Hani en sevdiğini kaybettiğinde için yanar hemde öyle bir yanar ya,işte bende seni kaybettim ağlarım şimdi. İçim öyle bir yanıyor ki öyle bir acıyor ki sorma. Cehennem korları varmış gibi sanki içimde. Canım öyle bir acıyor ki en büyük yaradan daha can yakıyor. Demek yoksun artık, yani seni bir daha görmeyecek miyim? bir daha elini tutmayacak mıyım? O bana bakınca kendimden geçtiğim gözlerine bir daha bakamayacak mıyım yani? Gidip başka birilerini sevmeni mi izlicem göz göre göre . Başkasının elini mi tutacaksın. Başkasına mı bakacaksın. Başkasına mı hayatım diyeceksin. Bunlar gerçek olamaz, olmamalı yani. Kafayı yiyecek hale geldim artık. Sana ne yazsam, ne söylesem boş geliyor demi. O kadar günlerin, ayların, onu bunu geçtim gözlerimin sana bakan gözlerimin hiç hatrı yokmuş sende. Seni deliler gibi sevdiğimi bildiğin halde nedemek artık ben sevmiyorum, artık biz yokuz diyebiliyorsun. Hiç mi sevgin kalmadı be vicdansız. Benim seni sevdiğim gibi sevmedin demek ki. Ama yok valla bundan sonra sitem yok. Kendime bir söz verdim. Hani bir laf vardı ya neydi heh şey fazla değer soytarıyı kral eder. Fazla değer vermek yok artık kimseye. Herkese ederi kadar değer. Yoksa böyle içinde yanar, canında yanar, kalbinde yanar. Artık bende senden vazgeçtim. İçim yana yana, Canım yana yana. Ne yaparsan yap. Kimle olursan ol. Kimi seversen sev. Nasıl olsa seni en çok kim sevdi diye sorduklarında benim ismimi söyleyeceksin. İşte o vakitte senin içinde yanacak, seninde canın yanacak. Neyse çok konuştum yine. Sana mutluluklar. Bize yine yangınlar..
Canımdan çok sevdiğim kardeşim Enes Karabulut 'a armağanımdır bu bölümüm.