İlker: uyandığımdan beri hergün geçmişimi sorguluyodum. çünkü biliyodum ismimden daha fazlası olmalıydı. ailem yada sevgilim ama olmalıydı bişeyler. şimdi bu kağıt. geçmişimi öğrenme isteğimi daha çok arttırmıştı. bilmediğim geçmişimi. bişeyler... bi şekilde... ortaya çıkmalıydı. ben ilker barıştan daha fazlası olmalıydım. düşün ilker düşün. geçmişini düşün ama nereye kadar. o karanlık nereye kadar karanlık olucak ne zaman aydınlanacak. off off deyip yatağa tekma atmıştım. o sırada kapıdan içeri sebo girdi.
sebo: kurban günaydın. erkencisin
ilker: sebo ne erkencisi yaa noluyo
sebo: gündüz oldu ilker bende seni tam kahvaltıya çağıracaktım. asıl sana noldu ? kurban istersen hastaneye gidelim.
ilker: sebo... şey... yok bişey yaa. kabus gördümde o yüzden
sebo: tamma kurban. kahvaltı hazır hadi seni bekliyorum.
ilker: tamam sebo. bende hemen geliyorum
sebo: tamam kurban bekliyorum hadi der ve içeri gider.
İlker: içinden.. gece hiç uyumadığıma inanamıyodum. ne ara geçmişti zaman ne ara sabah olmuştu. ben elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeliydim. hemen kalkıp elimi yüzümü yıkadım. içeriye geçtim ki sebo kahvaltı sofrasında beni bekliyo.
sebo: kurban gözlerine noldu?
ilker: şey sebo... gece kabus gördüm yaa o yüzdendir.
sebo: kurban dikkat et kendine. neyse kahvaltını yaptıysan çıkalım
ilker: çıkalım sebo hadi der ve ikisi birlikte çıkarlar. şubeye doğru
İlker: içinden.. sebo arabayı sürüyodu ama ben fazla umursamıyodum. aklımda dün akşamki mesaj vardı hala. bütün gece düşünmüştüm hala düşünüyodum ama hiç bişey hatırlamıyodum hala. merkeze varıp içeri girmiştik. leyla geldi direk yanımıza
leyla: ilker sebo günaydın. sebo bi yer var yardımcı olur musun?
sebo: tabi. ilker kurban ben leylaya yardıma gidiyorum. hu ilker kime diyorum diyerek beni dürttü birden irkilmiştim.
ilker: tamam sebo bende içeri gidiyorum der ve sebo gittiğin de bende içeri geçmiştim.
akif: oo ilker günaydın
ilker: günaydın akif abi
karlos: gel birader poğaça var ye valla baltadan kalmaz sonra
balta: valla sakaryalı ben paşama bırakırımda sana bırakmam
karlos: alla alla alla alla yaa diye
Karlos ve balta didişmeye devam eder. ilkerse dalgın dalgın oturuyodur. o sırada yanına cansu gelir.
cansu: günaydın ilker. ilker... der ve ilkeri dürter
ilker: hıh..
cansu: günaydın
ilker: günaydın cansu
cansu: ilker iyi misin?
ilker: şey ben bi hava alsam iyi olucak
cansu: peki..
İlker: içinden.. dışarı çıkmıştım. ne kadar hava alırsam alayım aklım hala dün geceki kağıttaydı. bunu kim yazmış olabilirdi ki en önemlisi neden? bunu yazan biri geçmişimi biliyo olabilirdi. off off napıcam ben yaa. derken arkasından cansu gelir.
cansu: ilker iyi misin?
ilker: şey... evet.
cansu: bana herşeyi anlatabilirsin biliyorsun dimi.