final bölümü

1.1K 159 171
                                    

üzülerek söylüyorum ki bu son bölüm,
şimdiye kadar okuyan/oy veren/yorum yapan herkese teşekkürler

tabii ki de bölüm senin jigolouis

*

Harry, karşısında elinde Louis'nin mektubu ile dikilen Zayn'i izlemeyi sürdürdü. O geceden sonra özenle sakladığı mektubu, kimsenin bulmaması gibi bir plan yaptıysa da Zayn'in eve gelip yatağa atlamasıyla, kağıdın kırışma sesi belirgin olarak duyulmuştu, sonrasında ise ayaklanıp okumaya başlamıştı.

Kalbi sıkışıyordu.

"Bu kim, Harry?" dedi Zayn, gözlerinde biriken yaşları saklama gereği hissetmeden. Harry'nin söyleyeceği bir şey yoktu, ki Zayn muhtemelen onun gizli bir aşığı olduğunu ve onu kendisine tercih ettiğini düşünüyordu.

O yüzden bir şey demedi, demek de zor geliyordu zaten. "Harry, bir şey sordum, bu kim böyle?"

Fakat konuşmasa da en azından mektubu elinden alabilirdi, o da öyle yaptı. Mektubu elinden alıp kendi elleriyle sardığında, Zayn'in gözlerinden yaşların yanaklarına indiğini fark etti. Sonraki yaptığı şey ise ceketini alıp kapıyı çarparak çıkmak oldu.

Harry, bir elindeki mektuba, bir de kapıya bakıp daha sonra mektubu dudaklarına götürüp öptü, o an mektup bile Zayn'le aralarındaki şeyden daha gerçek gelmişti.

*

"Sana bakıyor."

Harry, Liam'ın dediği yere doğru baktığında neredeyse bir gün konuşmadığı Zayn'i görmesi bir oldu, önüne dönmekte gecikmedi. "Umrumda değil, Liam."

Liam'ın hala ona baktığını görünce bakışlarını arkadaşının gözlerine çevirip "Ne var?" dermişcesine baktı. Bir şey demeye hazırlansa da ağzını kapatıp telefonuyla oynamaya devam etti.

"Onu bulmam gerek." diye mırıldandı, oysa ki buna kendisi bile hiç inanmıyordu. Adının sadece Louis ve bir de mavi gözleri olduğunu birini nasıl bulabilirdi bilmiyordu. Belki başka eyaletten bile olabilirdi.

"Sen salaksın." Liam'ın lafıyla ona doğru döndü. "Gerçekten şu ateşli çocuğu, daha görmediğin birine tercih ettiğine inanamıyorum."

Harry, kaşlarını çattı ve resmen eski sevgilisine yürüyen en yakın arkadaşına baktı, sonra bir de Zayn'e baktı. Gerçekten kendisinden daha çok yakışıyorlardı.

"En azından aradan biraz zaman geçsin Liam, sonra istediğini yaparsın." dedi ve kıkırdadı, en azından birisi mutlu olsaydı, daha iyiydi.

*

Dayanamıyordu. Harry, onu görmek, ona sarılmak istiyordu ama onu bulmak imkansız geliyordu.

Belki posta bırakan çocuğu yakalayabilirim umuduyla, sürekli bekliyordu ama çocuğu bir türlü görememişti, birkaç gündür mektup gelmiyordu.

Mutsuzlukla salona gittiğinde annesiyle karşılaştı, arkası dönüktü ama elinde bir şeyle uğraştığı belliydi. Ona yaklaştığında elinde tuttuğu birkaç mektup olduğunu görmesi bir oldu, olduğu yerde duraksadı.

"Onları nerden buldun?" dedi fısıldar gibi bir sesle, Louis'nin yolladığı mektuplar olmadığını umuyordu. "Bilmiyorum, sana geliyor sanırım, sence de biraz fazla olmadı mı bunlar artık?"

Annesi, kalkıp karşısına geçtiğinde üzerlerine özenle yazılmış ismini görmesi bir oldu, burun direği sızlıyordu, kalbi özlemle ağırlaşmıştı fakat annesine belli etmek istemediğinden sustu. "Harry, Louis kim?"

love envelopes (h&l)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin