Merhaba arkadaşlar bu öyküyü üçüncü sınıfta okuldaki yarışmaya katılmak için yazmıştım ve birinci olmuştum. Az önce eski eşyaları karıştırırken okul dergisinin içinde buldum ve paylaşmak istedim.
Bir varmış, bir yokmuş. Büyük bir kentte Esra ve ailesi yaşarmış. Bir gün Esra'lar, eve yeni bir kedi almışlar. Ama kedinin adını bir türlü bulamamışlar. Ailedeki herkes ayrı bir isim söylüyormuş. Babanın aklına oylama yapma fikri gelmiş. Oylama sonunda kedinin adı Yumoş olmuş. Esra Yumoşu sever, onunla oyun oynar, ona mama verirmiş. Yumoşta fare yakalarmış. Mutlu mutlu yaşarlarmış.
Ama uzaylıların yeni icat ettiği zaman makinesi için bir kızla bir kedi gerekliydi. uzaylılar kız ile kediyi buldular. Bunlar bizim esra ile sevimli Yumoştu. Birgece uzaylılar bizimkileri kaçırıp zaman makinesine attılar. Ama makineye atmadan önce o zamana uyumlu olmaları için büyü yaptılar. Bizimkiler kralların yaşadığı zamana gittiler. Ama bizimkiler çok şanssızdı. çünkü fakir bir aileni kızı ile kedisi olmuşlardı. Ama bu aile çok iyi kalpliydi. Esranın yeni babası oducuydu. Birgün ormana odun kesmeye gitmişti. Bizimkiler babasına yemek götürmeye gittiler. Götürürken bir mağara gördüler. İçeri girdiler. İlerledikçe hava kararıyordu. Aniden karşılarına üç başlı bir dev çıktı Yumoş hemen kaçtı, Esra ortada kaldı. Dev Yumoşu görmedi. Yumoş,un tırnağı kırılınca "Miyaaav!" dedi. Dev, kedilerden çok korktuğu için oracıkta öldü. Bu dev büyük bir hazineyi koruyordu. Haziyeyi alıp eve gittiler. Esra anne ve babasına herşeyi anlattı. Bu parayı tüm fakirlere dağıttılar. Fakir kimse bırakmadılar. Esra "Esra, hadi kalk kızım okula geç kalacaksın." diye bir ses duymuş. Gözlerini açtığı zaman birde bakmış ki odasındaymış ve bütün yaşadıklarının rüya olduğunu anlamış. Rüyadakileri arkadaşlarına ve öğretmenlerine anlatmış.
Furkan Gedik 3/A 655 yıl :2005
Haha. Mutlu son. Sanat değeri bakımından belki çok düşük ama bende ki manevi değeri çok büyük. Okuduysanız çok teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.
