Zifiri karanlıkta karakalem tabloları anımsatan bir sokaktan tek başına yürüyordu Mark. İş dönüşleri en çok bu sokaktan yürümeyi seviyordu, nefesini kesen o mesai saatlerinden sonra bu sokak, yeni bir nefes oluyordu. Üstelik sırf bu sokaktan yürümek için yolunu da dakikalarca uzatıyordu, zaman önemli değildi. Bu sokakta bıraktığı hatıralar zamanından çok daha önemliydi, her adımında yeniden canlanıyordu. Kulaklığındaki naif yağmur misali içine dolan müzik fayda sağlıyordu geçmişe dönmesine. Kadifeyi anımsatıyordu bu narin müzik.
Dışarıdan sert hatta belki biraz da sevimsiz görünebilirdi ama içine girdiğiniz an sıcaklığı bedeninizi sarar yumuşaklığını vücudunuzun en derinlerinde hissedebilirdiniz. Üstelik herkesin dinleyemeyeceği tarzda bir müzikti Mark... Müziğin sıcaklığından çıkıp havanın ona sunduğu acı gerçekle irkildi. Soğuk, kulaklarından girip iliklerine kadar işledi, havanın göğsüne verdiği uyarı ile Mark adımlarını hızlandırdı. Bu gece iki kat daha karanlıktı gökyüzü ve bu Mark'ın hiç hoşuna gitmedi kulaklığını çıkartıp etrafa odaklanmaya karar verdi. Mark'ın en çok korktuğu hatta tek korktuğu şey karanlıktı oysa. Bunu pek kabullenemiyor eğer biri bu durumunu fark ederse sadece hoşlanmıyorum deyip konuyu geçiştiriyordu. Utandırıcı bir durumdu bu onun için
Mark bir an adımlarının fazla hızlandığını fark etti sadece ayak seslerini duyan biri onun bir at olduğunu düşünebilirdi. Yavaşlamaya karar verdi zaten işte son derece yorulmuştu ve şuan yorgunluğu hızlanmasıyla iki katına çıkmıştı. Adımlarını yavaşlattı nasıl olsa daha önce bu yoldan çoğu kez evine gitmiş ve hiçbir şey olmamıştı. Emin olmasa da içinden bir ses bu gece evine sorunsuz dönebileceğini söylüyordu. İçinden gelen dürtüyü ayak sesleri durdurdu.
Mark aniden arkasına döndü. İçinde oluşan korku kalbini sıkıştırıyordu arkasında kimseyi bulamayınca önüne dönüp yürümeye devam etti ama bu kez yorulmasını önemsemeden öncekinden daha da hızlandı. İşini riske atmayacaktı, cebinde kalan son parasını bir hayduta kaptırmak gibi bir niyeti de hiç yoktu. Mark'ın hızlanmasıyla arkasında ki ayak sesleri de hızlandı. Seslerle birlikte Mark tekrardan hızlandı, koşuyor gibi yürüyordu ama ayak sesleri de ona karşılık verdi. Mark adeta ayak sesleriyle yarışıyordu, hızlı hızlı yürürken şaşırtmak istercesine aniden koşmaya başladı ama çok geçmeden bunu yanlış bir hamle olduğunu anladı. Çünkü artık seslerin ona yakınlaştığını hissediyordu. Mark nefes nefese kalmış ve durmaya karar vermişti. Adımlarının durmasıyla ellerini dizlerinin üstüne koyup yere doğru eğildi, bu hareketi istemsizce nefesini düzenlemek için yapmıştı ama daha şimdiden pişman olmuştu. İçindeki korku gitgide büyüyordu ani bir hareketle omzunda hissettiği elle son deminde kalan nefesi de kesildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sentinus
Fanfiction"Yıldızım herhangi bir yıldız olsun senin için böylece gökyüzündeki bütün yıldızlara bakmayı seveceksin"