Multimedya: Yong joon hyun & Heo Ga Yoon - Yong Pal ost
Multimedya: Yosun Demir
İşlek bir caddenin ortasında durup etrafına bakındı, genç kız.
Kaldırımda oturan yaşlı dilenci, kendini acındırmak için her türlü dili döküyordu, yanından insafsızca geçip giden marka giysili insanlara. Kucağında da bir bebek vardı, sessizce uyuyordu her şeyden habersiz.
Genç kızın gözleri kenara park edilmiş lüks bir arabaya kaydı.
Kadının yollu olduğu giysilerinden belli oluyordu. Kapıya yaslanmış ve adamla bir şeyler konuşuyorlardı. O kadını bu hale gelmesi için ne zorlamıştı? Kimse kalkıpta 'canım yollu olmak istedi.' demezdi. Bir sebebi olmalıydı.Yavaşça gözlerini onlardan çekip, yaya geçidinde havalı bir şekilde yürüyen çocuğa çevirdi. Elinde son tasarım bir telefon, boş olan elinde tuttuğu bir araba anahtarı vardı. Giysileri yeni ve markalı görünüyordu, yüzünde ukala bir tavır olmasına rağmen sıkıntıyla telefonuna bakıyordu. Telefonda gördüğü şey canını sıktığı belliydi.
"Çık lan yolun ortasından, manyak!"
Sesin geldiği tarafa döndü bu sefer.
İşlek bir caddenin ortasında durduğu için bir kaç araba sıraya girmişlerdi onun yüzünden.Ona bağıran adama gülümseyerek kaldırıma çıktı ve adamın şaşkın bakışları altında evine doğru yürümeye başladı.
"Alın şu deliyi, içkileri aldı parasını vermiyor!"
Mahallesine girdiğinde evlerinin karşısında ki bakkaldan bu sesler gelmişti.
"Yosun, anneni alsan iyi olacak, yavrum." dedi, camdan sarkank kadın, genç kıza.
Kız, hızlı adımlarla bakkala ilerleyip yine sarhoşluktan ayakta duramayan annesini kolları arasına aldı.
"Kusura bakma, Osman amca. Annemi yatırıp ödemeyi yapacağım sana." dedi, çekinerek.
Mahalle şikayetçiydi annesinden. Sarhoş oluyor ve herkesi rahatsız ediyordu. Ama, anneydi işte. Seviyordu onu.
"Deli kızım senin bu anan, yatır bunu tımarhaneye. Bak, sana da yazık oluyor."
Annesi hakkında böyle konuşmaları hoşunu gitmesede bir şey söyleyemiyordu, kız. Haklıydılar, ama o annesini bırakırsa ona onun baktığı gibi bakmayacaklarını biliyordu. Veremezdi kimseye.
"İyi akşamlar, Osman amca." dedi, gülümsemeye çalışarak.
Annesinin koluna girip küçük adımlarla kirada oturdukları eski eve doğru ilerlemeye başladı.
"İçki istedim, ama vermedi. Neden bana vermiyor?" dedi, kadın üzgünce.
"Sen sessiz ol, ben sana vereceğim sonra, güzel Anneciğim benim." derken, gülümsedi kız annesine.
Eve girdiklerinde annesinin üzerindeki hırkayı çıkartarak yatağına yatırdı.
"Açmısın, melek annem?" dedi, yanına oturup elleriyle yüzünü severken.
"Değilim, içki istiyorum." derken, kadının yavaşça gözleri kapanıyordu. Uyku moduna geçiyordu içki içtikten sonra, bir daha yarın öğlende uyanırdı ancak.
Genç kız annesinin üzerini örtüp, eski duvarları yıkık dökük olan odasına geçti ve okul giysilerini çıkartıp senelerdir giyse de temiz kullandığı için kirli görünmeyen bir kaç giysilerinin arsından üzerine bir şeyler geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Cehennem
RandomGenç kız, umutlarının ortasında ki küçük yangını söndürüp, daha da alevli bir yangın başlatacak olan adama ilk adımını atmıştı o karanlık sokakta. O, içinde ki ateşi söndürmeye çalışan küçük bir kızken, tam cehennemin ortasına düştüğünü henüz bilmi...