gibi. Oha hemen bunu paylaşmalıyım. Lan ne akıllıyım be. Valla bu zekayla nasıl yaşıyorum, bilmem."
"Olmayan zekayla nasıl yaşadığını bende bilmiyorum Egemenciğim."
Homurdandı " Laf mı soktun lan şimdi sen bana? "
"Yok ne münabeset, estağfirullah." Yüzüne memnun olmuş bir ifade yerleşti. "Yani olmayan zekanla bunu anlamanı beklemiyordum tabiki"dedim sırıtırak.
Arkadaşlarımla gezerken Egemen avanağına yakalanmıştım. Ve tehtid içerikli mesajları ve laf sokuşmalarla yarım saatimi yemişti gerizekalı.
"Hadi avanak, sonra görüşürüz. Unutma bok yiyen bok sıçar. Yılların playboyunu travesti olarak öğrenmek insanların senden soğumasına neden olabilir" göz kırpıp devam ettim " Bugün yaşanmadı, sakın bir avanaklık yapma, avanak. Yoksa olmayan zekanla pişman olur ve playboyluk kariyerini bitirmiş olursun" diyerek tamamladım. Avcumu öptüm ve Egemen'e üfledim ama o kıçını dönüp yürümeye başladı giderken"O adı gündüzün zıttı olan kız bana göz kırpıp öpücük mü attı lan bana? Bide tehtid etti değil mi? Bide lakap takmış" yüzünü buruşurdu ve iğrenç bir şey görmüş bir ifadeye büründü yüzü " Avanak"
***
Sahile gelmiştim. Annemleri özlemiştim. Bu iki günde ne kadar aklımı pek meşgul etmeselerde Şuan yalnızdım ve annenleri düşünebilirdim. Acaba neden aramadılar diye düşünürken belkide bizim aramamızı bekliyorlardır diye geçirdim içimden. Telefonumu çantamdan çıkardım ve annemi aradım. Defalarca kez aradım, ama telefonlarını duymadılar ve en son telefon kafandı. Ve benim içime oturan koca bir öküz vardı ve durmaksızın büyümeye devam ediyordu.Şuan abimin omzuna yaslanmış ve özel günümün verdiği stres ve sıkıntıdan da dolayı moralim bozuktu. Annemleri merak etmiştim ve koşarak eve gelmiştim. Abim ise 'Oraya balayı için gittiler Gece bırakta rahatlasınlar, dönecekleri zaman zaten bize haber verirler' diyerek beni yatıştırmaya çalışsa da içimdeki öküzün gitmeye niyeti yoktu. Kalbimde bu ara tuvalet gibiydi; önüne gelen ona sıçıyordu.
Abimin eli saçlarımı yavaş, nazik ve incetmemek adına yavaştı. Bir kez daha Allah'a şükrettim, bana böyle bir abi verdiği için. Ve her zaman ettiğim dualardan birini ettim. "Allah'ım ne olur,her ne olursa olsun bizi abimle ayırma ve bütün acıları birlikte atlatmamızı sağla. Amin"
"Gece" dedim abim nefesini üfleyerek "Bugün senin kan kaybından ölmeni dilediğim günler değil mi? Hani şu yatakta karnını tutarak kıvrandığın, ama başım ağrıyor dediğin, yatakta kanı gördüğüm zaman 'abi altıma kaçırmışım ben arada kan işiyorum da' dediğin günlerdeyiz dime? Hani çikolata sıçacağından korktuğum, nutellaya evlenme teklif ettiğin ve yaptığın her bi bokta haksız olmana rağmen kendini haklı çıkardığın sonra sana 'gerizekalı' dediğim için ağladığın ve baklavalarıma yavşayıp onları 'onlar benim namusum, bir daha elin karnına gitmesin yoksa 'abim hamile' diye bağıracağım diye tehtid ettiğin ve benim sinir krizi geçirdiğim şu kırmızı alarmlı günler? "Derin bir nefes verdi "Allah bana peygamber sabrı versin, Amin."
Gözlerimi devirdim "Kimse sana kardeşinin kırmızı alarmlı gününde yanında olman için yalvarmıyor Eren Soydan" güven verici kaslı kollarından çıktım.
"Yalvarıyor Gece Soydan"dedi kolumdan tutup tekrar kaslı kolları arasına alırken " Kalbim ve beynim bunun için bana yalvarıyor."
Yuh! Çüş! Devenin kişnediği sakız!
"Eren? " dedim "Bak bakiyim bana" ellerimi kafasında dolaştırdım ve gözlerimi gözlerine çıkardım "Bişeyin de yok ama? Eren kısa zamanda ölcende haberim mi yok? "
"Ya Gece bi yürü git."dedi ellerimi kafasından çekerken "Yemin ediyorum sana bişey demeye gelmiyor."
"Tamam, tamam" dedim sıkıca sarılırken "Seni seviyorum Eren." deyip yanağına ufak bir buse koyup hızlıca odama kaçtım. Bu günler gerçekten de beni duygusallaştırmıştı. Karnıma giren acı bir sancıyla iki büklüm oldum. Azımdan "Ağhh" diye bir inilti çıkmıştı. Sakin ol Gece, birazdan geçecek diye hatırlattım kendime.
Kendimi zar zor yatağa attım ve cenin pozisyonunu aldım. Ellerim anında karnıma giderken sıkıca gözlerimi yumdum. Gözyaşlarım yavaşca akarken hıçkırmaya başladım.
Kapı yavaşca açılırken hıçkırıklarımı tutmaya başladım. Tutmaya çalıştım da diyebiliriz. Ayak sesleri yaklaştıkça kendimi daha da sıktım. Üzerimdeki battaniye kaldırılırken "Eren, lütfen beni ve kırmızı özel alarmlı günlerimi rahat bırak." diye mırıldandım.
"Seni ve kırmızı özel alarmlı günleri rahat bırakmayı inan bende çok isterim güzelim ama Eren'in ricası, nabalım katlanacağız." duyduğum ses kesinlikle Eren'e ait değildi. Bu ses, bu ses kesinlikle ona aitti.
Hıçkırıklarım yavaş yavaş dinerken, gözyaşlarım görüşümü bulanıklaşırmıştı. Ellerimle gözlerimle ovalarken görünüşüm netleşmişti.
Derin bir nefes vererek birazda panikleyerek gözlerimi karşımda duran adama çevirirken ağzım "0" durumunu almıştı.
Sesim az önce ağladığım için boğuk ve titrek çıkmıştı.
"Rüzgar? "
*-*-**-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Arkadaşlar beğensiyseniz lütfen oylayın ve bölüm hakkında yorum yapın.
Sayğılar :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalın Kalpler
Teen FictionBir genç kızın hayatına giren yeni insanlarla mücadelesi. Bir de aşk olursa işler iyice karışır? Yada yalnış bir aşk olursa? Doğrularıyla sevdiği adam yalnışları çıkarsa? Yada doğru bir aşkla her şeyi doğrularsa?