"Sen ve Ben."

42 11 2
                                    

Tenefüsün sonlarına doğru Cansu'nun yanında buldum kendimi. Pek sık bahçede beraber oturmazdık. Genelde o otururdu,ben onu rahatsız ederdim. Ama o gün sanki onun yanına giderken cesaret patlaması yaşıyordum. Hatta o kadar cesaretliydim ki o cesaretin %90 ı saçmalamama neden oldu. Salakça bir şekilde Cansu'nun kıyafetlerine bakarken -okula serbest kıyafetlerle gidiliyordu 'artık hangi okula serbest gidiliyorsa' ve istediğiniz her şeyi giyebilirsiniz- "nereden giyiniyorsun Cansu ya? Üstündekilerden bende mi alsam?" Dedim. NE!? Cansu bir bana bir eteğine baktı ve "Aslında etek ve sen yakışırsınız." -gülücük gülücük gülücük ;) - ufak bir kahkaha attım ve Cansu'nun da dudaklarının kenarları kıvrıldı. Tam o an işte dedim. İşte! Kadınım.! -Mahmutla,Abdullah'ın annesi olacak karım. Sjjsjjsj- İçim parçalanır gibi oldu. Sanki şuracıkta dağılsam bir daha o bile beni toplayamaz gibi oldum. Tam o sırada zil çaldı. Kaçtı bütün havası. İkimiz de birbirimize bakıyorduk. Ama farklı şekillerde. Ben aşkla o, o ise sanki - mal mısın oğlum zil çaldı bir siktir git aaaa. -Der gibi. Ve aynı anda kalktık. İkimizde merdivenlere yöneldik. O kitabını göğüs hizasında vücuduna bastırdı. Bende ellerimi sallıyordum. İkimiz de birbirimize bir şeyler söylemek istiyorduk ama ağzımızı bıçak açmıyordu. Ve olan oldu. Tam merdivene adımımızı attık. Ona döndüm ve "Çıkışta bana gelsene. Hem beraber yapacağımız proje ödevini 'yaparık' pardon yaparız? Saçmaladım değil mi? Ah lanet kelimeler" Bir anda güldü. Anlamadım. Ama çok güzel gülüyordu. Tanrııımmmmm! -Tanrı yani 'ALLAH' yani müslümanız :))) - şimdi o an zamanı durdurup bir kere öpsem onu. Only one. Sonra hiçbir şey olmamış gibi sonsuzluğa ulaşsam. Bir anda tekrar zaman akımı başlasa? Hı? Olmaz mı tanrım? Ben böyle mal mal düşünürken Cansu gözlerime bakıyordu. Ve cavabını verdi. "Immm. Yani evde biri var mı? Yanlış anlama yani biz gittikten sonra biri gelir -annen baban filan gibi- durumu yanlış anlar." Düşünmeden cevap verdim. "Var. Var. Salak kardeşim Mert var." Bir an için dudaklarının arasından gülümseme tarzı bir şeyler çıktı. Ve kahrolası öğretmenler zili!!!! İkimizde sınıfa koşup kapıyı açarken kafamız çarpıştı. Güldük sadece. Masum bir gülümseme. Ardından sınıfa girdik. Hoca gelmişti. Bize baktı ve özür dilememize izin vermeden "Oooo. Berk Bey. Buyrun.. Teşrif edebildiniz demek. Siz ikinize ödev. Hafta sonu bir tiyatroya gidip derste bize anlatacaksınız. Şimdi geçin yerinize." O da ben de sıralarımıza oturduk. Ben onu seyrediyordum o hocayı. Ne saçma bir üçgen. Türkçe hocası-Cansu-Ben.... Anlayın artık. Bla bla bla. Ders ve aynı zamanda okul bitti. Sınıftan beraber çıktık ve yürümeye başladık. Yürüdük,yürüdük,yürüdük. Eve iki sokak kala onunla konuşmaya çalıştım. "Ee Cansu?" Bana bakıp güldü ve "Ee Berk?" Dedi. Sıcak bir çift gülüşmesi ardından cebinden anahtarları çıkarırken yere düşen SAKAR BERK. Cansu bir anda kahkahayı bastı ve bana baktı. Yavaşça o küçük elini bana uzattı. Ama tabii ki koca bedenim beni kaldırmasına yetmedi ve o da kaldırıma,yanıma düştü. Ben ona uzun süre bakarken o da yerde artık ne kadar süre kaldıysak kalksana artık der gibi bana baktı. Bir anda silkelendim ve ikimizide sağ salim kaldırıp eve ulaştım. Anahtarla yavaşça kapıyı açar açmaz gözbebeklerim yerinden çıkacak gibi oldu. Kuzenim,bir kız. Öpüşmek. Onlar nasıl bulmak anahtar. Cansu'ya baktım. Ağzı neredeyse yere değecekti. Hafifçe elimle ağzını kapatıp resmi bir şekilde "ıhım ıhım" dedim. Hala öpüşüyorlar. Duymadılar herhalde. "Öhüm öhüm. Aloooo?" İkisi birden bize dönünce "Ee naber?" Dedim. Kız kendini geri çekti ve hızlı bir şekilde evden çıktım. Cansu'yu umursamadan bağırdım." Ulan gerizekalı ya bi siktirgit! Kaçıncı lan bu? He? Anahtar eline geçmesin diye annemleri tembihledim. Yeter lan! Mert nerede he? Çocuğu hangi cehenneme yolladın?" Bir an gülümsedi ve "Hmm. Arkadaşına gitti o ama artık sende mi eve şiir gibi kız atıyorsun?" Göz kırptı. Hem Cansu'ya hem bana. Cansu bana baktı ve "Ben gideyim mi?" Diye sordu. "Hayır,sakın" bak Cenk arkadaşım ve ödev yapıcağız. Kızı rencide etme. Tekrar güldü ve "Senin odanda FİZİK mi çalışacaksınız? Zor o ders ya." İyice sinirleniyordum. Ve Cenk'in ağzının ortasına bir yumruk çaktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

morfinMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin