Sene 1972, Şahin'le birlikte Eminönü'nde martılara simit atıyoruz. CIA için çalışıyorum o zamanlar, tabi soğuk savaşın da en güzel yılları. Yapacak çok bir iş yok o hafta, Moskova'dan gelen bir subay vurulacak, tanık bırakılmayacak.
İş basit ama Şahin adamın sadece topuklarına sıkmakta kararlı. Resim çizer gibi imza atıyor pezevenk. Son on-on iki görevdir adamakıllı kimseyi öldüremedik. Kremlin Sarayı'nın çevresinde topallayarak yürüyen ne kadar asker, bürokrat varsa Şahin'in işidir o bilesiniz. Savaşı psikolojik buhranla çökertecekmiş. Çocuk gelişimi okuyan adamı casus yaparsan olacağı o zaten. Varsa yoksa psikoloji anasını satayım.
Zeytinburnu'lu olduğunu da illa belli edecek ibne. Çatıştığımız her yere once tespih atıyor adam. CIA ajanı mıyız, mekan basan Aksaray mafyası mıyız anlamıyorum. Bu dengesiz adam ne diye çocuk gelişimi okumaya başlamıştı onu da anlamadım da neyse, mevzu bu değil.