MarissaO buradaydı.
Babamın öldüğü yalanıyla beni kandıran, bir kardeşim olduğunu benden saklayan annem buradaydı.
Ona bağırmak, çağırmak, hesap sormak istedim. Ama üzerime öyle bir şaşkınlık bulutu binmişti ki bunları yapmama engel oldu! Ve o anda dudaklarımdan dökülen tek bir kelime belki de içimdeki tüm acıların özeti oldu "Anne! "
Tek bir kelimeydi belki ama benim için öyle çok şey barındırıyordu ki!
Neden? Bunca yıl sığındığım tek liman senken, her ağladığımda, aklıma her babam geldiğinde, içimdeki boşluk her büyüdüğünde sana sarılıp annem diyerek hıçkıra hıçkıra ağladığım zamanlarda hiç mi acımadı için?
Ben her gün bir boşluğa sürüklenirken, yaşayamadığım anları hayal ederken, her an babasızlığı yaşarken neden sustun?
Bunlar içimden geçenlerdi. Dışa vuramayacak kadar yorgun, halsiz, bitik olduğum kelimelerdi. Ama içimde öyle bir acı vardı ki; o acıyı anlatmaya ne bu kelimeler yeterdi, ne de sayfalar dolusu cümleler.
Bunlar içimde kopan fırtınanın yitik birkaç rüzgârıydı sadece. Dışımda ise sadece gözlerim vardı, tüm acımı ve hayal kırıklığımı anlatan. Yoğun bir hayal kırıklığıyla, acıyla kavrulmuş gözlerim.
Daha fazla burada onun karşısında kalmak istemiyordum. Daha fazla onun bakışlarına maruz kalmak istemiyordum. Onun bana söyleyeceği yalanları duymak istemiyordum. Kendimi daha da yaralamak istemiyordum.
Bunun için silkelenip içine daldığım düşüncelerden kurtuldum ve hızlı adımlarla onun yanından geçmeye başladım.
Tam kurtuldum gidiyorum derken birden kolumdan tuttu ve benim sinirle ona bakmamı sağladı. Öfkeli gözlerle ona bakarken annemin birden ağlamaya başlaması beni bozguna uğrattı.
Annemi ilk kez bu halde görüyordum. Böyle bitik, çaresiz, yorgun ve korku dolu. Gözlerine baktığımda gördüğüm tek şey korkuydu. Saf korku...
Onun ağladığını görmek bile ördüğüm duvarlara büyük bir darbe indirmeye yetmişti. ''Ama o seni çok daha kötü bir duruma sokmuştu. '' dedi bilinçaltımdaki bencil ses. Buraya geldiğimde ne halde olduğum geldi aklıma.
Müzik odasında saatlerce ağlayışım, yol boyu kafamda dönen düşünceler, geceler boyu ağlamam ve bu duruma bir çare bulmaya çalışmam.
Bunların hepsini bir anda unutamazdım! Bana, kardeşime, hayatıma yapılan haksızlığı bir anda unutamazdım.
Bu yüzden anneme öyle bir bakış attım ki bakışlarımı gördüğünde kolumu tutacak gücü kalmadı.
Ben de bundan faydalanıp kolumu elinden kurtardım ve hızla odama doğru yürümeye başladım. Annem arkamdan defalarca adımı seslense de duymamaya çalıştım.
Sonunda odama ulaştığımda cebimdeki anahtarla hızla kapıyı açtım ve kendimi zar zor odaya attım.
Onun neyden korktuğunu merak etmiştim. Belki de beni kaybetmeye başldığının o da farkındaydı. Ama artık çok geçti. Çünkü ben o uçurumdan bir kere düşmüştüm.
Beni o uçurumdan iten kişi öz annemken kimse benden eskisi gibi olmamı bekleyemezdi.
Ben de eskisi gibi hep merak içinde, hep bir bulmacanın içindeymiş gibi yaşamayı istemiyordum zaten.
🍥🍥🍥🍥🍥🍥🍥🍥🍥🍥🍥🍥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR YENİ!
RandomYarım kalmış bir hikayenin peşinden İstanbul'a kadar giden Marissa. Hiç farkında bile olmadan ona kapılan Aray. Kardeşinden haberi bile olmayan ve hayallerinin peşinde koşan Aria. Geçmişin izleri kolay kolay silinebilecek miydi? Hayatın getirdiği ye...