Tüm kitaplar bildirmiş mutlak gelecek idi
Aklı başında olan onu bilecek idi
Kurtuluş reçetesi onda olacak idi
Müjdeleri vererek geldi yüce Muhammed
Yeni belirmiş idi Âmine’nin rahminde
Bilginler yanılmamış yaptıkları tahminde
Müşrikler haklı idi iç donduran vehminde
Karanlığı yararak geldi yüce Muhammed
Sarayın direkleri gelişi ile çöktü
Putperestin anlında korku şimşeği çaktı
Zulme uğrayan millet derinden bir oh çekti
Tüm putları kırarak geldi yüce Muhammed
Küçücük çocuk idi hiçbir putu sevmedi
Ne yaparsa yapsınlar zalimi hiç övmedi
Tutup ışık yakmadan karanlığa sövmedi
Güzellikler dererek geldi yüce Muhammed
Annenin memesinden emerken taze sütü
Kız deyip de toprağa yatardı körpe eti
Geldi de bu zulmete dur dedi çekti seti
Merhameti sererek geldi yüce Muhammed
Hıra dağında geldi oku diye ilk emir
Kutsal ayet önünde peygamber oldu kömür
Eridi karşısında yüreklerdeki demir
İlmi öne sürerek geldi yüce Muhammed
Zalimler saldırdılar korkup kaçar sandılar
Zaman geldi birçoğu hak tebliğe döndüler
Israr eden kâfirler kireç gibi söndüler
Zulme hesap sorarak geldi yüce Muhammed
Sahabeler ardında etten duvarlar ördü
Ehli beyti Âliyi dizi dibinde gördü
Vahyin inceliğini ilk önce ona verdi
Kalbe ilim örerek geldi yüce Muhammed
Zalimlerin zulmüne göğsü serip yattılar
Uhud, Hendek, bedirde birçok savaş ettiler
Çoğu ashap dünyadan şehit olup gittiler
Çok acılar görerek geldi yüce Muhammed
Mizabiye semadan ilim irfan getirdi
Son veda hutbesiyle tebliğini bitirdi
Ümmete şefaati mahşer için götürdü
Canı hakka sürerek gitti yüce Muhammed
Espiyeli-Muhsin AKTAŞ (Mizabi)
09.09.2008