Doğaüstü; Keşfedilen Güçler

-Bölüm/2-

     Bugün pazartesiydi yani okulun ilk günü. Canım dostum alarmım çalıyordu. Saat, 7.35' ti. Hemen yataktan kalkıp lavaboma gittim. Yüzümü yıkadım. Sonra akşamdan ayarladığım kıyafetlerimi giydim ve yandan çantamı aldım onun içine de bir şeyler koymuştum. Bizim okul, okulun ilk günleri her sene şenlik yapar. O yüzden rahattım ve o okul üniformalarını giymediğimden dolayı mutluydum. Aşağı indim. Evimiz müstakildi ve çatısında iki oda vardı, tabi bu odalar Tate ile benimdi. Mutfağa yöneldim annem, Tate masadaydı. Babam daha oturmamıştı. Bizim servis sekizde geliyor ama babam 8.30' da gidiyordu. Annemse evde oluyordu. Ben kahvaltımı bitirip, odama çıktım. 7.50'di saat. 

     Hemen banyoya gidip, dişlerimi fırçaladım saçımı da sıkıca at kuyruğu yaptım.  Aşağı koşar adımlarla inerken saat sekiz olmak üzereydi. Tate kapıda ayakkabılarını giyiyordu. Bende hemen en sevdiğim açık mavi ayakkabılarımı giydim. Üzerimde güzel bir turkuaz bluz, altımda da dizlerime kadar açık renklerden oluşan etek vardı. Beyaz renkli hırkamı da askıdan aldığımda hazırdım. Tate de siyah pantolonunun üzerine siyah beyaz kareli gömleğini giymişti. Servis geldi ve okulun ilk günü için yola çıktık. Okul bize fazla uzak değildi. 

      Servise bindim. Arkadaşlarım başka servisteydi bu yüzden ben de tek olan üç koltuktan ortadakine oturdum. Tate de arkama oturmuştu. Onunda arkadaşı bu serviste değildi. Tate biraz sessiz, içine kapanık birisidir. Pek arkadaşları sevmez, bir kaç dostu vardır, aslında herkesle anlaşır . Aslında bende ona benziyordum ama benim yine de iki-üç yakın arkadaşım vardı. Kulaklığımı takmıştım ve şarkılara dalmıştım. Irına ve Joanna' yı düşündüm bir an. Onlar benim en iyi arkadaşımdı. Şans eseri iki yıldır aynı sınıftaydık ve hâlâ öyleyiz. Tate ile de aynı sınıftayız bu arada, yani biz dördümüz iki senedir aynı sınıftayız. Ama bu sen ayrılacağız çünkü alan seçtik. Ben ve kzılar eşit ağırlık, Tate ise sayısal seçti yani onunla ayrılacağız. Sonra servis durdu. Okulun kapısındaydık, bir süre sonra indik. Sonra görüşürüz Tate, dedim ve o da bay bay dedi. 

      Okulun kapısından girdim ve şöyle bir okulu süzdüm. Okulun hoparlörü dışarıya çıkmış ve müzik öğretmenin yeri ayarlanmıştı. Bu demek ki parti birazdan başlayacaktı. Değişiklik yoktu aynı öğrenciler ve yeni gelen dokuzlar vardı tabii. Joanna ve Irina gelmemişlerdi. Onlar küçüklükten beri arkadaşlardı ve evleri dip dibe. Yani biri gelirse ötekide gelmiş olacaktı çünkü aynı serviste idiler. Şans eseri hava kadar soğuk değildi aksine biraz sıcaktı sanki. 

     Derken arkadan iki tane kız geçti, benden çok az uzundular ve birbirlerinin tıpa tıp aynısı idiler. Bunlar yeniydi, biri mavi diğeri de pembe kareleri elbise giymişlerdi. Sarışındılar, kolyeleri ve bileklikleri çok güzeldi. Acaba bunlar 11 mi yoksa 12 miydi ? Diye düşünürken arkama birisi dokundu. Bu Irina idi. O yeşil gözlerle bana bir sürü şey anlatacakmış gibi bakıyordu. Hemen sarıldık. Irina benden biraz kısaydı. En son 1 ay önce kadar görüşmüştük, kim bilir ne kadar haber toplamıştı. Joanna, ona da sarıldım. O da benden biraz uzundu. Beyaz tenli ve kahverengi gözlüydü. Onlarda değişik kıyafetler giymişlerdi. 

Müzik öğretmenini yine hazırlamışlar dedim.

-Joanna, o olmazsa olmaz canım, dedi.

-Ben, yeni iki tane kız gelmiş ve ikizler galiba, dedim.

-Irina şu kızlar mı? Dedi. Aynen de onlardı.

-Joanna, inşallah 11 değildirler, dedi.

-Irina, hem 11 olsalar ne olur bu sene alan seçtik ya, dedi.

-Ben, ama yine de aynı sınıfta olma ihtimalimiz var, dedim.

-Irina, Aa doğru ama belki biz aynı sınıfta oluruz, dedi.

Joanna, inşalla zaten o kızların 11 olduğunu bilmiyoruz, dedi.

Zil çalmaya başladı ve saat 8.45' ti.