Tabi ki görmüştü. Yoksa böyle konuşmazdı. Arkamı dönüp babamın yüzüne bakmaya utanıyordum ama bir açıklama da yapmam gerekiyordu. Yavaşça babama döndüm. Babam sinirli gözüküyordu. " Baba açıklayabilirim herşeyi" dedim. "Neyi açıklayacaksın kızım açıklanacak birşey yok herşey apaçık ortada zaten" dedi. İşte şimdi başım büyük beladaydı. Sadece "özür dilerim baba" diyebildim. " Kızım sen neden özür diliyorsun bunu yapan kimse o özür dileyecek dedi. Kafam karışmıştı. Babam bizi görmemiş miydi başka birşeyden mi bahsediyordu. Donup kalmıştım. babam konuşmasına devam ederek "seni rahatsız eden çocuktan bahsediyorum kızım salak salak bakma yüzüme" dedi. İçim biraz olsun rahatlamıştı. Babam benim şu telefon sapığımdan söz ediyordu. Hemen toparlanarak "yok baba mesajı atan okuldan arkadaşım eğer o sapık bir daha mesaj atarsa zaten söylerim" dedim. Babam tamam diyerek çıktı. Bu şoku üstümden atabilmek için duş aldım sonra da biraz dışarı da gezdim. Ela'ya gitmek iyi gelecekti. Hava iraz kararmıştı. Ela'lara giden yollarda biraz tenhaydı. yavaşça yürüyordum. Karşımdan beş altı erkek bana yaklaştı ve kolumdan tutarak zorla bir inşaatın içine soktular. Kaçmaya çalışıyordum ama başarılı olamadım. Erafımda daire olup beni birbirlerine atıyorlardı. kurtulamıyordum ve çok korkuyordum. sonra biri durun dedi ve kendini bana doğru çekti. Üstü iğrenç kokuyordu. "bırak beni pis sapık" diye bağırdım. sinirlenip beni yere itikledim düştüm. sonra bana yaklaşarak şaçımı okşadı. " o iğrenç ellerini üstümden çek hemen" dememle Yağız'ın sesini duydum. Bırak lan kızı demesiyle herkes ona yöneldi ve kavga etmeye başladılar adamlar sarhoş olduğu için Yağız onları kolaylıkla dövdü. Korkuyordum koşarak sarıldım ve hüngür hüngür ağlıyordum. Bana sıkıca sarılıp rahatlatmaya çalıştı ve beni hemen oradan çıkarttı. Eve getirdi. Babamla karşılaştılar.
