Resim:Eylül :)
Gözlerimi yirmi dakikadan beri ders anlatan matematik hocasından çekerek hemen yanımda oturan koray'a çevirdim . Her zamanki gibi uyuyordu. Onu bildim bileli matematiği sevmezdi ve her matemtik dersinde uyurdu.Onun bu halini görünce yüzümde oluşan tebessüme engel olamadım. Ve her matematik dersinde olduğu gibi onu izledim.
Hafif aralı olan dolgun dudakları,uzun kirpikleri,bir erkeğe göre biçimli burnu ve yüzüne düşen dağınık kumral saçlarıyla çok sevimli görünüyordu.
Onu izlerken o kadar farklı alemlere dalıyordum ki 18 yıllık arkadaşlığımız boyunca onun ne kadar değiştiğini fark ettim. Gerek vücudu,gerek huyları,gerekse hareketleri... herşeyiyle bambaşka biri olmuştu. Önceden zayıf bedenli ve kısa boylu bir çocuktu o zamanlar onunla çok dalga geçerdim ama şimdi nerdeyse 1.90 boylarında ve sporla geliştirdiği vücudu kaslarla doluydu. Küçükken oynadığımız oyunlar, yaptığımız yaramazlıklar ve birlikte geçirdiğimiz zaman zarfında
Büyüdüğünü görmek gerçekten güzeldi.
Her zaman korumacı bir kişiliği vardı. küçüklüğünden beri kıskançtı ve özelliklede bana karşı çok hassastı. Elbette bana duyduğu sevgi bir abinin kız kardeşine duyduğu sevgiden daha fazlası deildi. Canımı yakan da buyduya zaten, onu deli gibi severken onun beni kız kardeşi gibi görmesi kalbimde tarifi imkansız bir acıya sebep oluyordu.
Üç yıl.. tam üç yıldan bu yana 18 yaşıma bastığımdan beri ona karşı hislerimin deişmeye başladığını anladım. Ama o bunun farkında bile deildi. Beni hâlâ küçük eylül olarak görüyordu. Belkide böyle birşeye ihtimal vermediğindendir. Oysa kendi içimde büyüttüğüm ona karşı olan aşkımın kalbimin her zerresini günden güne yakarak kül ettiğinden habersiz bir şekilde beni Küçük kız kardeşi... küçük sorella'sı olarak görmesi daha da acıtıyodu.
bana küçüklüğümden beri sorella diyordu. İtalyanca'da "kız kardeş" anlamına gelen bu kelime bile benim onun gözünde kız kardeşinden farksız olduğumun kanıtıydı.
Yanağıma temas eden yumuşak bir dokuşnuşla düşüncelerimden sıyrıldım ve o aşık olduğum koyu kahve gözlerle karşılaştım."neden ağlıyorsun eylül?"
Koray'ın kaşlarını çatmış bi şekilde bana soran gözlerle bakan suratını görünce hafifçe toparlandım ve farkında olmadan akıttığım göz yaşlarımı temizleyerek hiçbirşey olmamış gibi gülümsedim.
gözlerimi etrafta gezdirdiğimde zilin çaldığını gördüm. ardından Koray'a dönerek"Birazdan gelicem sen bizimkileri alıp kantine geç "
Deyip hızlı bir şekilde sıradan kalktığımda koray eliyle bileğimi kavrayarak,
"Nereye ?"
"Sen dediğimi yap. Birazdan geliyorum."
Konuşmasına fırsat vermeden Hemen sınıftan çıkarak kendimi kızlar tuvaletin'e attım. İşte yine olmuştu yine kendimi tutamamıştım. Onunla ilgili herhangi birşeyde beynim işlevini kaybediyordu sanki, o kadar çok dalmıştımki ağladığımın bile koraydan sonra farkına varmıştım.son günlerde daha sık tekrarlanan bu durum gerçekten canımı sıkmaya başlamıştı.Biraz olsun rahatlamak adına ellerimi ve yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra tuvaletten çıkarak kantine indim.
Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde Kantinin son köşesinde bulunan genelde hep orada takıldığımız masaya baktım.
koray tek başına oturuyordu ve elindeki bir çubukla oyalandığını gördüm. dalgın görünüyordu,
Gidip gitmeme konusunda kararsızdım.Çünkü neden ağladığımla ilgili sorular soracağını biliyordum.tam geri Dönecekken Koray'ın kafasını kaldırarak bana bakmasıyla derin bir iç çektim ve Koray'ın olduğu masaya doğru ilerledim.
Gülümseyerek sandalyeye oturdum ve onun önündeki kahveyi alarak bir yudum içtim."Neler oluyor eylül ?"
Bir anda sorduğu soruyla gözlerimi ona çevirdim ve
"Ne gibi" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM
RomanceEylül ve koray uzun zamandan beri çok yakın dostlardır. Ama eylül daha sonraları koraya karşı deişik duygular beslediğini fark eder.en başlarda pek umursamaz ama içindeki aşk günden güne büyümektedir. Bunu koraya söylemeyi düşünür ama aynı zamanda...