Kendini O'na Adamak

24 3 3
                                    

Sen hakikatin ne olduğunu biliyor musun? Yoksa nasıl bir adanmışlık olabilir? Adanmışlık yalnızca biliyorsan mümkündür. Sannyasin (arayan) bilmediğini bilen kişidir, adanmışlığı hakikate değil, hakikati sorgulamayanadır. Ve sorgulama ancak bilen bir kişiyle, oraya varmış bir kişiyle mümkündür. Sannyasin, etrafında hakikatin titreşimini, özgünlüğün titreşimini hissettiği kişiye adanmış bir insandır.
Senin hakikate adanmışlığın sadece bir fikirdir. Hakikatin sadece bir sözcük, bir zihin oyunudur. Eğer hakiki bir hac yolculuğu yapmak istiyorsan, mürit olman gerekir, ve mürit olmak bir sannyasin olmaktır.

Mürit olmak demek, öğrenmeye hazır, orada bulunmuş bir kişiyle bilinmeyenin içine girmeye hazır olmak demektir. Bir insan çok nadir olarak tek başına erişebilir. Bu olmamış değildir, tek başına da olur ama çok nadir bir istisna olarak gerçekleşir, bunun dışında insanın bir ustayla duygu ortaklığıyla öğrenmesi gerekir.

O zaman bile çok kolay oluşmaz. Bu çetin bir yolculuktur. Bilinene yapışmayı bırakmak kolay değildir. O bizim tüm yatırımımızdır, bizim kimliğimizdir. Bilinene yapışmayı bırakmak, egoyu bırakmaktır, bir çeşit ruhsal intihardır; tek başına bunu yapamazsın. Bu şekilde intihar etmiş ama hala var olan, aslında ilk defa var olan, birini gördüğünde... Hakikati görmüş o gözlere bakman gerekir ve o gözler vasıtasıyla hakikate bir göz atış yakalanacaktır. Bilen birinin ellerini tutmalısın, o sıcaklığı ve Aşkı hissetmelisin... Bu şekilde bilinmeyen senin içine akmaya başlar.

Bir ustayla birlikte olmanın, bir mürit olmanın anlamı budur. Eğer gerçekten hakikate adanmışsan, bir sannyasin olman kaçınılmazdır. Eğer hakikate adanmışlığın bir arayışsa, o zaman öğrenmenin yollarını öğrenmen gerekir. Ve öğrenilecek ilk şey teslimiyettir, güvenmektir, sevmektir...

Hakikat-i AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin