Gece şimdi konuşmayı hiç öğrenmemiş bir çocuk kadar sessiz, sevdiğini kaybetmiş biri kadar hüzünlüydü bu gece. Aşklarını yaşamak için gecenin kararmasını bekleyenlerdendi Hilal. Kocaman dünyası hüzün boyasına boyanmıştı artık siyahlar içindeydi. Taki Berkayla tanışana kadar. Berkayda hüzün boyasına boyansada mutluluk selinde hüzün boyasını silmeye çalışanlardandı. Berkay ve hilal mavinin iki farklı tonuydu. Ve bir sabah yanlızlığın soğuk kollarında tarifi mümkün olmayan bir rüyadan yapayalnız uyandığında guneş eskisi gibi kirpiklerinde parlamıyordu. Uyandı yine hüzün dolu besteler kulağında takılmış bir plak gibi hep aynı nakarattaydı " Sen benim yarım kalan cümlelerimsin" yine kelimeler düğümlendi boğazına. Dışarıda hilalin hüznünü sahiplenmiş bulutlar hiç durmayacakmişcaşına ağlıyordu. Bugün şiirdi bulutlar ve ıslandı kaldırımlar. Peki gökyüzünü bile ağlatan bu hüzün neydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Mavisi
Romanceİmkansız kelimesinin bile tarif edemeyeceği bir aşk. Onca mesafeye rağmen birbirine kavuşmak isteyen iki aşık. Biri, çocuk gibi sürekli aşk peşinde koşarken; bir diğeri asalet ve esaretinden ödün vermeyen bir mahkûm gibi. Çıkmaza giden bu yolda gece...