2016

6 1 0
                                    


Merhaba, benim adım Barcel. Yaklaşık beş sene önceye kadar gerçekten çok tatlı ve güzel kızdım. Aslında ne olduysa orta okulda oldu. Evrim denilen şey bana ters tepmişti. Kendi hakım da sevdiğim (şuan için) gözlerim galiba. Lisede her şey değişti. Hayatım, psikolojim ve dersler. Bazen durup arkama bakıyorum ve  çok şey mi istiyorum diye soruyorum.

Bu gün yine sıradan bir okul günüydü , tek fark bu gün yarıyıl tatilinden önceki son haftaydı. Bu arada kesinlikle sadist değilim. Bu cümleyi neden söylediğimi sonra anlarsınız ,ön bilgi amaçlı.

Bu gün yine okulda sıradanın da sıradan olduğu bir gündü. Birden bire sınıfa 2 yıldır en nefret ettiğim kız girdi. Önümde bir defter ve bir kalem vardı. Sanki benden yazmamı istiyormuş gibi boş bir sayfa açıktı. Bende kızdan da ilham alarak yazmaya başladım. Tam olarak yazdıklarımın hepsini söyleyemem ama tam olarak şöyleydi. Kız çöp almak için eğildiğinde kafasına Tahta pergeli saplanıyordu gibi sadistçe şeyler. Sonra bir gün boyunca hiç durmadan o gün gözüme çarpan kişileri yazılarımla öldürüyordum. Altıncı ders yazmayı bıraktım ve etrafı izledim. Bu sayede yazılacak yeni şeyler buldum. Okulun koridorları bomboştu. Garip bir gitar sesi çıkararak okulu gezdim. Öğretmenler bana bakıyordu ama umursamadan sesimi yükseltiyordum. Ta ki bir kız bana "şizofren" diyene kadar. Kıza göndüm ve yandan küçük bir gülümseme attım.  Sonra en sevdiğim şarkıyı bağıra bağıra söyleyip koşar adımlarla üçüncü kattaki sınıfıma geri çıktım. En iyi arkaşımı selamladım ve zıplayarak sınıfın oratsındaki sıraya çıkıp önce hayali gitarımla notalara hükmettim sonra sözlerle onlara eşlik ettim. Dersten sonra eve geldim ve yattım. Hiç uyanmak istemiyordum. İnternete girdiğimde en sevdiğim serideki iyi bir adamın ölüm haberini gördüm ve yıkıldım.

Ertesi gün  yine okuldaydım. Bu sefer hiç bir şey yapmadan öylece oturuyordum. Herkes şaşırmıştı. Hepsine morelim bozukken attığım bakışı attım ve dün yazdıklarımı bir kez daha okudum. Sadece küçük bir tebessüm oluşmuştu. Ve kapıdan o mükemmel insan girdi. Steven Oll. tam anlamıyla mükemmel kişilik. Sonra diğer iyi arkadaşım Peter herşeyi yine mahfetti ve kafama vurdu. Neyse, Steven sevip sevmediğim belli olmayan yakışıklı , gerizekalı ve sportif, hani şu filmlerde gördüğünüz yakışıklı ulaşılamaz kişiler gibi biri. Tek fark biz arkadaşız.  Önümdeki sıraya oturdu ve bana "Merhaba Barcel" dedi. O an gerçekten çok heyecan yapmıştım ve saçmalayıp. "İyi galiba bilmiyorum, n'aber" dedim . Tam bir saçmalıktı. Rezil olmuştum ama bu konu hakkında (rezillik) hiçbir şey senenin başından beri umurumda değildi. Okul yine sıradan geçmişti. Eve geldiğimde çantamı attım ve üstüme rahat bir şeyler giyip sahile çıktım havada çıtır bir soğuk vardı. Sahilde yürürken bir an gözüme martılar takıldı. O güzel kanatlarıyla denizin üstünde süzülürken ne de güzel bir manzara oluşuyordu. Yavaşça yanlarına yaklaştım ve yaklaşık bir buçuk metre yakınlarında bir kumluk yere oturuverdim. Önce hepsinin gözlerinden korku sezmiştim ama sonra hepsi bana aldırış etmemeye başladı. Daha sonra yavaşça kalkıp eve geri döndüm. Odamda otururken annemlerin konuşmasına kulak misafiri oldum. Babam :

- Ben haftaya giderim sizde Barcel'in okulu bitince gelirsiniz. Diyordu annemse:

-Bilemiyorum sen ev bakmaya başla bende Barcel'e Adelburg hakındaki kararlarımızı söylerim. Diyordu.

O akşam hiç uyuyamadım. Biraz üzülmüştüm. Burada arkadaşlarım vardı yine de bunu onlara belli etmiyordum. Ertesi gün ilk olarak en yakın arkadaşıma bu olayı anlattım ve sonra herkes öğrendi. Ben fazla hızlı sosyalleşemediğim için arkadaşım olmamasından korkuyordum.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 29, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BarcelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin