1.bölüm:baş belası

1.6K 31 5
                                    

Saat 07:30 ve geri zekalı ikizim Burak'ın başıma yastık atmasıyla uyandım ve Bir hışımla yataktan kalktım.
-Lan sen geri zekalımısın yaa.. Şuan varya bence kaçmalısın.
Diyerek bana attığı yastığı kafasına geçirmemle Burak'ın odadan tüymesi bir oldu.
Bende yatağımdan zorla kalkarak kendimi duşa attım.
Duştan çıkınca altıma siyah pantolon üzerimede düşük omuzlu t-shirtümü geçirip aşağıya indim.
Nefisss kokuların evi sarmasıyla Songül ablanın kahvaltıyı hazırlamış olduğu belli oluyordu. Her zamanki gibi bütün ailem kahvaltıya oturmuş beni bekliyorlardı. Neymiş aile geleneyiymiş. Ooooooo bu gidişte bütün ailem beni yemeğe beklerken açlıktan ölecek.
Neyse yerime oturdum ve hep beraber kahvaltıya başladık.
Songül abla yine döktürmüştü valla. Güzelce karnımı doyurdum, ki yemeğe karşı ayrı bir hobim var.
Hee sanmayınki çok yemek yiyorum diye duba gibi bir şeyim.
Tam tersi yiyipte kilo alamayanlardanım ben. (Malesef )
Kahvaltımı yaptıktan sonra siyah ketenlerimi ayağıma geçirip, çantamı alıp evden çıktım. Arkamdanda yetişti bizimki... O kendi arabasına yönelirken bende bmw me atladım..
Evet işte başlıyoruz...
İkizimle yapmayı sevdiğim en güzel şey...
Gazı kökleyerek okula kadar yarış yapmak..
Tabi yolda bize savrulan küfürlerden hiç bahsetmiyorum bile..
Arabayı okulun park yerine park edip arabadan havalı bir tavırla indim..
Okulun kapısından girmemle bütün gözlerin üzerime toplanması bir oldu..
Onlarıda anlıyorum bazı tavırlarım yüzünden bu okuldan gitmemi bekliyorlardı, beni böyle karşılarında görünce şaşırdılar ama yapcak bir şeyim yok benden öyle kolayına kurtulmak varmı..
Bazıları için intikam ateşi hala yanıyor..
İşte orda Gamze... Kantin camının önündeki masada sevgilisi sandığım kişiyle sohbeti baya koyulaştırmış gözüküyor...
Bu arada Gamze benim gıcık olduğum kişiliklerden bitanesi..
Tam bi o***...
Geçen yıl resmen eski sevgilisi bana çıkma teklifi etti diye kız beni zehirliyordu. Ama başaramadı. Bana bunu yapmaya çalışacak ben bunun acısını ondan çıkarmayacağım!!
Tabiki hayır...
Melis,ben, bide ayarladığım iki kızla beraber kızı tuvalette sıkıştırdık. Kız cebimden çıkardığım jileti görünce ağlamaya başladı..
Ödlek..
Madem böyle zırlican niye bulaşıyorsun. Bileklerini kesmekle tehdit ettim kızı. O gün bu gündür bulaşmıyor bana.. Bakalım bu sene neler olacak..
Ben böyle içimdeki sese dalmışken omzuma gelen ağır bir darbeyle yere serilmem bir oldu...
Aman Allahım bu ne yaa ben böyle bir acı görmedim... Sanki üstümden tır geçti..
-Hay ben seni***
Kafamı bi kaldırdım öyle gamsız tavırlarla bakan bir çift göz...
-orangutan suratlı kertenkele kuyruklu pislik herif.hayvan mısın.ne cürretle bana çarparsın?
- cüret?sen kimsin ki veya kim olduğunu sanıyosun mu demeliyim?
-okulda herkese sor anlatırlar canım
-okulda tanınırsın anca sen zaten.gücün ona yetiyo
-benim gücümün yettiği şeyleri sen bilmezsin canım.senin o olmayan beynine anlatmak içinde kendimi yoramam.
Göz kırpıp arkamı dönüp gittim.şu an arkamda mors olmuş bir şekilde kalakaldığına eminim.Neyse sabah sabah başımı şişirdi salak bebe. Sınıfa girdim.mutlu mesut yerime geçicektim kimseye sataşmadan ama yok illa dal birine diyorlar. Ne cüretle benim yerimde oturuyo bu kız?
Bide mavi saçlı ıyk.
-Bu ne cürret.kalk hemen sıramdan
-Neden kalkacakmışımki...
Belli ki kız baya canına susamış..
-Çünkü şuanda tam olarak benim yerimde oturuyorsun ve oradan kalkacaksın yoksa senin için hiç iyi şeyler olmayacak...
Tam bana karşılık verecektiki B sınıfından sibel yanına gelip kulağına birşeyler fısıldadı...
Kızda bana ürkek bakışlar atarak yerimden kalktı...
Onlara ters bi bakış atarak yerime oturdum..
Offf ya omzum hala zonkluyor. Hayvan heriff!!
İşte beni anlayan ,iş ortağım, kankam Melisss..
-Slm
-Slm
-Noldu kızım sana?Ne bu surat?
-Sorma ya koridorda hayvanın tekine çarptım..Omzumu kırdı resmen. Daha yenide salağın teki gelmiş yerime oturmuş. Kalk diyorum. Neden kalkacakmışım ki diyor mal.. Başına ne gelecek bilmiyor tabi. Sonra yan sınıftaki sarı civciv geldi kaldırdı işte. Sabah sabah kimseye bulaşmayım diyorum. Zorla adamın kafasını bozuyorlar yaa...
-Gerizekalı ya.. Neyse kızım bugün senlen okul çıkışı işimiz var.
-Neymiş o..
-Süpriz.. Ama çok eğlenicez emin ol.. Ama ondan önce küçük bir alışveriş yapmamız gerkiyor..
-Diyosun...
-Diyorumm..
-Hadi bakalım..
Son derste bittikten sonra okuldan çıkıp otoparkta Melis'i beklemeye başladım..
Tam telefonuma gelen bildirimleri kontrol edecekken karşı tarafta park edilmiş Range rover'ın önünde onu gördüm. Şu bana çarpan ukala herifi...
Bi kaç arkadaşıyla sohbet ediyordu. Orangutan suratlı ne olacak. Tamam gözleri biraz dikkat çekecek kadar güzel olabilir. Offf kabul ediyorum çocuk tam bi taş. Ama bu hiçbirşeyi değiştirmez. Ne diyorum ben ya.
Melis'in beni dürtmesiyle kendime geldim.
-Nereye daldın bakalım bu kadar derin cici kız.
Cici kız nedir ya, Melis'i bildim bileli bana böyle der. Ama tam tersini kasdettiği kesin bi şey.
-Boşver ya. Nereye gidiyoruz bakalım, neymiş bu süpriz olan şey. Bak eğlenceli olacağını söyledin lütfen öyle olsun. Bugün burda gayet canım sıkıldı zaten.
-Hiç şüphen olmasın..
O yan koltuğa ben şöför koltuğuna yerleştikten sonra okuldan çıktık.
Nereyemi..
Küçük olan alışverişimizi yapmaya ki en nefret ettiğim şeylerden bi tanesi.
Avm nin önüne geldiğimiz zaman bana bir liste uzattı.
.Üç tane anne vazelini
.Üç tam kedi balığı
.Veet
. Bir düzine lale
. Bir şişe su
. Peçete
. Bir kuTu mavİ spRey bOya
-Muhteşem bir büyük harf kullanımı yanlız.
-Evet rastgele büyük harf kullanma taraftarıyımdır. Büyük harf kullanım kuralları ortadaki harflere hiç adil davranmıyor. Neyse hadi çok işimiz var girelim hemen.
Listedekileri alıp çıktıktan sonra arabaya yöneldik....
Arabayı çalıştırdıktan sonra;
-Evet şimdi nereye bakalım..
-Mira' ların evine..
-Neden gidiyoruz o geri zekalının evine... derken Melis'in haince planları olduğunu anladım..Mirada tıpkı Gözde gibi düşman bellediğimiz kişiliklerden bitanesi..
Bana sorarsanız tam bi o***. Neredeyse okuldaki bütün erkeklerle ileri derecede bi ilişkisi olmuştur...
Arabamı miranın evinin aşağısında durdurup farları kapattım..Gece saat 01:15..
Melis telefonunun hattını değiştirip bana uzattı ekranda Miranın babası Mülayim beyin numarası vardı.
-Ne dicem..
Bana bi kağıt uzattı ve yazanları söylememi istedi..
Bir iki çaldıktan sonra telefon açıldı.
-Efendim kızınızın şuanda bodrumunuzda Mert Şakak ile seviştiğini bilmeniz gerekiyor...
Sonra telefonu kapattım ve Melis'e baktım ikimizinde gözlerinin içi parlıyordu. Arabanın içinde evin ışıklarının yanmasını, bodrumdan gelen çığlıkları izlemye başladık. Heh işte gözüktü Mert bey bodrum camında, artık nasıl bi panikle kaçtıysa üzerinde sadece boxeri vardı. Karanlığa doğru koşarak gözden kayboldu.
Şimdi sıra ikinci aşamada yani şu kedi balıklarının ne işe yarayacağında..
-Hadi Deniz saece 5-6 dakikamız var.
-Arabadan balıkları alıp bodruma doğru ilerledik. Hedef Mertin eşyalarını alıp yerine bu balıkları bırakmak. Öylede yaptık. Tam çıkacağımız sırada Melis Miranın dolabının üzerine görünecek şekilde mavi sprey ile M yazdı. Bunuda hallettikten sonra oradan çıkıp arabaya bindik. Sıradaki şeyi merak etmiyor değilim yani. Aman Allah'ım bu gece ne eğleniyoruz yaaa. Yarın o suratların halini görmek için sabırsızlanıyorum. Arabayı farları kapalı bi şekilde çalıştırarak o sokaktan ayrıldık.
-Şimdi nereye?
-Tuğran'ın evine..
-Orda ne yapcağız?
-Kapısının önüne özür mektubuyla çiçek koyacağız..
-O neden?
-Kırmızı ışığa yakalanmıştık. Yanımızdaki spor arabadaki bir kaç çocukta motora gaz verip duruyorlardı sanki bende Tuğrayı yarıştıracakmışım gibi. Tuğra gaz verince araba ancak inliyordu. Ben o anda Tuğra'ya sanırım baya saydırdım. Tam hatırlamıyorum ama Sümüklü,iğrenç,aptal,sırtı sivilceli,kırık dişli,gördüğüm en kötü saça sahip,şizofren herif demiş olabilirim.
O anda resmen kahkaha attım. Manyak yaaa.. Seviyorum bu kızı.
Arabayı park ettikten sonra çiçeklerin arasına bir zarf sıkıştırıp götürüp kapının önüne koydu..
-Buda tamam.
-Evet sıradaki aktivitemiz..
-Serdar'ın evine gidiyoruz..köşkümü demeliydim yoksa..
Eve yakın bi mesafe kala arabayı çalışır durumda bırakıp evin arkasına doğru dolandık. Ön tarafta bekçi olduğu için bahçeye arka taraftan girmemiz gerkiyordu. Bunun içinde sanırım şu dikenli telleri aşmak zorundayız. Telleri geçerken bütün ellerim çizikler içinde kalınca orada Melis'e baya sövdüm... Sonunda içeri girebildik. Arabaya ulaşmak kolay yalnız öncelikle yedi yirmi dört kayıtta olan şu kameralardan kurtulmamız gerekiyor. Saat:02:55 beş dakika sonra bekçi uyumaya gidecek. Yani Melis öyle söyledi. Artık nasıl araştırdıysa..
İşte gidiyor. Meliste hemen arkasından kulubeye girdi ve kameraları kapattı. Sıra bende. cebimdeki tornavidayı çıkarıp hemen arabanın yanına sokuldum. arkamdanda elinde tornavidasıyla beraber Melis geldi. arabanın alarm sistemi açık olduğu için işimizi çabuk halletmemiz gerekiyor. tornavidaları arabaya sürtmemizle beraber alarm devreye girdi. arabayı öyle bir çiziyordukki heleki Melis sanki bütün hıncını arabadan çıkarıyor. Evin ışıkları sırayla yanmaya başlayınca koşarak oradan uzaklaştık. arkamızdan gelen silah seslerini ben bile tahmin etmemiştim. Ama Serdarın arabasını görüpte attığı çığlıklar, saydırdığı küfürler sokağı inletiyordu. Bunu tahmin etmiştim işte. Araba hali hazırda olduğu için arabaya atlayıp oradan uzaklaşmamız bir oldu.Melis sırıtarak hem arkaya hemde bana bakıyordu. Allah'ım yaaa ne geceydi ama..
-Eeee napıyoruz tamam mı diyoruz devam mı ediyoruz?
-Yok yok tamam bu gecelik bu kadar yeter bence..
-Bencede..Heleki şu aksiyonun silahlı olanından sonra...
Saatin 05:00 olduğunu görünce arabayı eve doğru sürmeye başladım. Ailem uyanmadan önce evde olmam gerekiyor yoksa bi ton nasihatle beraber bütün gece nerede olduğumu sorup duracaklar. Melis'i eve bıraktıktan sonra arabayı eve doğru sürdüm. Hala geceyi düşünüp sırıtıp duruyordum. manyak bi geceydi yaa.. arabayı park ettikten sonra hiç ses çıkarmadan eve girdim. Babam yine televizyon karşısında uyuya kalmıştı. Ses çıkarmamak için ayakkabılarımı elime alıp odama çıktım. kapıyı sessizce kapatıp kendimi yatağa attım. ohhh beee.. şuracıkta şöyle uyusam ne güzel olurdu. Ama saat sabahın 06:00sı ve eğer uyursam yedide gözlerim balon gibi olmuş bi şekilde uyanacağım. o yüzden üzerimdeki yorgunluğu atmak için duşa girdim. çıkıncada bizimkiler çakmasın diye pijamalarımı giyip kendimi yatağa bıraktım. telefonumu elime alıp gelen bildirimleri kontrol etmeye başladım. Zeyneppp 16 mesaj iletisi. Oha bee ne yazmış böyle..
-Kızım nerdesiniz ya ne Melis'e ulaşabiliyorum ne sana....
-Bi cevap verin yaa...
-Gene ne haltlar yiyosunuz siz?
Kızın resmen içine doğmuş bi haltlar yediğimiz. Kapının büyük bir gürültüyle çalınmasıyla yerimden sıçradım. Ne korkuyorsam artık. Bizim guguk kuşu her sabah olduğu gibi yine kapımda... Siktir git dememle içeri daldı ve elindeki ne olduğunu sonradan farkettiğim bir sürahi suyu suratıma boca etti.... Ulan ben senin varya ananın...Oğlum bu sefer seni kimse alamaz elimden. yataktan kalktığım gibi peşine düştüm. Benden kaçıcam derken merdivenlerden yuvarlandı mal...
-Benlen uğraşırsan böyle olur işte koca götlü şempaze...
O aşağıda belim diye inlerken bende odama geri döndüm. Geri zekalı ya donuyorum resmen....
Hemen duşa girip üzerimi değiştirdim. Aşağıya indiğimde bizimki inleyerek ortalıkta dolaşıyordu. yazıkk bugün bide sevgilisiyle buluşması vardı. Artık hep ayakta vakit geçirecekler napalım...
Mutfakta bir kaç bişey atıştırdıktan sonra çantamı alıp evden çıktım. arabaya binince saçlarımı biraz düzeltmek istedim ama Burak efendi yüzünden ıslandığı için bu pek mümkün olmadı. arabayı çalıştırıp okula sürdüm. arabadan indikten sonra karşı taraftaki park alanında yine o camışı gördüm. Yanında bi kızla bişeyler konuşuyor. sanırsam sevgilisi.. Ama sevgilisi olsa bu kadar ciddi ve mesafeli konuşmazlar dı herhalde. Hem kızın tipe bak yaa.... Muşmula suratlı.... yüzüne öyle bi makyaj yapmış ki sanırsın 50-60 yaşında.. Ne diyorum ben ya. Melis'in beni dürtmesiyle kendime geldim...
-Ne oldu kız kıskandın mı yoksa kızı...
-Ne kıskanıcam bee...o kimki onu kıskanıcam...
-Ne biliyim öyle kötü bakıyordunki kıza kıskandığını düşündüm bi an...
-Yok öyle bir şey hadi gidelim...
Beraber okula doğru yürümeye başladık. İşte orda dün akşamki kız Mira... merdivenin yanındaki duvara yaslanmış yanındaki kızlara sinirli tavırlarla bişeyler anlatıyor. Sanırım dün akşamki olayı anlatıyor. melis ile beraber yanlarından geçerken şüphelenmişcesine bize baktılar. bizde aldırmadan geçip gittik. tuvalete girer girmez ikimizde patlattık kahkahayı. ikimizde aynı şeye gülüyorduk belliki. miranın hortlamışcasına bembeyaz olmuş suratına...
Toparlanıp tuvaletten çıkıp sınıfa doğru ilerledim. Sınıfa girdiğimde sınıfın bomboş olduğunu farkettim. Kim bilir nerdeler etütemi indiler acaba....
Tam bende sınıftan çıkacaktım ki şu yeşil gözlü orangutan suratlı kertenkele kuyruklu pislik herif beni ittirerek içeri daldı. Arkasından kapıyı kapatıp kilitledi...
-Ne yaptığını zannediyorsun sen?
-Benim kim olduğumu soruyordun ya sana kim olduğumu anlatmaya geldim hırçın kız... Ama kim olduğumu öyle uzaktan anlayamazsın yanına gelmem gerekiyor... diyerek üzerime gelmeye başladı...
Beni iyice köşeye sıkıştırarak elindeki çakıyı boğazıma dayayınca ister istemez titremeye başladım...
-Ne oldu? Neden titriyorsun? hmmm yoksa bizim hırçın ve piskopat kız bi korkak tavukmu!!!!
O an o kadar kötü oldum ki ağlayacaktım nerdeyse ama gururuma yediremedim bunu.
-Sensin korkak diyerek dizimi bacak arasına geçirerek elinden kurtuldum. kilidi açıp sınıftan çıktım. aşağıya Melis'in sınıfa doğru koşmaya başladım... Kapının önüne gelince girmeden önce biraz kendime gelmeye çalıştım. Melis'in beni bu şekilde görüp korkup kaçtığımı düşünmesini istemiyorum. tabikide bu olayı Melis'e anlatacağım, yanlız yaşadığım duyguları katmadan. Sınıfa girdiğimde Melis ile beraber bir kaç kişinin daha sınıfta olduğunu gördüm. Ama onlar cam tarafında oldukları için biraz uzak kalıyorlardı bize. Hemen Melis'in yanına giderek önündeki masaya oturdum...
-Konuşmamız gerekiyor....
-Kızım ne oldu sana böyle, bembeyaz olmuşsun..
-Hiçte bile ben bembeyaz felan olmadım.
-Tamam olmadın dökül bakalım...
Bütün herşeyi sırayla anlattım.
-Oha kızım yaa seni öldürmekle tehdit etmiş resmen.
-Kanka ben bunun yanında kalamam. Bunun bedelini ağır bir şekilde ödemesi gerekiyor o camışın. Ödeyecek te...
- Ne düşünüyorsun?
-Hani senin şu geçen geceki küçük ama bi o kadarda müthiş planların vardı ya onların biraz büyütülmüş şeklinden olmasını. Ama öyle bir şey olmalı ki benim yaşadığımın iki katını yaşamalı, hatta korkudan, endişeden, sinirden bayılacak duruma gelmeli. Ne diyorsun? Bana yardım edecekmisin?
-Bide soruyormusun. Tabikide edeceğim...Desene iki gün sonraya bize eğlence çıktı yine..
-Hemde ne eğlence en âlâsından...

Oylarınız ve yorumlarınız benim için çok önemli arkadaşlar....
Yorumlarınızı bekliyorum.....

Evet Psikopatım!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin