Sevgili, Canım, Birtanem, Aşkım, Herşeyimi paylaşacağım Günlüğüm, Öncelikle hep bir günlüğüm olmasını istemişimdir. Bu günlüğü, yani seni, Çağla bana hediye ettiğinde doğum günümdü. Bunu neden söylediğimi bilmiyorum. Çünkü doğum günüm dündü. Herneyse bazen böyle saçmalarım işte. Acaba seni büyüdüğümde biri okurmu? Bu arada özür dilerim. Sana kendimi tanıtmadım. İki saattir onu soruyorsun değil mi? Neyse. Ben Duru 14 yaşındayım ve lanet olası "TEOG" 2 hafta sonra! Ve hiç çalışmadım. Hem tatil zaten. Plan yapmıştım ben. Nereye gitti o kağıt?! Bu arada hafızam iyidir sana söyleyeyim. Hocanın söylediği kelimenin en küçük ayrıntısına kadar hatırlarım. Tamam tamam şakaydı. Özürlüyüm ben heralde. Hemen yanlış anlama günlükcük. Anlatamadım. Neyse boşver ben yazdıkça öğrenirsin artık. Çünkü bunu biri okursa yanarım. Akıl hastanesine kapatırlar beni. Ciddi söylüyorum hemen gülme. Bu arada seni gittiğim heryere götüreceğim. Herzaman yazarım işte. Ne güzel. Her ayrıntısına kadar yazacağım. Hikayeleştireceğim yani yaşamımı. Mesela şimdi annem çağırıp balkondan soğan getirmemi istese şöyle yazacağım; Annem çağırdı ve balkondan soğan getirmemi istedi. Örnek olarak yani. O değilde neden soğan istiyor? Başka birşey istese. Gerçi, şu ebeveynlerimiz de balkondaki soğanı mutfağa götürmeyi ve çocuklarını yormamayı akıl etseler keşke. Bu arada günlükcük, sana bir isim bulmamız lazım değil mi? Sana günlükcük mü diyeceğim hep sanki? Dimi yani. Evet mi? Bencede. Eee bu isim olayını yarın düşünürüm artık. Bu arada şuan saatin on iki olmasına, on iki dakika var. Ne kadar saçma bir cümle oldu bu? Ne, çok mu konuşuyorum? Hadi canım sende. Daha ne kadar yazdık şurda 2-3 satır. Gülme tamam. Birazcık olabilir. Bırazcık değil mi? Çok konuşuyorum öyle mi? Kızgın mıyım? Hayır alakası yok bence. Saçmalama günlük beni akıl hastanesine yatırmaları doğru birşey değil. Hem neden öyle dedin? Kendi kendime konuşuyorum sanki. Konuşmaya bak. O değilde cidden n'apıyorum ben ya? İki dakika bekler misin günlükcük? Annem çağırıyor. Hayır tabiki soğan istemeyecek. Güldürdün beni gece gece. En seydiğim şey random ama ne yazık ki buraya random atamıyorum ya. Randomla içimi döküyordum, en azından güldüğüm belli oluyordu. Bu ne ya roman yazıyormuş gibi dramlı dramlı? Neyse günlükcük bekle iki dakika işte annem çağırıyor.
DU LIEST GERADE
Böğürten Kışı
FantasyBasit bir hikayeye benzeyebilir. Eminim ki sizde öyle düşünüyorsunuz, ama aslında o kadar basit değil. Çünkü hepiniz biliyoruz ki içinde "AŞK" geçen hikayeler basit bir hikaye değildir. Aslında bu bir kızın hikayesi. Daha doğrusu bir kızın günlüğü...