Beni Böyle Sev

974 17 13
                                    

Penceremden sızan güneş ışığıyla birlikte yeni bir güne başladığımı anlamıştım. Yeni gün ve yeni bir iş. Harika! Ne işi olduğu sizde çok merak ediyorsunuz değil mı? Ahh durunda önce size kendimi tanıtayım. Benim adım melissa, işim ise patronumdan gelen görevleri yapmak. Patronum bir uyuşturucu satıcısı düşmanların ne yapacağını öğrenmesi lazım işte burda devreye ben giriyorum. Nasıl mı? Adamları kendime aşık edip öğrendiğim tüm bilgileri patronuma yetiştiriyordum işim bittikten sonra S*ktir olup gidiyordum. Yaptığım iş bazılarına kötü gelebilir nede olsa insanların duygularıyla oynuyorum ama benimde bir yerlerden para bulmam gerek yani bu işe mecburum. Bugün benim için yeni bir iş vardı. Ben patronumun en becerikli kızlarından biriyim patronum Jack bana gözü kapalı güvenir ve her istediğimi yapar. Çalan telefonumla düşüncelerimden sıyrıldım ve arayanın kim olduğuna baktım. Arayan patronum Jackti. Hemen cevaplaya basıp telefonu kulağıma götürdüm. "Naber patron" ona patron dememden pek hoşlanmazdı ama ben aramızdaki ilişkiyi belirlemek istiyordum. O patrondu bende onun çalışanıydım ve aramızda hiç bişi geçemezdi ama Jack bir türlü bunu anlamıyordu sürekli benimle birlikte olmak istiyordu ama o benden yaşca büyük böyle birşey asla ve asla olamaz. Gelen sesle düşüncelerimden sıyrıldım. "ahh bana patron demekten vazgeçmiyceksin değil mi? Herneyse bugün yeni işe başlıyorsun hazırmısın?" "Her zaman patron" dedim. Bakalım bu sefer benim cazibeme karşı koyamıyıp bana aşık olacak zavallı kim! "Afferim ama dikkatli olmak zorundasın. Bu adam diğerleri gibi basit değil bu bizim ezeli düşmanımız ve kolay lokma değil!" Benim cazibeme karşı koyabilen bir erkek haa! Sevdim bunu. "Woow! Benim cazibeme karşı koyabilecek kadar iyi olduğu sanmıyorum patron." Bu sözüme karşılık bir kahkaha patlattı bu hırsım onun hoşuna gitmiş olucak ki birden neşelendi. "Senin en çok bu hırsını seviyorum.Işte benim kızım! Hadi fazla oyalanmada bizim mekana gel konuşacaklarımız var." bu sözleri bende kusma isteği uyandırsada karşı koyamazdım. Ahh lanet olası bunak midemi alt üst etmesinide çok iyi biliyor. Kusma işteğimi bastırarak dudaklarımı aralayıp cevap verdim. "Tamam patron yarım saat içinde oradayım" diyip cevap beklemeden telefonu kapattım. Hızlıca duşa girdim, duş beni rahatlatan şeylerden biriydi. Duştan çıkıp gardolabımın önüne çekip bir kot şort ve üzerine bir tişört aldım iç çamaşırlarımı ve kıyafetlerimi giyip saçımı kurutmaya başladım. Saçım kuruduktan sonra elimle şekil verip rumelimi sürdüm. Normal zamanlarda fazla makyaj yapmazdım. Convercelerimi giyip motoruma atladım ahh bebeğimi nasılda özlemiştim hemen motoru çalıştırıp sürmeye başladım. Mekana doğru sürmeye başladım. Işıklara gelince durmak zorunda kaldım yeni bir ceza yemek istemiyordum. Yeşil yanınca gazı kökledim. O kadar hızlı gidiyordum ki ağaçlar her iki yanımdan hızla geçiyordu. Biraz yavaşlamaya karar verdim frene basıp motoru yavaşlattım. Motor kullanmak hayatımda en çok zevk aldığım şeydi. Motorun üstündeyken kendimi çok özgür hissediyordum. Rüzgarın saçlarımı havalandırmasına bayılırdım. Düşüncelerimden karnımın guruldamasıyla sıyrıldım ve kahvaltı yapmadığımı fark ettim. Motoru kaldırımın yanına bırakıp bir cafeye girdim. O moruk biraz bekleyebilir hiçbir şey bi kahvaltıdan önemli değildir. Cam kenarında bi masaya oturdum ve tost ve çay söyleyip beklemeye başladım siparişi beklerken kafamı yana çevirip dışarıyı seyretmeye başladım. Oraya buraya konuşuşturan insanları izlemek herzaman bana cazip gelmiştir. Kim bilir dışarıda insanlar hangi büyük dertlerle uğraşıyolar. Her ne kadar kötü biri olsamda bazen duygusal biri olabiliyorum sonuçta benimde bir kalbim var. Görüş alanıma şık bir araba girince düşüncelerimden sıyrıldım, arabalara karşı hep bir zaafım vardır. Arabanın gıcır gıcır parlaması gözlerimi kamaştırıyordu. Birden araba kontrolünü kaybedip benim motorumun üzerine doğru gitti. Önce motorumu ezip geçmişti sonra ise kaldırıma çıkmıştı. Lanet olası herif bebeğimi ne hale getirmişti. Motoru o halde görünce sinirin beni ele geçirmesine izin verdim ve kosar adım motorumun yanına gittim. Ben motorumun yanına gidince şoför ise arabasından inip başımda dikiliyordu. Dayanamıyıp ağzımı araladım. " Lanet olası piç motorumu mahvettin. Eğer araba kullanmayı bilmiyorsan ne s*kim trafiğe çıkıyosun." Sinirden kıpkırmızı olan suratım gittikçe ısınıyordu. Adam şaşkınlıkla ağzını açık konuşmaya başladı. "Özür dilerim. Birden kontrolümü kaybettim istemeden oldu." Ne s*kim diyordu bu herif. Sinirle ayağa kalkıp adamın yanına ilerledim ilerlerkende konuşmaya başladım. "Demek istemeden oldu ha!" adam şaşkınlıkla yapacağım şeyi bekliyordu ben ise sinirden delirmek üzereydim. Adama iyice yaklaştım ve şeyine sert bir tekme geçirdim. Adamın acıyla değişen ifadesini görünce sinirim azda olsa dinmişti. "Kusura bakmazsın değil mi istemeden oldu!" yüzüme hemen sahte bir gülücük yerleştirdim. Adam sinirle ağzını açtı. "Seni sürtük ne yaptığını sanıyorsun! Benim kim olduğumu biliyormusun!" "Evet, elbette biliyorum. Seni tanımak için kahin filan olmaya gerek yok yüzüne baktığımda bir piç kurusu olduğunu anlaya biliyorum." etraftaki herkes durmuş bizim kavgamızı izliyordu. Adam daha ağzını açamadan polis geldi. Ikimizde ifademizi verdik ve piç kurusu motorumun masraflarını ödemeyi kabul etti ve başka olay olmadan herkes gitti. Bende motorum olmadığı için taksiye binmek zorunda kaldım. Lanet herifin yüzünden kahvaltımda yalan olmuştu. Taksici arabayı durdurduğunda geldiğimizi anladım ve parayı uzatıp arabadan indim. Mekana doğru yürümeye başladım. Dışarıda beni Jackin adamları karşıladı. Kapıdan içeri girip Jackin yanına gittim oda beni görünce ayağa kalktı. "Ahh başıma boktan şeyler geldiği için geç kaldım üzgünüm. Lanet olası bir piç motorumu ezip geçti" sinirle soluduğumda Jack bu halime gülmüştü. "Üzülme Melissa ben sana daha iyisini alırım" "Ben yenisi istemiyordum kendi bebeğimi istiyorum ama bi daha kullanılmaya bilir" Jackin bir an önce işten bahsetmek istediği belliydi. "Herneyse gelde sana yeni adamını gösteriyim" Jack eliyle gel işareti yaptı ve bana bir zarf verdi bende kendimi bir koltuğa bırakıp bir yandan zarfı açarken diğer yandan Jacki dinliyordum. "Adı Ryan Elwis bu işlerde uzun zamandan beri uğraşıyor küçük yaşta eğitildi ve düşman grupta çalışıyor. Yarın akşam bir parti olacak ve Ryanda orada olucak onu kendine bağla ve sana güvenmesini sağla." Jack konuşurken bende verdiği zarfı karıştırıyordum ve bir resim alıp resimdeki kişiye baktım ve istemsiz olarak ağzımdan bir küfür savurdum. "S*ktir!"

Bu benim ilk hikayem beğenirseniz devam edicem.

Beni Böyle SevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin