Ahh kahretsin yine yağmur !!!
Yağmurda Amerika berbat görünüyor . Yıl 2058 ülkenin çoğu yeri hala yıkık dökük . 3 yıl geçmesine rağmen hala berbat . Bence artık belli bu ülke düzelmeyecek. bunu başkalarına söylediğimde ülkemi yaşadıklarım yüzünden sevmediğimi düşünüyorlar . Ben tüm yaşadıklarıma rağmen Amerika'yı seviyorum. Sadece onlar gibi gerçeklerden kaçmıyorum.
Ülke bu haldeyken neden hala GELAB'da çalışmalar devam ediyor anlamıyorum .Bu arada GELAB benim çalıştığım bir laboratuar Amerika 'nın şu anki en iyi laboratuarı .Zaten çoğu yıkıldı...
Olumlu taraftan bakarsanız neredeyse hiç evsiz yok ... Savaş ta o kadar çok kişi öldü ki . Bardağın dolu tarafı olarak sadece bunu görüyorum ne yapa bilirim .
Şu anda ne oldu ki o kadar diyen kişileri duyar gibiyim . 4 yıl önce her şey o zaman başladı denebilir dış ülkeler Amerika'nın üstüne gelmeye başlamıştı . Soğuk savaşlar arttı ve 1 yıl sonra güçlü ülkeler üstümüze geldi . Koca Amerika'yı tabi ki de sadece ülkeler birleşerek yenmedi . Yıllardır Amerika da 51. Bölgede araştırmaları yapılan uzaylılar o savaşta kendilerini gösterdi ve evet Amerika'nın karşısındaydılar . Tabi bu savaşta onlar kazandı ama nedense ülkeyi tamamen ele geçirmediler. hala Amerika aynı Amerika sömürgede değiliz . Herneyse o savaştan önce savaş olacağını bilen başkanlar ülkeyi terk etti .Halk yalnızdı ... Ama Amerika pes etmedi annem ,babam ve Amerika'nın yarısından fazlası ...Devamı zaten belli. Ve sonuç olarak James ile tek başıma kaldım .
Ve hele şükür eve vardım daha anlatacak çok şeyim olsada ...
" Hoş geldin" dedi James ve salona doğru yürüdüm . James okuldan gelince formalarını değiştirmemiş ... İşte abisinin kardeşi yaşasın ÜŞENGEÇLİK KARDEŞLİĞİ . Bu üşengeçliğin getirisi olsa gerek ortalığa bak.
" Hoş bulmadım Jam ( ona taktığım bi kısaltma ) burası ne böyle abim gelince toplar diye düşündüysen yanılmışsın " dedim ve yüzündeki morluğu fark ettim . Aman tanrım!!!
" Tamam endişelenme kötü görünüyor biliyorum ama acımıyor " Herhalde yüz ifademden anladı .
"Bende küçükken çok dayak yedim ama senin kadar kötü bir yalancı da değilim " diyip morluğa sadece dokundum
"Aaaa tanrım !!! peki tamam çok acıyor ama emin ol ben dayak yemedim . Iıı basket , evet basket oynarken top yüzüme geldi " Kesinlikle o kadar kötü bir yalancı değildim
"Anlıyorum kapıya da çarpmış olabilirsin değil mi? "Kabul ediyorum bunu söyledikten sonra berbat bir kahkaha patlattım "Şimdi olayın gerçeğini alalım "
"pff tamam kavga ettim ama 15 -20 tane vardılar . sen bide karşı tarafı gör " Bana benzemediği sayılı konulardan biri yalancılık olsa gerek
"Kesin öyledir "diyip tuvalete gittim orada ki dolaptan pansuman için gerekli olanları malzemeleri aldım.Yanına oturup batikonu pamuğa sürüp morluğa götürdüm . Biraz sızlandı ama sonra gözüme öyle baktı ki .Bu yalan söyleyemeyen yalancıyı seviyorum .
"Bana çoğu zaman anne ve babamın yokluğunu hatırlatmadığın için teşekkürler "
*İLK OLARAK KİTABIMI OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM ... İLK BÖLÜMÜN SIKICI VE BİRAZDA SAÇMA OLDUĞUNU BİLİYORUM AMA DAHA ÇOK BAZI SORULARI İLK SAYFADAN KALDIRMAK İSTEDİM .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İÇİNDE BİR IŞIK :UMUT
Ficção CientíficaÖyle bir Amerika düşünün ki başkanları ülkeyi terk etmiş teknoloji dahil her konuda geride . Çıkarcı ülkeler Amerika'nın bu durumuna rağmen ülkeyi tamamen almaları için yardıma ihtiyaçları vardır peki ya bu yardım nereden bulunabilir ? DAHA G...