Yaz mevsiminin ılık gecelerinden birisiydi, iki yakın arkadaş olan kahramanlarımız Melih ve Mete , Edremit Körfez'in deki bir kasabada yaz tatilindeydiler. Her sene olduğu gibi Melih Akçay'a daha önce gitmiş ve Afrika'da ki aç çocuklara benzemişti. Mete ise daha yeni gelmiş üzerindeki stresi atmak için deniz, kum, güneş ve Barlası düşünmekteydi.
Mete Akçay'a geldiği gün hemen Melih'i aradı ve denize gideceğini söyledi, Melih ise her gün ki gibi denizdeydi ve "tamam ben voleybol oynamaya gidiyorum çantalar sarı şemsiyenin altında" diyip kapattı. Arkadaşının gelmesi pek umrunda olmamıştı çünkü o voleybol oynayan kızları akşam gondola nasıl bindirebilirim diye düşünüyordu. Mete sahile geldi çantayı şemsiyenin altına fırlatıp üstündekileri heyecanla çıkarttı, beyaz peynir kıvamındaki vücudunu güneşin kavurucu ışınlarına dimdik tuttu ve Melih'e şöyle bağırdı "laaaağn meliii ".
Akşam olmuştu gençlerimiz yoğun bir sahil günün ardından evlerine dönmüş, Mete yanan vücudunu kuzeni Tuna'ya kremletiyor, Melih ise balkonda sigara içerken annesinin akşam yemeğini hazırlamasını bekliyordu.
Hafif nemli bir hava vardı Melih rüzgarın ağaçların arasından eserken çıkardığı ürpertici ıslığı duygu, irkildi. Sigarasını balkondan aşağıya Bora amcasının bahçesine attı ve içeri girdi. ( Bora amca: Melih'i küçüklüğünde gezdiren komşu)Akşam yemeklerinin ardından Mete, Melih'i aradı ve buluştular. Her gün ki gibi önce kordonda boş boş yürüyüp bir kafeye oturdular. Bir saatlik muhabbetin ardından Mete sıkılmış ve lunaparka at yarışı oynamaya gitmek için Melih'i sürekli sıkıştırıyordu, Melih ise her zaman ki gibi gidip paralarını kayıp ediceklerini düşünüyordu. Kalktılar at yarışına geldiler Mete her sene olduğu gibi 7 veya 9 numaralı atlarda oynamayı bekliyordu, Melih sıkılmıştı " sikicem Mete oynayacaksan oyna yoksa ben gidicem" dedi. Mete tek boşta olan 4 numaralı (Maicon) atın oyun bölgesine geçti. ( elinde ki topu önündeki deliklere soktukça ilerleyen bir at yarışı)
Oyunun sonlarına doğru Mete liderdi , Melih Mete' nin omzunu çürütmüş " hadi lan son bir tane bir mavi soksan yetiyor" diyordu.
Ve Mete o maviyi soktu ama onun öncesinde 10 numaralı at ( sergen) 1. olmuştu.
Paralarını bir güzel kaybeden genç kahramanlarımız son paralarıyla biralarını alıp kumsaldaki yerlerini aldılar.Biralar açılmış kumsalda kıçlarının şekilleri çıkmıştı, yüze vuran serin rüzgar adeta insanın ruhunu okşuyor ve gençlere "işte hayat bu" dedirtiyordu.
Çok geçmeden uzaktan bir ses "müüüiiiiddyeeeee" o da ne biranın yanına hemen aldılar. Sohbet edip biralarını yudumlayıp yarın neler yapıcaklarını konuşuyorlardı sonra birden Mete birasının bittiğini farketti " fakink çisıs kırays" dedi. Son birer biraları kalmıştı artık kafaları da tam yerinde değildi zaten, biralarını açıp tokuşturdukları sırada birden bir ses duydular ve gökten bir uzay gemisi botu indi. Kapısı açıldı ve o klasik beyaz ışık içinden kafası uzun insanımdı bir yaratık indi. Üstü çıplaktı altında pembe bir uzay pantolonu vardı ve kahramanlarımıza doğru yürümeye başladı. Gençler kaçamayacak kadar içmişti.
Melih " hass" diyip boxer ında bir parça bok ile beraber bayıldı. Mete'nin kanı donmuştu hareket etmeden o yaratığı izliyordu.
Uzaylı yavaş adımlarla gençlere yaklaşırken pembe uzay kıyafetine elini atıp kesesinden prezervatife benzer birşey çıkarttı. Mete " Melih kalk lan sikicek oğlum seni" diye arkadaşını dürterken uzaylı Metenin yanına gelmişti bile. Mete alnından boşalan soğuk ter damlalarını silmeye bile çalışmadı öylece durdu yaratık ise Mete' nin elindeki şişeyi alıp prezervatife benzeyen şeyin içine döktü. Mete iyice korkmuştu ama hala anlamamıştı. Bu yaratık onları becermeye gelmişti yoksa korkudan altlarına sıçırtıp gidicekmiydi.
Uzaylı elindekini doldurup bota götürdü ve geri geldi gence yaklaşıp "korkmayın size zarar vermeyeceğiz burada mahsur kaldık ana gemimiz Ay'da bizi bekliyor yakıt içinse bizimkine en uygunu bu dünyalı içkisi " dedi.
Mete derinden bir ohhh çekip, baygın bir insana elinde prezervatif ile yaklaşan pembe pantolonlu bir uzaylı görünce hemen önyargılı davranılmayacağını öğrendi. Ve " al benden yak" diyerek uzattı sigara paketini uzaylıya , Mete de bir tane alıp ağzına koydu ve yaktı uzaylı ise aldığı şeyin ne olduğunu çözmeye çalışıyor Mete'yi merakla izliyordu. Uzaylı sigarayı ağzına koyup botuna döndü, Mete ise kumsala uzanıp kalkan botu izliyordu.
Mete sigarayı keyifle içerken birden bot patladı, uzaylı yakıt aktarımı yakarken ağzındaki sigarayı Mete'den öğrendiği gibi yakmıştı. Patlama sesine uyanan Melih " noluyo lan aq" dedi.
Mete piç piç sırıtarak ve içinden biramı alanın anasını .. diye geçirerek " çok içtik be Melih sızdın, yan tarafta düğün var havai fişek atıyorlar kalk eve gidelim " dedi. Yolda eve dönüyorlardı Mete sarhoştu ayağı kaldırıma takıldı ve düştü. Aynı sırada birden kalktı ve etrafına baktı akşam yemeğinden önce kanepede, kremin vücudunu rahatlatmasıyla gelen mayışımlık yüzünden uyuya kaldığını anladı. Burnuna gelen koku ona tuvalete gitmesini söylüyordu. Temizlenip yemeğe daha, çok zaman olduğunu görünce tekrar yattı ve kıçını örttü.SON