Ceza Odası

74 6 0
                                    

       Bu sabah yatağımdan çıkmak istemiyordum.Babam bağıra bağıra beni zorla kaldırdı. Saçlarım o kadar yağlanmıştı ki hemen banyoya koştum.Aynada kendime bakarken yanlışlıkla aynanın sivri ucu elime geldi . Elimden bir yoğun kan aktı. Çok küçük bir yaraydı ama baya kan aktı ve durdurması çok zordu.  Banyodan çıktıktan sonra üstümü giyip aşağıya indim.Babam  sosisli yapmıştı.Benim sosis yemediğimi biliyordu.Yemek yemeden makyaj yapmaya koyulmuştum.Turuncu elbiseme sarı far çok yakışmıştı . Babam benden önce evden çıktığı için okula yürüyerek gittim.Hava otuz  dereceydi.Başıma güneş geçmişti.Hızlı adımlarla yarım saat yürüyerek okula vardım.Okulumun ikinci günüydü ve kayıtlar için son gün yarındı. İlk derse girdim. Yeni astronomi hocası bağıra bağıra bize yıldızların isimlerini ezberletiriyordu.Kafam o kadar ağrıyordu ki her an düşebilirdim.Sınıfa yeni öğrenci girdi. Çocuk baya yakışıklıydı ve çok tatlıydı. Yanımdaki sıra  boştu ve oraya geçti. Bana 'selam'  dedi. Başım o kadar ağrıyordu ki  çocuğu duymadım. Çocuk bana tekrar döndü dediki ' sorun mu var?' hemen başımı cevirerek 'ah pardon başım çok ağrıyor da seni duymamışım'. Çocuk bana tatlı bir gülümseme attı.Aslında bu çok hoşuma gitti ama başımın ağrısından hiçbirşeyi umursamıyordum.Tenefüs olmuştu ve başımın ağrısından hemen revire gittim.Teknik bölümündeki revir kapalı olduğu için müzik bölümüne gittim .Müzik bölümünden içeri girdim .Birden gözlerim kararmıştı.Hemen yere oturup dinlendim. Dinlenme sırasında ders zili çalmıştı . Oturduğum yerden hızlı bir şekilde kalkıp  üçüncü kattaki revire gittim .İkinci kattaki merdivenden çıkarken  birisinin üstüne düşüp yuvarlandım.Kim olduğunu görememiştim çünkü o anda başımın ağrısından bayılmıştım.Kendimi revirdi buldum.Ve bulanık şekilde  üstüne yuvarlandığım kişiyi görüyordum.Gözlerimin bulanıklığı gitmedi ve hala sarhoş gibiydim.Revirde çalışan bana dönüp 'kendini nasıl hissediyorsun?'dedi .'İyi hissediyorum ' dedim ve yataktan kalktığım anda bir şey cart diye yırtıldı .Aman tanrım alimdeki serumu görmemiştim ve   üstüne düştüğüm kişinin ayakkabılarına kustum.Revirdeki adam o çocuğa 'sen tuvalete git istersen 'dedi ve çocuk bişe demeden hızlı adımlarla odadan çıktı. Bende Teknik bölümündeki ingilizce dersime yetişmeliydim.Hızlı adımlarla ilerledim.İngilizce dersini uyuyarak geçirdim.İngilizce öğretmeni bana seslendi 'dersimde uyuduğun için sana ceza olarak bu dosyaları müzik bölümünün müdür yardımcısına vermeni istiyorum. dedi. Neden bütün n öğretmenler bana iş yaptırtıyor?Buslu olabilirim ama hizmetci değilim ... Hızlı adımlara müzik bölümüne ilerledim . İkinci katta çıktım ve yolda Sebastian malıyla çarpıştım.Elimdeki dosyaların hepsi yere yığılmıştı.Sebastian bana dönüp'bunlar yeni ayakkabılarım  dikatli olsan iyi olur' ona dönüp dedim ki 'beni revire götüren sen miydin' gülümseyerek evet cevabını verdi . Ona ' teşekkür ederim ayrıca özür dilerim  spor salonuna geç kalan ' dedim.Nedense onunla konuşunca ellerim titriyordu.Bana döndi dedi ki 'teşekkürünü titreşimden çıkınca verirsin bu arada senin adını bilmiyorum ' yüzüm kızarmıştı 'ben İsis Blanca ' bana kahkaha atarak cevap verdi ' ben de matematik dersine geç kalıyorum' .Yine mi o iğrenç espiri ona dönüp seslendim' espiriler komik olur .Komik olmak istiyorsan palyaço yiyebilirsin' mal mal sırıttı 'O zaman seni sabah kahvaltımda yerim' .Sinirli bir şekilde atarlandım 'sabah sabah tatlı yenmez' dedim bana doğru döndü 'Tatlı değil kaşar yicem 'dedi.O anda şok olmuştum ve gerçektende kızlarla konuşmama problemini anlamıştım.'seni gerizekalı ' diye koridorda bağırdım . Hemen boğazımı sıkıp 'okuldan atılmak mı istiyorsun'  sert bir tavırla çıkıştım 'şimdide senin bana özür borcun var ' . Öksürüyordum. Yüzünden öfke akıyordu.

           Müdür yardımcısı sesi dumuş gelmişti. Dosyaları müdür yardımcısına verdikten sonra ikimizede ceza vardi. İki saat ceza odasında kalcaktık.Sebastian ceza aldığı için müdür yardımcısına 'salak kadın' diye bağırdı .Müdür yardımcısı üç saat yaptı cezayı .Ben Sebastian' a dönüp 'yürek mi yuttun sen ?' bana şapşal şapşal bakıyordu.Müdür yardımcısı bizi ceza odasında kilitleyip gitmişti.

                 Ceza odasında gezindikten sonra yerdeki  kağıtta ki şark sözleri ilgimi çekti.Şarkıyı mısırldandım.Sebastian 'ritmi öyle değil bi kere 'diyip şarkıyı söylemeye başladı .Şarkının adı No Doubt  'ın Dont Speak şarkısıydı.Sebastian gerçekten şarkıyı harika söylüyordu. Hemen elinden kağıdı alıp  ben soylemeye başladım (you and meeee). Sebastian mal mal yüzüme bakıyordu bana dönüp'sesin güzelmiş ' dedi  ben 'hah ?ilk kez birisine şarkı söylüyorum 'dedim .O  bana 'ciddi misin ?Seni ezik ben şu ana kadar senden çok konser vermişimdir ' dedi . 'aramızda bir yaş var ' dedim . Tek bir koltuk vardı ve uykum gelmişti .Sebastian'nın olduğunca uzağına oturup uyuya kalmıştım.Ben kalktığımda Sebastian'nın uyuduğunu gördüm.Sebastian'nın elindeki saate bakıp saatin çoktan üçü geçtiğini gördüm .Hemen pencereden baktım hava kararmıştı.Çığlık attım ve çığlığımla Sebastian uyandı.Ne oldu diye bana baktı.Pencereyi ona gösterdiğimde o da şoka girmişti.Ona bakarak'telefonunla birisini arıyalım ' dedim.Telefonu açtı ama şarjı bitmişti.Sebastian 'senin telefonundan arıyalım'dedi ona dönerek'telefon kulanmam' bana baktı ve 'sen insan mısın' dedi ağzını yamsıladım. Koltukta uzandık ve ikimiz uyuya kaldık. Rüya görmüyordum çünkü  benim yerimde olmak isteyen kızların rüyaysını  yaşıyordum ... 

İsisBlancaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin