Adsız Bölüm 2

16 4 1
                                    

Gecenin bilmiyorum kaçında bir sesle ayağa kalktım. Aşağıya indim, pencereden dışarıya baktım hiçbir şey yoktu. Saate baktığımda saat 4'e geliyordu. İşe gitmeme 3 buçuk saat daha vardı. Uykum kalmamıştı artık. Yatağımın köşesine oturup bir sigara yaktım. Telefonumu elime aldım, baktım iki tane mesaj var. Biri Kaan'dan diğeri de eski sevgilim Mert'tendi. Kaan saat 12.00 da ''İyi geceler prenses'' yazmış. Şimdi cevap veremem deyip Mert'in ne attığına baktım. Salak herif hala onu affetmemi istiyor. İkisiyle de uğraşamam şimdi diye bir iç geçirip yatağıma sırt üstü uzandım. Bu eve geleli 7 ay olmuştu. Annem öldükten sonra tam 7 ay. Babam öldükten sonra o evde kalamazdım artık. He birde Mert vardı işin içinde. Aldatmıştı beni. Hemde en yakınım dediğim birisiyle. Ecemle. Allah kahretsin ki hala seviyorum o piçi. İçip içip kapıma geliyordu. O yüzden buraya taşındım. Babamın bankada  az biraz parası varmış. Onu da bana Ahmet amca vermişti. Onunla sadece 2 3 ay idare edebilirdim. Hemen kendime bir  iş bulmuştum. Küçük bir dükkanda çalışıyorum. 5 aydır oradayım. Zaten Kaan'la da orada tanıştık. Benim çalıştığım yerin karşısında çalışıyor o da. Başkalarına karşı çok asabi, çok sert, ağır abi. Biraz maçoluk var tabi. Ama bana herkese olduğu kadar maço, sert değil. Neyse. Ama Kaan'ın sevgilisi var. İrem. Çirkef yılan. Noluyo ya ben hayırdır kıskanıyo muyum ?? Yok ya. Kıskanmıyorum. Tabi tabi niye kıskanıyım ki ? 
Ben böyle düşüncelere dalmışken kendi kendime konuşurken uykuya dalmışım. Alarm çalıyo dat dat daaattt. Uyanmamak mümkün mü?? Neyse kalktım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Altıma siyah dar paça, üstüme de gömlek giyip onun üstüne bir tane  gri salaş bir kazak giydim. Malum soğuk hava. Saçlarımı da düzleştirdikten sonra hazırdım. Üstüme hırkamı alıp dükkana gidiyorum orda bişeyler yerim diyerek dışarıya çıktım. Kulaklığımı takarak dükkana doğru yürümeye başladım. Sonunda dükkana vardığımda Sıla abla herzamanki yerinde oturuyordu. Gittim yanına. Yanağına öpücük kondurdum. Benim hiç annem olmadığını o da biliyordu o yüzden onu annem gibi seviyordum. Kaan tamirciydi. Orada staj yapıyordu. Son senesiydi. Benim daha psikolog olmama 2 senem daha vardı hem çalışıp hem okuyordum. Sıla abla genellikle dükkanı ben gelmeden açar, ben gelince bana emanet eder o da kendi işlerini yapmaya giderdi. Onun 5 yaşında bir tane de oğlu vardı. Onu da kardeşim gibi seviyordum. Benim de kardeşim var. Ama Almanya'da onu hiç görmedim. benden 3 yaş küçükmüş. Babamdan bunları öğrenmiştim. Sıla abla yerinden kalkıp bana ''Akşam olmadan gelirim, hoşçakal'' deyip gitmişti.  

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin