Çocuklar şimdi, ahiret gününde bütün herkes tartılacak, sevapları günahlarından fazla olanlar sırat köprüsünden geçerek cennete ulaşıcak.
-Hocam nasıl bir şey o sırat köprüsü?
-Kıl gibi ince, Kılıç gibi keskin.
-Eeee nasıl geçiyoruzki biz ordan hocam? Ayağımız acır,duramayız üstünde denge diye bir şey var herkes cehenneme düşer böyle hocam.
-Sevabı fazla olanlara o köprü böyle otoban gibi geniş gelecek.
-E hocam sevabı fazla olanlar gecicekse kıldan köprüye otobana
ne gerek var, Allah sevabı çok olana geç desin geçsin, az olana cehenneme git desin gitsin, sanki itirazmı edicez
-Sus esek sıpası aklın ermez senin Allahın işine, tövbe summe, haşaa tövbe
-Bu evren, bu kuşlar, bu böcekler çiçekler, hepsi yüce rabbimizin bizlere birer armağanıdır..Kendi vücudunuza bir bakın…bu mükemmeliyeti başka kim yapabilirdiki? mesela gözlerimiz…yüzümüzde yani ona en uygun yerde…Gözlerimiz diz kapaklarımızda olsaydı ne kadar çirkin olurdu değil mi?
-Itirazım var hocam.
-Söyle çocuğum!
-Eğer gözlerimiz diz kapaklarımızda olsaydı değişen hiç bir şey olmazdı, çünkü herkesin gözleri diz kapaklarında olurdu, o zaman da siz
“çocuklarım, gözlerimiz yüzümüzde olsaydı ne kadar çirkin olurdu” derdiniz, ben de itirazım var derdim…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmen Öğrenci Diyalogları
RandomÖğretmenle öğrenci arasında(!) geçen diyalogları veriyorum size . Aslında söylemeyipte beynimizden verdiğimiz cevapları