Şimdi size bir sır veriyim; ben bu hikayeyi ocak ayından beri yazıyorum ve yazılı 38 bölüm var ve hala yazmaya devam ediyorum.Yani hikayeden sıkılıp,silmem mümkün değil var olanı kopyalayıp yapıştırıyorum ve final yapmadan da bırakmayacağım bir hikaye olacak. Ayrıca arkadaşlar,şu an bu bölümleri okuduğumda "olm ben ne kadar salak yazmışım ilk zamanlarda" dedim fakat şimdi olaylar çok daha geniş yani okuyan arkadaşlarım vardı merak eden olursa onlara sormaları için link atabilirim.
Ve dediğim gibi ilk 3-4 bölüm ne olduğunu anlamayacaksınız,karakter tanıyacaksınız,daha sonra olaylar yavaşça başlayacak mesela bir kitap alıp okumaya başladığınızda ilk 20 sayfası sıkıcıdır daha olay olmazya,öyle düşünün lütfen. Çünkü gerçekten orijinal ve güzel bir hikaye olduğunu düşünüyorum.
BÖLÜM 2. "SÜPER KAHRAMANIM DÜŞMANLARIMDAN DA TEHLİKELİ."
"Beni nereye götürüyorsun?"Benden tarafa bakmıyordu bile.
Dikiz aynasından bana doğru çenemi kapamam için bir bakış attı.Saçlarını mükemmel denilebilecek bir şekilde düzeltti ve "Tanrım sen hiç susmaz mısın?" diye çıkıştı.
Davranışları bozuk bir ergen tarafından kaçırılmak mı?Ah,fantezimdir.
"Eğer bana beni nereye götürdüğünü söylemezsen--hayır."Gerginlikle alt dudağımı ısırdım.
"Evime---aydınlandın mı?Yoksa daha fazla tekrar etmem gerekiyor mu?Şimdi arkana yaslan ve aptal sorularını sonraya sakla."cebinden çıkarttığı sigarayı yakarken,direksiyon kullanıyordu ve bu gerçekten seksi bir hareketti.
Bir nefes çekip,mükemmel bir halkayı araba içine üfledikten sonra yoluna odaklandı."Aptal sürtükler ve soruları.Neden hayatını kurtardığımı hatırlamıyorsun ki?"
Bu ayrıntıyı hatırlamak onun şuan beni kaçırdığını düşündükçe mümkün olmuyordu.
"Ah,teşekkürler.Tanrım,egosit biri tarafından kurtarılmak zorunda mıydım?"kendi kendime söylenirken sesli konuşmuştum.
"Ah?İstersen hemen geri dönebiliriz çünkü Steven ve diğerleri hala o civarlarda.Seni bir daha rahatsız etmelerini istiyorsan benim için hava hoş."kafasını bir kaç saniye için yoldan ayırıp bana çocuk gibi sırıttı.
"Dalga geçmeyi bırak,Justin.Biraz önce olanlar benim su-" sözümü yarıda kesti.
Ciddi bir hale geçmişti ve ağzındaki sigaradan bir nefes daha aldı."Bir şeyler söylemek zorunda değilsin biliyorsun değil mi?Arkana yaslan ve nefes ver.Benimde başımı şişiriyorsun."
İtiraz etmek için yerimden doğruldum ve bir anda yüksek sesle Justin'e sataştım."Ben başını şişirm-"
"----Kahretsin bana migren yaşatmak mı istiyorsun?Artık kapa şu çeneni!"
BİR KAÇ SAAT ÖNCE ~
Etrafımı çevreleyen adamlara doğru korkuyla baktım.Bana daha çok yaklaştıklarını hissettiğimde,bunların en fazla yirmi beş-yirmi yaşlarında bela dolu genç topluluğu olduğunu anladım.
İçlerinden diğerlerine göre daha iri olan yanıma doğru yaklaştı,ağzındaki sigarasından son bir nefes çekti ve dumanını havaya doğru soludu.
Sigarayı yere atıp ayakkabısının ucuyla söndürdü."Bu genç kızda kimin nesiymiş?"
Çenemden tutarak yüzümü görmeye çalıştı.Çocuk gibi sırıtıp,sağ tarafta durana doğru fısıldayarak konuştu."Luke,bunu da yanımıza almalıyız.Baksana çok şirin bir yardımcı olabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUSINESS THINGS.
FanfictionAçıklama yapmayı pek beceremem ancak, Kötü Çocuk rolünde bir Justin Bieber seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim:)