Olaydan 2 ay sonra Selena'nın günlüğü bulundu ve içinde şunlar yazıyordu ;
14.06.2013
Sabah uyandığımda güneş perdenin aralarından sızıp gözlerimi yakıyordu. Okulun son günü olsa bile okula gitmek istemiyordum. Bir kaç arkadaşımla karavan gezisine çıkıcaktık. Heycandan olsa gerek içimde tuhaf bir his vardı. Belki karavanın sahibi eski sevgilim Justin olduğu için olabilirdi. Ne olursa olsun Demi beni birazdan kapının önünde bekleyecekti. Bir an önce bavulumu hazırlamalıydım. Kalktım ve şortlarımı çamaşırlarımı ayakkabılarımı ve tşortlarımı 3 bavula sığdırmayı başardım. Zil çalıyordu. Demi'nin geldiğini tahmin ederek kapıya bakmadım bile. Hemen çıkıyordum zaten. Zil ard arda 10 kere çalındı. Sonunda dışarı çıkmayı başardım. Pizza kutularından kuleler yapılmış , her yerde meyve suyu şişeleri , cola kutuları olduğu evden çıkmıştım. Demi ile okula doğru dedikodu yapa yapa yürüdük. Okulun kapısında Justin , Miley , Rihanna , Bridgit , Harry , Liam , Zayn , Louis ve Niall ile buluşucaktık. Okula vardığımızda herkesin bizi beklediğini gördük. Hepsi bize sinirli gözlerle bakıyordu. Bir kişi hariç. Justin. Justin her zaman bana aşkla bakmıştır. Yaklaşık 3 yıldır sevgiliydik ve ayrılalı daha 1 hafta olmuştu. Bu ikimiz içinde çok zor oldu . Ama en doğrusu buydu. Bir an önce benim ve Demi'nin bavullarını karavana taşıdık ve Justin ön koltuğa , Zayn , Justin'in yanındaki koltuğa geriye kalanlar ve bende arkada oturuyorduk. Rihanna çok şık bir şort giymişti. Pembe açık renkliydi. Günde o şortlardan 10 tane görmeme rağmen Rihanna'daki ayrı bir güzeldi. Demi her zamanki gibi rengarenkti. Bridgit sade ve asil duruyordu. En tuhafımız Miley'di. Üzerinde kuru kafa olan bir tşort giymişti. Altınada siyah bir şort. Her ne kadar çılgınca olsa bile harika görünüyordu. Yolculuğumuzun ortalarına doğru olmazsa olmazımız olan buzlukta saklanmış biralarımız ortaya çıktı. Herkes bir tane içiyordu. Justin hariç. Justin karavanı kullandığı için ona içirmiyorduk. Bir süre sonra şehir dışına çıktık. Nereye gittiğimizi bizde bilmiyorduk sadece düz yolu izliycektik. Bizi nereye götürürse. Şehir dışına çıktığımızda Zayn , Justin'e bir bira verdi ve Justin çaktırmadan aldı. Galiba karavandaki kimse farketmedi. Ben hariç. Ben görmüştüm ama anın tadını çıkarsın diye gülmüştüm sadece. Keşke gülmeseydim. Onu o an durdurmak için şuan her şeyi yaparım. Justin bir bira , iki bira derken ister istemez sarhoş oldu. Zayn ve ben hariç kimse farkında değildi bunun. Hava kararıyordu ve kimsenin olmadığı ormanlık düz bir yolda ilerliyorduk. Justin gece farlarını daha açmamıştı ama hava çoktan kararmıştı bile. Miley arkadan hafif sarhoş bir şekilde Justin'e gece farlarını aç diye bağırdı. Justin'de kahkaha atarak karşılık verdi ve tam ışığı açtığında karşımızda hiç bir şeye benzemeyen bir şey vardı. Hayvan olduğu belliydi ama ne olduğunu hiç birimiz anlayamadı. Veya anladılar ama benim onlara sormama fırsat bile olmadı. Justin o hayvana çarpmamak için direksiyonu kırdı ve uçurumdan aşağı uçtuk. Her şey 2 saniyede oldu. Uçurumdan düşüp yere çakılmamız. Hiç birimiz anlıyamadık. Yere çakıldığımızda tek ben ayıktım. Herkes kan içindeydi. Aklıma ilk gelen Justin oldu. Hemen yanına gidip ona dokunmak istedim. Öleceğimi hissedebiliyordum. Ona ölmeden son bir kez dokunmak için her şeyi yapabilirdim. Ama kımıldayamıyordum bile. Karavanın içinde bulunan giysi dolabı Demi , Miley , Harry ve benim üstüme düşmüştü. Demi ve Miley'in bütün vücudu dolabın altındaydı. Sadece ben ve Harry'nin sadece ayakları ezilmişti. Napıcağımı bilemiyordum. Elimin yetiştiği herkesi dürtmeye başladım. Herkese dokunabilmiştim ama sadece Demi iki üç kere kıpraşmış inlemişti. O inler inlemez bütün gücümü toplayarak bacaklarımı çıkarmayı başardım. Emekliyerek Demi'nin yanına gittim ve ona ''tamam sakin ol her şey geçti'' diyerek alnına bir öpücük kondurdum. Sonra dudaklarımda bir sıvı hissettim tadı biraz tuaftı. Elimin tersiyle dudaklarımı siliğimde elimde kan olduğunu farkettim. Demi'nin alnı kanıyordu ve dudaklarıma gelmişti. Hemen Demi'yi bir yere oturtturdum ve hemen geri dönüceğimi söyledim. Miley ve Harry'i kontrol etmeye başladım. Miley'in yaşadığı belliydi çünkü üstüne giydiği dar tşorttan hava alıp verdiği çok kolay anlaşılıyordu. Onuda bir yere oturttum. Aklıma birden Justin geldi. Herkesi , her şeyi unutup ön koltuğa doğru emeklemeye başladım. Justin yoktu. Her şeyim , tek varlığım ortada yoktu. Ön cam kırıktı. Justin'in içtiği bira şişeleri kırılmış koltukta duruyordu. Tek eksiklik Justin'di. Zayn'a baktım Justin kucağınamı düşmüş diye. Zayn kulağı yarı kesilmiş bir şekilde baygın yatıyordu. Birden arka koltuklardan bir inilti geldi. Bridgit yaşıyordu. Hemen hızlı bir şekilde emeklemeye başladım ve arka koltuklara ulaştım. Bridgit'in eline bir bıçak girmiş ve bıçakta yere saplanmış. Bridgit kolunu kımıldatamıyordu. Herkesi karavandan çıkarmaya karar verdim. Bir yandan Justin'i düşünüp ağlıyor bir yandanda herkesi çıkarmaya çalışıyordum. Bir anda Niall ve Louis aklıma geldi. Onlara hiç bakmamıştım. Hemen karavana atlayıp çocukları aramaya başladım. Ama gördüğüm manzara iğrençti...
Bu günlüğü Psikolog Doktor Elena Sauce , Selena'dan yazması için rica etmiştir.