Hayatımın Kararı

Başarı

Jacob 30 Ocak 1991'de Amerika Birleşik Devletleri'nin New York eyaletinde dünyaya geldi. Babasının mesleği gereği İstanbul'a taşındılar. Annesi Bayan Emma ev hanımıydı babası ise Beşiktaş Spor Kulübü'nün yönetiminde çalışıyordu. Jacob 2 yaşına gelmişti artık hem koşabiliyor ve konuşabiliyordu. Jacob futbol oynamaya mahallede arkadaşlarıyla başladı. Yaşının küçük olmasına rağmen topla hiç yorulmadan koşabiliyordu. Babası Bay Crepsley oğlunun yeteneğini fark etmişdi ve Jacob'ı  çalıştığı spor kulübünün alt yapısına yazdırdı. Jacob 5 yaşına geldi ve kendi yaşından büyük arkadaşlarını rahatça çalımlayabiliyordu. Jacob 7 yaşına geldi ve okula başladı. Jacob okula uyum sağlamakda zorlandı ama zamanla alışdı. Cuma günü okul çıkışı okul takımı seçmeleri vardı. Jacob bunu babasına dedi ve babası Bay Crepsley cuma günü meşgul olduğu için gelemiyeceğini söyledi. Jacob üzüldü. Cuma günü geldi ve zaman geçmek bilmiyordu. Okuldan çıkma zamanı geldi, Jacob ve en yakın arkadaşı Yusuf çok heyecanlıydılar. Okul takımı antrenörü çocukları 2 gruba ayırdı ve Jacob ile Yusuf aynı grupdaydılar. Maç başladı, Jacob topla beraber rüzgâr gibi ilerliyordu. Jacob ile Yusuf çok iyi paslaşıyorlardı ve ikiside çok hızlıydı. Jacob muhteşem bir orta kesti ve Yusuf çok güzel yükselerek kafa gölü attı. Jacob ve Yusuf adeta şov yapıyorlardı. Antrenör oyunu durdurdu ve seçilenleri kenera aldı. İlk seçilenler arasında Jacob ve Yusuf vardı. Jacob eve gittiğinde çok mutluydu her şeyi babasına ve annesine anlattı. Bay Crepsley oğlunu tebrik etti ama annesi o kadar mutlu değildi çünkü Jacob 2 gün okul takımına ve 3 gün spor kulubünde antrenman yapacakdı. Bayan Emma'nın endişesi oğlunun derslere ayıracak zamanının olmamasıydı. Jacob okulu hiç zayıfı olmadan bitirdi ve annesinin gönlünü almayı başardı. Yaz geldi Jacob artık haftanın 7 günü antrenmanı vardı, bu onun için çok güzeldi. Bay Crepsley, Jacob'ın arkadaşı Yusuf'un isteği üzerine Yusufu da spor kulübünün alt yapısına aldı. Jacob'ın mutluluğu 2 katına çıktı çünkü haftanın 7 günü hem antrenman yapacakdı hem de en yakın arkadaşı Yusuf ile birlikte. Jacob 9 yaşına geldi artık genç çocuk oldu. Bay Crepsley oğlunu antrenman çıkışı almaya gitti. Spor kulübü antrenörü Hami Bey, Bay Crepsley ile görüşmek istedi. Hami Bey "Jacob çok yetenekli bir çocuk gelecekde çok iyi yetenek olacağı kesin, scoutlar izlemeye geldi ve Jacob'ı beğendiklerini söylediler" Bay Crepsley'in ağzı açık kalmıştı,  scoutlar oğlunu izlemeye gelmişdi,  düşünsenize sadece oğlunuz için. Bay Crepsley bunu Jacob'a söyledi, Jacob ilk başta şaka olduğunu düşündü ama babasının yüz ifadesini görünce gerçek olduğunu anladı. Jacob dünyanın en mutlu insanıydı. Eve vardıklarında Jacob bunları hemen annesiyle paylaştı. Bayan Emma oğlunu tebrik etti. Ertesi gün Jacob bu haberi Yusuf ile paylaştı. Yusuf, Jacob kadar sevinmişti. Jacob 13 yaşına geldi ve ergenliğe girmeye başladı. Dersleri harikaydı, annesi futbol oynamasından şikayetçi değildi ama bir şartla, karnesinde hiç zayıfı olmayacakdı. Jacob avrupa takımlarınının çoğunu peşine takmışdı. Bay Crepsley Beşiktaş Spor Kulübü ile anlaşamadığı için yönetimden çıkmak zorunda kaldı. Bay Crepsley, Jacob'a gelen tekliflerden Arsenal'in teklifini kabul etmek istiyordu çünkü Jacob ingilizceyi bildiği için okulda da sorun yaşamayacakdı. Babası Arsenal Spor Kulübünden bir şey istedi. Jacob'ı istiyorsanız bana yönetimden iş imkanı sağlamalısınız. Teklifi kabul ettiler ve cumartesi ilk uçakla İngiltere'ye gittiler. Ailecek mutluydular konuşma açısından da zorluk çekmiyorlardı. Jacob yeni bir okula yazıldı ve bu aralar derslere daha çok ağırlık veriyordu çünkü liseye geçiş sınavına hazırlanıyordu. Jacob 14 yaşına geldi ve liseye geçiş sınavına sadece 4 ay kalmıştı. Jacob'ın futbol ve derslerini beraber idare etmesi onun çok başarılı ve sorumluluk sahibi bir çocuk olduğunu gösteriyordu. Sınav zamanı geldi. Jacob çok da heyecanlı değildi eğer kazanamassa hayatını futbola adayacakdı ve futbolcu olacağını düşünüyordu ama bir şeyi düşünmemişti, eğer kazanamassa annesi ona hep kırgın olacaktı. Sınav bitti, Jacob sınavın çok iyi geçtiğini söyledi ve bunu kutlamak için yemeğe gittiler. Sonuçlar açıklandı, Jacob'ın hiç yanlışı yokdu. En iyi liseye gitti ve annesini gururlandırdı