Matematik dersinde fonksyonları görüyorduk. Hoca aynı soruyu 3. kere anlatmasına rağme kimse dersi dinlemiyordu. Aniden kapı açıldı ve bir öğrenci müdürün beni çağırdığını söyledi. Korka korka müdürün odasına gittim.
Odada 30 yaşlarında iki kişi daha vardı biri kızıl saçlı bir kadın, diğeri sarışın bir erkekti. Hepsi bana bakıyordu. Müdür Tommy söze başladı.
" Angela bu insanlar seni Pamella yatılı okuluna çağırıyorlar. Orada daha iyi bir eğitim alabilirsin."
Kızıl saçlı kadın
" Ben Faye. Pamella lisesinin müdiresiyim. Seni okulumuzda görmek bizi çok mutlu eder. Orada sana burs verilecek ve özel bir eğitim göreceksin." -nedense özeli vurgulayarak söylemişti-. Diğer adam devam etti.
" Ben okulun müdürü Race. Emin ol yeteneklerin orada keşfedilecek." Müdür Tommy " Kararın nedir kızım?" diye sordu. Onlara düşüneceğimi söyleyip sınıfa geri döndüm.
Sınıf her zamanki gibi sıkıcıydı. Duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Müdürün teklifini düşünüyordum. Acaba kabul etmeli miydim?
Eğer kabul edersem daha iyi bir eğitim alıp bu ucube yerden kurtulacaktım. Kabul etmezsem de asla bir yere varamıyacaktım. Yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni bir hayat... Buna alışabilecek miydim? Evet, buna değerdi. Burada kalmaktansa yeni bir sayfa açmak en iyisiydi. Çıkışta müdürün yanına gittim. O garip insanlar hala bekliyordu. Onlara kabul ettiğimi söyledim. Müdür Race
" Çok doğru bir karar verdin Angela, 1 saat sonra seni alıp Pamella'ya doğru yola çıkacağız."
Hemen odama gidip eşyalarımı topladım. Zaten pek bir eşyam yoktu. Vedalaşmalardan nefret ettiğim için direk okulun önüne gittim. Race ve Faye beni orada bekliyorlardı. Son bir kez arkamı dönüp okula baktım. Ve yeni hayatıma giden yola ilk adımımı attım.
Uyandığımda çift kanatlı kapılar açılıyordu. Araba gür ağaçların arasında uzanan engebesiz çakıllı bir yola girdi. Çukurlarla dolu toprak yolun ardından girdikleri araba yolu arabanın havada süzüldüğü hissini verecek kadar pürüssüz ve bakımlıydı. Uzun bir süre boyunca çevrede sadece ağaçlar ve gölgeler vardı.
Dik ormanla kaplı bir tepenin eteğinde kurulu, güneş ışığı altında parıldayan, gotik bir şato karşımıza çıktı. Üç katlı yapı sanki başka bir çağdan ve mekandan koparılıp oraya bırakılmış gibiydi. Sivri çıkıntılar ve kulelerle göğe yükselen çatısının üzerinde göğü delen demir hançerlere benzeyen uzantılar vardı. Bu binayı görünce ürperdiğimi hissettim ya da korktuğumu.
Önümüzde uzanan ve güneşin altında fil dişindenmiş gibi görünen taş yol, duvara gömülü maun bir kapıya uzanıyor, yolun görüntüsü göz korkutan yapıyla tezat oluşturuyordu. Okulun gölgesinin altına girdiğimizde müdür Race arabayı yavaşlattı.
Faye ve ben arabadan inip okula girdik. İçerisi loş ve serindi. Parlak güneş ışığı bir pencereden geçip renk renk süzülüyordu. Tavan en az altı metre yüksekliğindeydi ve kalın, taş kemerin tepesinden uzanıyordu. Taş zemin yüzlerce yıl boyunca binlerce ayağın üzerinden geçmesiyle düzleşmişti. 1,5 metre boyunda şamdanlar her köşeyi birer gözcü gibi tutmuş olsa da onlara bakmadan hızlı adımlarla müdireyi takip ettim. Faye
" Korkarım epeyi bir yolumuz var. Bu bina sana uçsuz bucaksız gelecek." dedi. İçimden kaybolmazsam iyi diye düşündüm. Müdire devam etti
" Yürürken sana etrafı göstereyim."
YOU ARE READING
Angela Pamella Lisesi
RomanceMELEK ve MELEK AVCILARIndan oluşan bir yatılı okul. Angela hiç birşey bilmiyorken onu PAMELLA OKULUna getirdiler ama o ikisinden de değil . Kimse ona birşey söylemiyor. Hiç görmediği anne babasının ona miras bıraktığ bir ÖZELlik var. Ve o herşeyi de...