Gelsen De Bir Gelmesen De

Bekliyordu

her gün her saat her dakika...gözleri hep yollardaydı belki döner diye, içi kan ağlıyordu ah çekiyordu yüreği ne fayda giden gitmişti dönmeyecekti gayri.

Bir ses geldi ayşe! Ayşe!

(Ses annesinindi)

Kızım duymuyor musun sen beni? bak ne diyeceğim sana ne kısmetlisin ne şanslısın ah benim sırma saçlı gızım akşama seni ağanın küçük oğluna istemeye geleceklermiş hadi hazırlan süslen püslen kaçırma kısmetini hem unut artık şu mehmeti o seni unutmuştur bile.

Dünyalar başına yıkılmıştı duydukları ile ne yapacaktı babası verecekti kendisini ağanın oğluna, kurtuluşu yoktu karar onun adına zaten verilmişti.

Her şey tamamdı ağalar gelmek üzereydi ayşe de razı olmuştu gayrı kaderine varacaktı ağanın oğluna.

Olan olmuştu artık gelin gidiyordu mehmedin sırma saçlı kırmızı yanaklı ayşesi...

Düğün hazırlarına başlandı davetiyeler, düğün alışverişi, misafirler, nikah memuru..ayşe artık düşünüyordu mehmedi biliyordu unutmuştu ayşesini.içinden şu sözleri geçirdi:

Parçalandı sabır taşı,

Gelsen de bir gelmesen de.

Kurudu gözümün yaşı,

Silsen de bir silmesen de

Ayşe artık evlenmişti yıllar geçmişti hatta2 de çocuğu olmuştu kocasını da çok seviyordu ta ki o gelene kadar mehmedi selvi boylu yıllarının hayali, gelecek ışığı yürek sızısı...ama ne fayda geç kalmıştı artık evliydi.

Mehmet ayşeyi gördü hemen koştu yanına sarılmaya ilişti izin vermedi ayşe veremedi gönlü razı gelemedi mehmet şaşırdı neden dedi neden..

Ayşe ağlıyordu tutamıyordu gözünden dökülen yaşları ve ağzından çıkan nağmeleri

Parçalandı sabır taşı,

Gelsen de bir gelmesen de.

Kurudu gözümün yaşı,

Silsen de bir silmesen de.

Yaşadığım bir beladır,

Failin gözü eladır,

Şahidim Arş'ı aladır,

Bilsen de bir bilmesen de.

Gah ağladım, gah inledim

Gönlün sesini dinledim.

Ben sevdamı kefenledim

Ölsen de bir ölmesen de.