The Dragon Warrior

181 5 0
                                    

Öncelikle şunu söylemek istiyorum bu bir Fan Fiction değil.. Eğer okunma sayısı artarsa (ki hiç önemli değil, birkaç kişi okusa da olur.) bir Fan Fiction yazmayı düşünebilirim. (ama hiç artıcağını düşünmüyorum çünkü herkes Fan Fic. peşinde.) Bu hikayeyi, ilk okuduğum hikaye olan "Don't Let Me Go"nun iki ultrasonik şirin yazarına yazıyorum. Baştan söylemek isterim ki biraz akıl karıştırıcı ve karmaşık bir hikaye. Zaten birkaç bölüm sonra son getirip bir One Direction Fan Fiction yazmaya başlayabilirim. Ama ondan önce "Elit" diye bir hikayeyi paylaşmak istiyorum ve merak etmeyin o çok daha az ciddi. Elit'i basit ve eğlencelii yazacağım ve belki bi ara Fan Fiction'a da başlarım ;). Bu birazcık daha ekşınlı olucak. Umarım okur ve beğenirsiniz..

Ejderhalar hakkında şunu peşinen söyliyim: Haklarında zerre kadar bilgi sahibi değildim. Bu da restoranın arka sokağından rakun kovma işimi güçleştiriyordu. Maskeli mini haydutlar yerine karşıma omurgası ve omuzlarındaki tüyleri çivi gibi dimdik, soluk renkli, sürüngenimsi bir vücut dikilmişti. Yüzü neredeyse kurtlarınkine benziyordu, uzun burnunun iki yanında, dudaklarının üstüne kıvrılan iki kapkalın ve sipsivri dişi vardı. Ha, pençelerini de unutmamalı. (o neydi aq öyle yaa..) Jilet gibiydiler. "Sen rakun değilsin." diye fısıldadım. (mallık işte herkeste olur :D sfdfsgfd)

"Hayır, çocuk. Sıradan bir hayvan değilim ben." (onu anladıq da bana çocuk dedi :( benim yaşımdakiler için bu erkek demek!) (örnek: çok tatllı bir çocuktu...) (neyse aq konuya dönelim :D) Havadaki kömür kokusuna eşlik eden tiz, pürüzsüz ve yaşını belli etmeyen sesi, çöp konteynırlarının arasında bir ejderhanın takıldığı gerçeğinden daha çok çarpmıştı beni. Konuşuyordu. E heralde Evie, tabiiki de konuşucaktı. Kendine saygısı olan, çöp eşeleyen bir mitolojik ejder konuşmasın da kim konuşsun? Hem kızmış, hem de korkmuştum. Neden kızdığımı da bilmiyordum, sanki kunduz kovarken kimsenin karşısına ejder çıkmıyordu. Çok şükür, tekboynuzlar gibi insanın burnunun direğini sızlatmıyordu bu ejderha. Gerçi tekboynuzlar otçuldu. Neyse.

Derin bir nefes aldı, göğsünde altın rengi bir ışık belirdi. Işığın, ruhuyla ilgili olmadığını hemen anladım. Ruh değil, ateşti bu. Bir koşu tutturup kapıdan içeri dalmaya, kızarmadan önce de kapıyı kapatmaya zamanım yoktu. Hoş, ejderhaya kapı da sökmezdi zaten. Sokağın diğer ucuna koşmayı deneyebilirdim ama bu yaratığın ne kadar hızlı olduğunu bilmiyordum. Şansımı dürüstlükten yana kullanmaya karar verdim. "Beni yiicek misin?" diye sordum.

"Yememi ister misin?" (deli mi ne? a-aaaa)  

"Eee, pek sayılmaz aslında. Daha okulun kış dansı var, bir sürü plan yapmam lazım. Eh, planlar da kendi kendine olmuyor haliyle. Bide elbise derdi filan var, o yüzden benim için biraz ters bi zaman. Başka bir tarih belirlesek olmaz mı?" (ne aq ne bakiyon paniqledim işte.)

Neyse, şansıma geri bir adım attım. İnsanlar ejderhalarla savaşırdı, değil mi? Bende bu işin altından kalkabilirdim. Tek ihtiyacım olan, tepeden tırnağa (ayak tırnağına asdsffgfsd) zırh kuşanmaktı. Bi de kılıç. Ya da bir gürz. Ya da göz yaşartıcı sprey. (biber gazı dsadasdsa) Arkamdaki kapı açıldı mübarek, mutfağın aydınlığı sokağa dökülünce canımı kurtardığıma sevinerek çığlık attım. "Hah, buradaymışsın." dedi Nona. (biliyorum biliyorum kötü bi isim oldu ama bu da zaman yane..) Başıyla ejderhaya selam verdi. Onlar tanışıyor muydu?!?!

Umarım sevmişsinizdir. Yeterli sayıda okunduğunda yeni bölüm paylaşacağım. Bu arada lyricsteki şarkı "Imagine Dragons - Radioactive". Hikayenin başrolündeki kız Evie'yi şarkının klibindeki kız olarak hayal ettim ama siz nasıl isterseniz öyle düşünebilirsiniz.. Ve dediğim gibi, hikaye beğenilmezse birkaç bölüm sonra "Elit" diye yeni bir hikaye paylaşacağım. O, daha basit ve uygun bir hikaye. Ancak bu beni daha çok yansıttığı için bunda yazma isteğim daha da artıyo. Umarım devam edebiliriz. Severek okumuş olmanızı diliyorum ve yorumlarınız benim için çok önemli. Umarım yorum bırakabilirsiniz.. xoxo

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Dragon WarriorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin