Bu arada Bayan Hudson'ın durumunun gittikçe kötüye gittiğini fark ettim. bende onu evime götürmeye karar verdim. o da kabul etti. kendi odasından bir kaç eşyasını aldıktan sonra daireme gittik. Bayan Hudson çok yorgun ve bitkin görünüyordu. onu hemen yatağa yatırdım. onun rahat etmesini sağladım. sonraki gün araştırmalarıma devam ettim. kütüphaneye gidip bu gibi olaylarla ilgili araştırmalara baktım. böyle olayları yaşayan insanların hikayelerine baktım. bunların hepsini yapmam yeterli kalmıyordu. odayı görmeden araştırmaya devam etmek benim için çok zordu. kütüphanede araştırmama devam ederken gözüme bir kitap takıldı. kitabın adı ''HAYALET İNSANLAR'' dı. bu kitap tam da benim aradığım şey gibiydi. kitabı aldığım gibi bir yere oturup incelemeye başladım. okurken böyle olayları yaşayan bazı insanların numaraları ve adresleri vardı. onları ziyaret etmenin mantıklı olabileceğini düşündüm. ilk olarak Sam Adams adında ve 48 yaşında olan ve Bayan Hudson'ın yaşadıklarına benzer bir olay yaşamış birisine gittim. evine girdiğimde biraz sohbet ettik. eşi de çay yapmıştı. onu da içtik. ben onaları önceden aradığım için geleceğimden haberleri vardı. beni ilk başta gazeteci sandılar ama benim de onların yaşadığı olaya benzer bir olaya tanık olduğumu duyunca beni kabul ettiler. Bay Adams ve eşi çok kibar ve cana yakın insanlardı. sonunda konuyu açtım ve onlardan anlatmalarını rica ettim. Bay Adams anlatmaya başladı:
