9.Bölüm:Aklımda Deli Sorular...

265 13 14
                                    

Heyecanlı bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Sizin düşüncelerinizide bilmek isterim. Yorumlarınızı beğenilerinizi bekliyorum.
İYİ OKUMALAR😉
Gözlerimi kapatarak çığlıklar atmaya başladım. Bian suyun yumuşaklığını hissetmeyi bekledim. Ama bir süre sonra düşmediğimi farkedince gözlerimi açıp etrafa bakmaya başladım. Karşımda Berke tişörtümün ucundan yakalamış bir şekilde bana bakıyordu. Bir anda içimden gelen bir hıçkırığın kopmasıyla yeniden ağlamaya başladım. Kolumdan tutarak beni çekip ellerimi çözdü. Geri geri giderek uçurumdan uzaklaştıp halsizliğimle kendimi yere bıraktım. O ise gülerek arabasına doğru yürümeye başladı. Onun bu pis sırıtışını görünce içimdeki korku bi anda öfkeye dönüştü. Bi hışımla kalkıp arkasından tepesine atladım. Atladım da benim gücüm onun gücünün karşısında neydiki bunu yaptım bilmiyorum. Boğazında ki kolumu kavradığı gibi beni yere yatırıp üstüme çıktı.
-Ooo... çok cesuruz bakıyorum da.
-Sen varya tanıdığım en şerefsiz insansın!
Dememle yüzündeki o alaycı gülümsemenin yerini öfke kapladı.
-Şerefsiz ha.. Senin yaptıkların neydi bayan şerefli.
-Bi kere ben bu kadar ileri gitmedim. Hem sen benden intikamını almıştın. Noktayı gayet güzel koymuştun o meseleye. Şimdi neden böyle bişey yapma hereği duydun?  Neden? Diyerek kulağına doğru cırladım.
Dişlerini sıkarak yapıştırdı cevabı.
-Neden mi? Nedenini mi merak ediyorsun?
Diyerek bana iyice sokulunca vücutlarımız tamamen birbirine dayandı.
Artık keskin bi şekilde dudaklarıma bakan çimen yeşili gözlerini, burnuma gelen taze nane kokusunu, dudaklarıma vuran berrak nefesini daha net hissedebiliyordum.
Tabi bu şekile bürününce kalbim normal ritminden çıkıp deli gibi atmaya başlayınca bi anda nefes almayı unutuverdim. Öyece gözlerine bakarken buluverdim kendimi. Cevap olarakta sadece;
-Hı.. Hı...
Diyebildim.
-Öyle mi? Diyip dudaklarını dudaklarıma değdirince içimde fırtınalar kopmaya başladı. Gözlerimi kapattığımın bile farkına varmamıştım.
Bir yanım deli gibi onu istiyor bir yanım ise hala ondan iğreniyordu.
Bi anda geri çekilince şaşırdım. Gözlerimi açarak bir sonraki hareketi ne olacak acaba diye onu izlemeye başladım.
Gözleri hala dudaklarıma kilitliydi. Biraz daha geri çekilerek;
-Benden nefret ediyor musun? Diye muhteşem bi soru sordu.
-Sen deli misin? tabikide senden nefret ediyorum. Diyince hafif bir gülümsemeyle üzerimden kalktı. Gülümsemesi o kadar masum o kadar içtendi ki biraz önceki halinden hiç bir eser kalmamış, sanırım ayılmış kendine gelmişti artık.
-Öyleyse gidebilirsin. Azad ettim seni...
-Ne!
-Gidebilirsin dedim. Seninle işim bitti. Demesiyle bütün sinir hücrelerim beynime hücum etmeye başladı.
-İşin bitti demek ha. Şerefsiz. Diyerek ayağa kalkıp suratına bi tane tokat geçirdikten sonra hızla yanından uzaklaştım.
Hemen bi taksiye atlayıp evin yolunu tuttum. Eve vardığımda annemi kapıda beni bekler bi vaziyette bulmuştum ki hiç şaşırmamıştım. Loş ışıkların altında kendilerini belli eden kırmızı yanaklarına da bakılırsa benim aniden ortadan kayboluşuma baya sinirlenmişti.
Ama benim hiç bir suçum yoktu ve bunu ona açıklayamayacağım için hiçbir şey söylemeden yanından geçerek içeri girdim. Oda arkamdam içeri girerekhızlı bir şekilde kapıyı kapattı.
-Melis! Hemen buraya geliyorsun. Bana açıklama yapman gereken şeyler olduğunu düşünüyorum.
-Yarın konuşuruz anne..
-Hayır şimdi konuşacağız hemen buraya gel.
Bağrışmalarına aldırış etmeden kendimi odama attım.
İlk işimde telefonumu alıp Melise yanıma gelmesi için mesaj atmak oldu ki şuan ona çok ihtiyacım vardı.
Kafam acayip bir şekilde karışmıştı ve aklımdaki deli sorulara cevap bulmak için acil bir yardıma ihtiyacım vardı. Melis bir iki saniye sonra uyumamış ki mesajıma olumlu bi cevap verince derin bi nefes alışverişi yaptıktan sonra kendimi duşa attım.
Duştan çıkınca sehpamda beni bekleyen bir bardak süt ve iki dilim kekle karşılaştım. Anlaşılan annem bana yine kıyamamıştı. üzerime pijamalarımı geçirip öylecene kendimi yatağıma teslim ettim. niyetim azıcıkta olsa uyumak olduysa da bütün gece yaşadıklarımı kafamdan atamadığım için bu pek mümkün olmadı. pes edip yatakta doğrulduğumda sehpamda beni bekleyen sütle kekler çarptı gözüme ve o an çok acıktığımı hissettim. tabağı elime aldığım gibi keklere gömüldüm. bunlar beni doyurmazdı ama en azından idare edebilirdi. kapım tıkır tıkır çalınmaya başlayınca sütümü neredeyse dibine kadar içmiştim. Melisin geldiği çok belliydi ki daha gel dememe kalmadan içeri damlamıştı bile. kendisini karşımda pijamalarıyla görünce gülmekten kendimi alamadım bi an. 

-yok artık kızım o kadar yolu pijamalarınla mı geldin sen?
-Ne olacak kızım arabayla geldim sonuçta ve hava zifiri karanlık kim görecekti beni?
-şuna üşendim demiyorsun da!
-yani.. biraz olabilir..Ama sende beni gecenin üçünde çağırırsan normaldir yani üşenmem.
-Hmm..
-Neyse ne! Sana anlatmam gereken çok önemli şeyler vardı zaten. Sabahı nasıl beklicem diye düşünüp duruyordum. Yani çağırdığın iyi oldu. Yoksa ben sabahın köründe tepende olacaktım zaten.
-Seni çağırdım çünkü...
-Dur! Önce ben söyleyeyim nolur. Yoksa heyecandan çatlayacağım.
-Tamam söyle bakalım şu heyecan verici olayı.
-Sıkı dur!!
-Evet...
-Berke bana çıkma teklifi etti..
-Neee???
Sen... sen ne cevap verdin peki? Kabul etmemişsindir herhalde, o kadar çok şeyden sonra.
-Yooo... Tam aksi kabul ettim..
-Neee.. Naptın sen? Diye öfkeyle ayağa fırladım.
-Ne var bunda? Senle kötü olması benlede kötü olacağı anlamına gelmez ki..
-Aklını yitirmişsin sen.
-Abartma istersen. Ben gayet mutluyum.
Diyince hiç bir şey diyemeden yüzüne öylece baka kaldım. Çünkü gerçekten mutluydu. Gözleri gülücükler saçıyordu. Bu gece yaşananları ona anlatıp anlatmama arasında kala kaldım öylece.
-Eee.. sen bana ne anlatacaktın. Melisin sesi bana karşı iyice soğuyunca bu onun için her ne kadar iyi olmasada onu kaybetmemek için susmaya karar verdim.
-Hiçç... Hiç bir şey. Önemsiz bir şeydi. Boşver gitsin.
-Önemsiz mi? Önemsiz bir şey için mi gecenin bu saatinde beni buraya çağırdın?
Söylemelimiyim acaba. Ama ona o kadar inanmış ki bana inanacağını pek zannetmiyorum. Onları ayırmak için böyle şeyler uydurduğumu düşünecek. O yüzden;
-Ne var ya? Kankamı özlemiş olamaz mıyım?
Hem benim çok uykum geldi. Hadi yatalım. Diye yalan söyledim.
-Ben heyecandan uyuyabileceğimi pek zannetmiyorum. Ama senin baya uykun gelmiş anlaşılan. İyi hadi yatalım. Diyerek yan yana yatağa uzandık. Bi yarım saat sonra ben uyuyamam benim uykum yok diyen kız çoktan nalları dikmişti. Bense yaşadıklarımla, Melise söylediğim yalanla, Berkenin asıl niyetinin ne olduğunu düşünmekle..
Anlayacağınız aklımda deli sorularla kala kalmıştım.
Taki saat 07.00 de alarmın çalmasına kadar....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Evet Psikopatım!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin